Lozan’ın yıldönümünde adaletin halleri

24 Temmuz 2022 Pazar

Türkiye’nin bağımsızlık tapusu LOZAN 99 yaşında.

Peki bağımsızlığımızın bize en büyük armağanı olan ulusal ve bağımsız yargımız ne alemde?

***

Önce adaletin eski hallerini anımsayalım:

Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin tahliye kararlarına rağmen hâlâ hapiste.

Avrupa Konseyi, Osman Kavala konusunda AİHM kararlarına uymayan Türkiye’ye yaptırımlar için harekete geçti.

***

28 Şubat 1997’deki Milli Güvenlik Kurulu kararlarını Erbakan ve Çiller de imzalamış ve Cumhurbaşkanı Demirel uygulamaya koymuş olmasına rağmen, bu kararları darbe diye suçlayarak, bazı komutanlara (olmayan darbe varmış gibi) verilen hapis cezaları sürüyor.

Oysa ortada darbe filan yok. Sovyetlerin çökmesinden sonra, Komünizmin Birinci Milli Tehlike olarak çıkarılması ve yerine irticanın getirilmesi var,

Sovyetlerin 1991’de dağılmasının etkisi ancak altı yıl sonra saptanabilmiş.

Hapisteki emekli komutanların yaşları 70 ile 90 arasında; bir bölümü ağır hasta.

Ama kimsenin ilgilendiği yok.

***

Hapiste dördüncü evre kanser hastalar, yüzde 80’in üzerinde engelli olanlar, anneleriyle birlikte hapiste yaşayan çocuklar var.

En büyük grup, kendilerine “KHK’liler” diyen FETÖ’den mahkûm olanlar.

Yere göğe koyamadıkları Gülen Cemaatiyle ilişkiyi zorunlu kılan hükümet, aralarında paylaşım kavgası çıktıktan ve 15 Temmuz darbe girişiminden sonra onu terör örgütü ilan etti ve suç işlememiş olan bazı taraftarları, sempatizanları, gerçek Silivri sorumlularıyla birlikte yargılayıp içeri attı.

Sosyal medyada en çok sesini duyuranlar bu gruptakiler.

Ben hasta, hamile, lohusa ve engelli mahkûmların tahliye edilmelerini savunduğum halde bana bile, “yeterince sesini çıkarmıyorsun” diye saldırıyorlar.

***

15 Temmuz 2016 darbe girişiminde haksız yere mahkûm edildiklerini iddia eden askeri öğrenciler (ki bu iddialarında gerçek payı da olabilir) bir film çekmişler, kendilerine yapılanları protesto ediyorlar.

***

Gökhan Yıldırım adlı bir mahkûm adil yargılanma isteğiyle ölüm orucuna başlamış.

Medyada bu konuda hemen hemen hiçbir haber yok. Oysa iddiaları çok vahim. İçeriden yazdığı mektuplarda başka hasta mahkûmlar için de ilgi istiyor.

Ayrıca belirtmeliyim: Denetimli serbestlik hakkı gelenlere de bu hak kullandırılmıyormuş!

***

ŞİMDİ BİR DE ADALETİN YENİ HALLERİNDEN İKİ OLAYA BAKALIM:

Birinci olay, Konya Emniyet Müdürlüğü tarafından yapılan uyuşturucu operasyonlarında aralarında narkotik şubede çalışan polislerin de olduğu 14 zanlı tutuklanırken, Adana Adliyesi Cumhuriyet Savcısı O. Y’nin de örgüt lideri olduğu ortaya çıktı.

Tahkikat sonunda Savcının, uyuşturucu trafiği yöneticiliğine ek olarak FETÖ borsası oluşturduğu ve FETÖ şüphelilerini arayarak rüşvet istediği de belirlendi.

Yargıdaki “FETÖ Borsası” iddialarının vahameti de bir kez daha doğrulandı.

***

İkinci olay, hayvan hakları savunucusu ve gazetemiz yazarı Zülâl Kalkandelen’e, avlanma konusundaki düşüncelerinden dolayı, ağza alınmayacak küfürlerle saldıran ve en çirkin ifadeleri kullanarak onu tecavüzle tehdit eden biri hakkında yargının verdiği beraat kararı.

İster inanın ister inanmayın, bir İstanbul Anadolu Asliye Mahkemesi, eldeki somut sosyal medya mesajlarına rağmen bunu yapanı, “yeterli delil ve kanaat bulunmadığı” gerekçesiyle beraat ettirdi.

SADECE HUKUKA DEĞİL, AHLAKA DA AYKIRI OLAN bu karar, mutlaka ama mutlaka bozulmalıdır, bozulacaktır!

***

Hiçbir kişi ya da kurum, yargıya, onun kendisine verdiği zarar kadar zarar veremez!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yeni anayasa tuzağı 19 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları