On altı yıldır ülkeyi yöneten ve hem siyasal hem de ekonomik olarak toplumu bunalımdan bunalıma sürükleyen Erdoğan/AKP iktidarı, şimdi de son ekonomik kriz için “Krizi fırsata çevireceğiz” demiş.
Son ekonomik kriz başlayalı, kendisine oy vermeyen ülkenin yarısını dışlayan, düşmanlaştıran ve hatta zaman zaman ihanetle suçlayan Erdoğan/AKP iktidarı, birdenbire “Aynı gemideyiz”, “Milli menfaatler” sloganlarına sarıldı.

***

Türkiye’de artık Parti çıkarları, Tek Adam kararları ve Devlet politikaları birbirleriyle özdeşleştirildi:
Bunlara karşı çıktığın zaman derhal Devlet’e, Vatan’a, Millet’e ihanetle suçlanıyorsun!
Çünkü 16 yıllık yönetim sonucunda, 15 Temmuz 2016’da bizzat Erdoğan tarafından “Allah’ın lütfu” diye nitelenen FETÖ’nün askeri darbe kalkışması bahane edilerek ilan edilen Olağanüstü Hal koşullarında yapılan 16 Nisan 2017 ve 24 Haziran 2018 sandık darbeleriyle, Devlet, Vatan, Millet ve Erdoğan/AKP iktidarı aynı anlamda buluşturuldu.
İşin hazin tarafı, muhalefet partileri de her krizde, bu sürece destek veren pasif bir tutum benimsedi, “Vatan, Millet, Sakarya” edebiyatı onları da susturdu.

***

Oysa ne Devlet, Vatan ve Millet ile Erdoğan/AKP iktidarı aynı, ne “Hepimiz aynı gemideyiz”, ne de bütün toplum, Erdoğan/ AKP iktidarının 16 yıllık politikalarının “Milli Menfaatlere” uygun olduğunu düşünüyor:
Kısacası “Krizleri” toplum yaşıyor...
Erdoğan/AKP iktidarı ise bu “Krizleri” kendi yönetimini güçlendirmek için “Fırsata” dönüştürüyor!

***

Yağmacı ekonomik uygulamaların, yanlış ve tutarsız iç ve dış politikaların sonucunda ortaya çıkacağı açıkça görülen ekonomik krizden önceye alınan erken seçimlerle Tek Adam Rejimi’ni güçlendiren Erdoğan/ AKP iktidarı, her zaman başvurduğu “Hamaset/ Milliyetçilik Edebiyatı” ile bu krizi de hızla ve hasarsız olarak aşabilecek mi, bilmiyorum:
ABD üsleri tıkır tıkır işlerken, milyarlarca liralık uçak ve silah siparişleri devam ederken, cep telefonları üzerinden ilan edilen boykot, herkesi acı acı gülümsetiyor...
ABD’den ithal edilen mallara getirilen yüksek vergi artışlarının ise, bu “Milli Krizin” maliyetini tüketiciye yüklemekten ve kaynak sıkıntısı çeken yönetimin vergi gelirlerini arttırarak “Krizi” Erdoğan/ AKP iktidarı için “Fırsata” çevirmekten başka bir yararı yok!
Özetle, Temel Hak ve Özgürlükleri sınırlamak ve kısıtlamak için kullanılan, bedeli tüketiciye ödetilen milletin “Krizi”, Erdoğan/ AKP iktidarı için, hem siyasal hem de ekonomik ve mali “Fırsat” oluyor!
DİREN HUKUK DEVLETİ...
DİREN ÖZGÜR MEDYA...
DİREN DEMOKRATİK MUHALEFET...
DİREN DEMOKRASİ!