Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
TÜBİTAK'ta Neler Oluyor?
Feza Gürsey Enstitüsü’nün BİLGEM bünyesi içine alınarak Kandilli’den Gebze’ye nakli konusunda bilim çevrelerinin tepkileri büyüyerek devam ediyor.
\nDün Taha Akyol da konuya eğilmişti.
\nOrhan Bursalı gibi, Yalçın Doğan gibi, İsmet Berkan gibi köşe yazarları haklı olarak konunun peşini bırakmıyor.
\nPerşembe günkü yazım üzerine, “TÜBİTAK İletişim Müdürlüğü” imzasıyla ve “KAMUOYU AÇIKLAMASI” başlığıyla bir elektronik posta aldım.
\nAnlaşılan ilgililer standart bir metin hazırlamışlar ve bu konuda yazı yazan herkese “kamuoyunun doğru bilgilendirilmesini sağlamak amacıyla” aynı metni yolluyorlar.
\nMetni dikkatle okudum:
\nEnstitü’nün tarihçesinden söz ediliyor.
\nGebze’ye nakledildiği belirtiliyor.
\nVe en önemlisi, bizlerin özellikle eleştirdiği, temel bilimlerin, teknolojinin emrine verildiği teyit ediliyor.
\nBelki şu satırlar operasyonun niyetini açıklamak bakımından yararlı olabilir:
\n“…1996’da TÜBİTAK MAM’ın yeniden yapılandırılması faaliyetleri kapsamında, Bilim Kurulu Boğaziçi Üniversitesi ile imzalanan Protokolü uygun bularak, TÜBİTAK TBAE’nin (yani Feza Gürsey Enstitüsü’nün) Kandilli’ye taşınmasına karar verdi.
\nProtokol süresi sonunda, Enstitü’nün ülke çapında üniversite ve eğitim kurumları ile işbirliği içinde, temel bilimler alanında insan kaynaklarının gelişmesine yönelik eğitim çalışmalarının yanında, temel bilimlerdeki araştırma faaliyetlerine de ivme kazandırılması için neler yapılabileceği konusu Bilim Kurulu’nda görüşülmeye başlandı. Bu dönemde, akademik çevrelerle de fikir paylaşımı yapıldı ve öneriler beklendi. Gelen öneriler, Enstitü’nün değişen ülke ve dünya şartlarına göre daha fazla atılım yapması ve Prof. Dr. Erdal İnönü’nün liderliğinde 1982 yılında belirlenen misyonuna daha iyi hizmet etmesini sağlayacak öneriler olmaktan ziyade, mevcut durumun korunmasının önerilmesi seklinde oldu.”
\nAnlaşılan TÜBİTAK yöneticileri, temel bilimler araştırmalarına yönelik olan Feza Gürsey Enstitüsü’nün statüsünü ve yerini değiştirmek istemiş ama “akademik çevreler” buna yüz vermemiş, “mevcut durumun korunmasını” önermiş.
\nBunun üzerine, TÜBİTAK bu yeni kararı almış ve Feza Gürsey Enstitüsü’nü noktalayacak uygulamaya geçmiş.
\nDün İsmet Berkan konuyla ilgili olarak yazdığı ikinci yazıda, ona da gelen TÜBİTAK açıklamasının yetersizliğinden söz ettikten sonra şöyle diyordu:
\n“Hep şikâyet edilen ‘YÖK kafası’nın TÜBİTAK’ta da olduğunu görmek, benim için şaşırtıcı oldu. Ben TÜBİTAK’ı hep bir ‘kurtarılmış bölge’ ve bir ‘vaha’ gibi görürdüm, demek sonunda orası da Türkiye’nin geri kalanına benzedi.
\nDünkü Radikal’de, Türkiye’nin ilk ‘bilim bakanı’ Nihat Ergün’ün FGE ile ilgili olumlu sözlerini okudum, ‘Karar gözden geçirilebilir’ dediğini gördüm. Bu olumlu bir gelişme olmakla birlikte, meselenin sadece bir taşınmadan ibaret olmadığını, bilim üreten insanlara yönelik temel bir bakış açısı sorununun bulunduğunu hatırlatmak isterim.
\nAmerikalıların güzel bir sözüdür: Arızalı değilse tamir etme!
\nFGE’de ‘arızalı’ olan neydi ki TÜBİTAK kendi başına tamire girişti?
\nKeşke TÜBİTAK bunu da açıklasa da öğrensek...
\nYoksa bir arıza yok muydu?”
\nBerkan’ın satırları her şeyi açık açık ortaya koyuyor:
\nAsıl sorun temel bilim araştırmalarına karşı olumsuz bir tutum takınılması ve bunların artık doğrudan teknolojiye yönelik olarak ele alınmasının istenmesidir.
\nBu arada garip bazı bilgilere de ulaştım.
\nÖrneğin bu nakil kararından önce Enstitü’nün kadroları boşaltılmış, araştırmacılar dışlanmış.
\nNeden acaba?
\nAyrıca bir bilgiye daha ulaştım ki doğru olmamasını umut ediyorum:
\nİddiaya göre, Enstitü’nün bağlandığı BİLGEM’in başında TÜBİTAK Başkanı Prof. Nüket Yetiş’in eşi varmış; üstelik, bu görevinin yanında Marmara Araştırma Merkezi’nin de yöneticiliğini yapıyormuş başkanın sayın eşi!
\nBu bilginin doğru olmamasını umut ediyorum, çünkü TÜBİTAK’ın bir “aile şirketi” anlayışı içinde yönetilmediğine inanmak istiyorum.
\nSon bir not da değerli bilim insanı Prof. Meral Serdaroğlu üzerine:
\nPerşembe günkü yazımda Serdaroğlu’nun Bakan’a yazdığı mektuptan söz ederken soyadını, bir başka değerli fizik profesörüyle karıştırarak, Saçlıoğlu olarak yazmışım; özür diler, düzeltirim.
\nTÜBİTAK, Bakan Ergün’ün başını bir hayli ağrıtacak gibi görünüyor.
\nDilerim bütün tarafları dinleyerek bir çözüm üretir!
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama