Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Nefret SöylemiEtiketlemeyle Başlar

07 Haziran 2012 Perşembe
\n

\n

\n

Popüler kültürün büyük kötülüklerinden biri insanları araştırmaktan ve düşünmekten alıkoymasıdır…\n

\n

Popüler kültürün pençesine düşmüş tüketiciler, özellikle de gençler, hiçbir araştırma hatta düşünme ve karar verme zahmetine girmeden, ortalıkta dolaşan moda kalıplar ve sloganlar aracılığıyla tutum ve davranış geliştiriyorlar:\n

\n

Tekrarlanan pazarlama sloganlarını, egemenlerin değer yargılarını benimsiyor, onlara göre düşünüyor, onlara göre konuşuyor, onlara göre tüketiyorlar.\n

\n

Hem kolay hem tehlikesiz hem de prim yapan bir davranıştır bu sürüye katılmak”…\n

\n

Böylece insanlar kabul görür, zaten oluşmamış kişiliklerini sürü psikolojisi içinde eriterek rahata ererler!\n

\n

Andy Warholun Bir gün herkes on beş dakikalığına meşhur olacak sözüyle vurguladığı ve çok iyi yakalayarak, ünlü olduğu popüler kültür süreci budur:\n

\n

Birbirini tekrarlayan imgeler, birörneklik ve bu sürüleşmenin estetiği!”.\n

\n

***\n

\n

Bu düşünce, konuşma, iletişim ve alışveriş kalıpları, sloganları kimler tarafından nasıl üretilir, nasıl yayılır?\n

\n

Siyaset ve pazar, popüler kültürü üreten iki önemli kaynaktır:\n

\n

Siyasal liderler, politikacılar, siyasal düşünce kalıplarını, sloganlarını üretir…\n

\n

Takipçileri onları kopyalar ve geniş kitlelere mal eder.\n

\n

Üreticiler, reklamcılar, pazarlamacılar, tüketim kalıplarını, alışveriş davranışlarını belirleyen düşünce ve sloganları üretir…\n

\n

Mankenler, sanatçılar, sporcular ve onları sevenler bunları kopyalar ve geniş kitlelere mal eder.\n

\n

***\n

\n

Elbette bu süreç içinde medyanın rolü yaşamsaldır:\n

\n

Siyasetteki ve pazardaki moda eğilimleri, kalıpları, sloganları sadece haberleştirmekle kalmaz...\n

\n

Bunları yaldızlar, allar pullar…\n

\n

Kimi zamanbilimsel!analizler yapar…\n

\n

Sevilen sanatçılarla, sporcularla özdeşleştirir…\n

\n

Geniş kitlelere yayar.\n

\n

***\n

\n

Bu yapı, genel olarak siyaset, bilim, kültür, sanat ürünlerinin nicelik olarak daha fazla tüketilmesine yardımcı olur…\n

\n

Ama artık nitelik, yani kalite ve seviye, nesnel değerlere göre pek ölçülmez…\n

\n

Genellikle arkasındaki siyasal veya parasal gücün büyüklüğü ile topluma yansır:\n

\n

İnsanlar bu konularda önlerine konulan kalıplara ve sloganlara göre düşünmeye, konuşmaya, davranmaya başlar.\n

\n

Çok satılan kitapların arka kapakları, çok dinlenen müziklerin tanıtım sözleri, kitap okumanın, konser dinlemenin yerini alır…\n

\n

İki satırlık kulaktan dolma bir sloganla, saatlerce ahkâm kesilir!\n

\n

Aynı davranış biçimi siyasette de görülür:\n

\n

Ciddi sorgulama, araştırma, çözümleme yapılmaz…\n

\n

Liderlerin söylemleri, kullandıkları sloganlar, takipçileri ve taraftarları tarafından benimsenir…\n

\n

Sürekli tekrarlanır ve dogmalar haline getirilir.\n

\n

***\n

\n

Şimdi işin en tehlikeli tarafına geliyoruz:\n

\n

Böyle bir yapı içinde, demokratik siyaset, vatandaşların kökenleri ve kimlikleri ne olursa olsun, devlet karşısındaki eşit olduğu ilkesine dayalı değil de…\n

\n

Kimlik aidiyetleri üzerinden yapılıyorsa…\n

\n

Bir inanç, bir etnik grup ötekileri eziyorsa…\n

\n

O toplumda, din, mezhep, ırk, milliyet kimlikleri üzerinden ayrışmalar başlar…\n

\n

Bu ayrışmalar, zamanla düşmanlığa dönüşür…\n

\n

Ve demokrasi ile temel insan hak ve özgürlükleri ancak lafta kalır!\n

\n

Bu yozlaşma sürecini yaratan, hızlandıran ve sonunda demokrasiyi tahrip eden süreçteki eylem ve söylemler, kimlik bazındaki yabancılaştırıcı, dışlayıcı, ötekileştirirci, düşmanlaştırıcı nefret söylemleridir.\n

\n

Herhangi bir gruba, özellikle de azınlıkta olan gruplara yönelik söylemler, hele bir de yasal yaptırımlarla, hapis ve sürgün cezalarıyla destekleniyorsa, artık o ülkede demokrasi ve insan hakları değil, nefret söylemlerine dayalı kin ve intikam egemen olur.\n

\n

Bunun ilk adımı da, insanların, hiç de hakları olmadığı halde, üstelik kimi zaman temelsiz iftiralar olarak, başkalarını yaftalaması, etiketlemesi ile atılır.\n

\n

Muhalifler önce farklı kimlik aidiyetleri ile damgalanır, etiketlenir…\n

\n

Daha sonra o kimlikler üzerinden, ayrımcı, dışlayıcı, suçlayıcı saldırılar, nefret söylemleri başlar…\n

\n

***\n

\n

Demokrasimizi yaşatmak istiyorsak, kimlik siyasetinden, insanları etiketlemekten ve bunların sonucu olan nefret söylemlerinden, her yerde, ama özellikle de siyasette ve medyada kaçınmak gerekir!\n

\n

\n\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Filler savaşında Türkiye 12 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları