Bir kişinin, bir örgütün, bir politikacının, bir partinin, bir liderin gelecekte neler yapacağı nasıl kestirilir?

Söylediklerine ve yaptıklarına bakılır.

***

Hele hele bir lider, bir parti on yıldır bir ülkeyi yönetiyorsa…

Artık elinizde geçmişte söylenenlere ve yapılanlara dönük iyi bir harita vardır:

Gelecekte neler yapacağına ilişkin bir yol haritasıdır bu!

***

Peki karşınızda:

Bir söylediği bir söylediğini tutmayan…

Yaptıkları ile söyledikleri arasında kimi zaman tam bir terslik bulunan…

Üstelik bir gün yaptıkları ertesi gün yaptıklarıyla çelişen…

Bir lider, bir siyasal iktidar varsa neye göre, nasıl karar vereceksiniz?

***

Bir iktidar uygulaması, bütünüyle kişiselleştiriliyorsa…

Tek bir kişi, bütün devlet mekanizmasını “Benim…” diye tanımlıyorsa…

Yürütme, yasama ve yargı tek bir kişinin ağzına bakıyorsa…

Ve bütün bir toplum, bireyler, sivil toplum örgütleri, sendikalar, siyasal partiler, medya, bu tek kişinin öfkeyle gürleyen sesi aracılığıyla terbiye edilmek, hizaya sokulmak isteniyorsa…

Bütün bunlar yetmiyormuş gibi, bu despotik, haysiyet kırıcı, antidemokratik uygulamalar, bir anayasal düzenleme ile pekiştirilmeye çalışılıyorsa…

Böyle bir liderin, böyle bir partinin gelecekteki barış ve demokrasi vaatlerine ne denli inanabilirsiniz?

***

Bugünkü iktidar gelecek için “nasıl bir barış”, “nasıl bir demokrasi” vaat ediyor sorularının yanıtlarını arayanlar…

1 Mayıs 2013 Çarşamba günkü İstanbul’a baksınlar…

Geleceğin Türkiye’si orada:

Ya tam biat…

Ya da!..