Normal bir yaşam özlemiyle...

20 Kasım 2022 Pazar

Haksızlıkları, hukuksuzlukları, adaletsizlikleri her zaman, her yerde, özellikle de bu sütunda her Pazar günü dile getirmekten bıkmadım, usanmadım, yılmadım ve yorulmadım...

Çünkü normal bir yaşamı özlüyorum...

Siz de lütfen bunları kanıksamayın!

***

Ağır hasta ve engelli yaşlı kadınlar, erkekler hâlâ hapiste.

28 Şubat mağdurları olan 80-90 yaşındaki hasta ve yaşlı komutanlar haksız ve hukuksuz mahkûmiyetlerle hâlâ içeride.

Haksız yere mahkûm edilen Gezi Direnişi mağdurları seslerini hâlâ cezaevlerinden duyurmaya çalışıyorlar.

KHK’lilerin durumlarında Hukuk Devleti’ne uygun bir iyileştirme hâlâ yok.

Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş hâlâ içeride.

***

İktidar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş’ın tahliyelerine ilişkin kararlarına uymamakta direniyor.

Emekli büyükelçilerimizden Süha Umar 16.11.2022 tarihinde Gazete Duvar’da yayımlanan yazısında, Türkiye ısrar ettiği takdirde, bu konudaki yaptırımların nasıl sonuçlanacağına şöyle işaret ediyordu:

“...Komite önce Türkiye’ye Konsey’den kendisinin çekilmesini önerecek, bunu yapmadığı takdirde, Türkiye’nin Konsey’den çıkarılmasına varacak adımları atabilecektir...

Avrupa Konseyi üyeliğinden ayrılmak zorunda kalmak veya çıkarılmak, ‘çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak’ ve her türlü eleştiriyi hak etse de bu değerlerin temsilcisi olduğu düşünülen Batı’nın bir üyesi olmak hedefinden de uzaklaşmak anlamını taşır...”

***

Cumhuriyet Gazetesi’nin haberine göre, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı’nın da aralarında bulunduğu 22 avukatın, “Terör örgütü DHKP-C’ye üye olmak ve yönetmek” suçlamasıyla yargılandığı davada, mahkeme, Selçuk Kozağaçlı’yı 13 yıl hapis cezasına çarptırdı:

“Ölüm orucunda hayatını kaybeden avukat Ebru Timtik’in davasının düşmesine karar verildi.

Ebru Timtik’in kardeşi Barkın Timtik 20 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Şükriye Erden hakkında propaganda suçundan ceza ve ayrı ayrı hükmün açıklanmasının geri bırakılması; Özgür Yılmaz hakkında propaganda suçundan ceza; Naciye Demir hakkında propaganda suçundan ceza ve ayrı ayrı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları verildi.

Dün (10 Kasım) gerçekleştirilen duruşmada söz alan avukatlar delillerin sahte olduğunu anlatıp 10 yıllık yargılamadaki usulsüzlükleri sıralamıştı.

20 avukatın sanık olarak yer aldığı İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılaması yapılan dosyayı hazırlayanlar 15 Temmuz 2016 yılındaki darbe girişiminden sonra ihraç edilen, tutuklanan ya da firar eden savcı ve Emniyet görevlileri idi.”

***

Basın Konseyi, kamu yararını savunan Ankara Mimarlar Odası Başkanı Tezcan Karakuş Candan’ı hedef gösteren havuz medyasına kınama ve uyarı cezaları vermeye devam ediyor.

Basın Konseyi Yüksek Kurulu, Candan’a haber yoluyla hakaret eden yayınlar yapan:

Beyaz TV ve Yorumcusu Osman Gökçek hakkında kınama...

Diriliş Postası Gazetesi ve Haber Müdürü Muhammet Şimşek hakkında kınama...

http://beyazgazete.combeyazgazete.com İnternet Sitesi ve Sorumlu Müdürü Özlem Arıkan hakkında kınama...

Haber2000.com İnternet Sitesi ve Genel Yayın Yönetmeni Göktürk Tunçtürk hakkında kınama...

http://star.com.tr ve Yazarı Yakup Köse hakkında uyarı...

Pusula Gazetesi ve Yazarı Ali Rıza Tığ hakkında uyarı...

http://Trhaber.com İnternet Sitesi ve Haber Koordinatörü Mert Domaç hakkında uyarı kararı verdi.

***

HDP Milletvekili Ali Kenanoğlu, Alevilere yönelik tehdit ve saldırı içeren 42 vakanın akıbetinin açıklanmadığını vurgulayarak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun yanıtlaması istemiyle TBMM’ye bir soru önergesi verdi...

Önergede özetle şöyle dedi:

“En kısa zamanda güçlü bir irade ortaya konulmazsa, Sivas, Maraş, Çorum gibi Alevi katliamlarının acısını ve öfkesini üzerinden atamamış Alevi toplumunun, benzer trajedileri bir daha yaşama riski taşımaktadır.”

Kenanoğlu tehdit ve saldırı vakalarını saydıktan sonra şunları sordu:

“Bu (42) vakadan faili tespit edilenlere nasıl bir işlem yapılmıştır?

Bütün bu sorularımız neden cevapsız bırakılmaktadır?”

***

Boğaziçi Üniversitesi mensuplarının direnişi de devam ediyor:

“Bülten 91” sayısıyla yayımlanan bildiride, öğrencilerin yargılanmalarındaki haksızlık ve hukuksuzluklardan...

Üniversiteye tepeden inme yollanan ve “kayyım” denilen rektör ve dekanların yaptıkları haksız ve hukuksuz atama işlemlerine kadar...

Pek çok sorun dile getirilen bildiri şöyle sonlandırılmış:

“Türkiye’de özgür, özerk, demokratik ve katılımcı ilkelere dayalı bir üniversite ideali gerçekleşene kadar, Kabul Etmiyoruz, Vazgeçmiyoruz.”

***

Sevgili okurlarım, normal yaşama dönebilmemiz, ailemizin, mesleğimizin sorunlarıyla özgürce ilgilenebilmemiz, çoluğumuzun çocuğumuzun karnını doyurabilmemiz için atılacak ilk adım, adaleti sağlamak bunun için de adaletsizliklerin bekçilerinden kurtulmaktır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yeni anayasa tuzağı 19 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları