Bir kereden bir şey olmaz mı?

30 Ocak 2023 Pazartesi

Recep Tayyip Erdoğan bu seçimde cumhurbaşkanı adayı olamaz.

Anayasa hukukçuları bu gerçeği vurguluyorlar.

Kemal Kılıçdaroğlu, “Mağdur yaratmayalım” diye bu hukuka aykırı durumu kabullenme eğilimi gösteriyordu ki altılı masa “Olamaz” diyerek noktayı koydu.

Kemal Kılıçdaroğlu CHP’si “milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılması” konusunda da “bir kereden” nakaratıyla başını derde sokmuştu.

Kemal Bey’in helalleşme hevesi de öyledir.

“Başörtüsü yasası çıkaralım” diye gene başını derde soktu.

Oysa;

Bir kereden çok şey olur. 

Kötünün cesareti artar. 

Kötülüğün cezasız kalacağı kanısı doğar.

“Bir kereden” konusunun bir de kuramı var. 

KIRIK CAMLAR KURAMI

Bir kentte bir evin bir penceresinin camı kırılır.

Sonra bir cam daha kırılır.

Onarılmadan kalınca evin sahipsiz olduğu anlaşılır.

Evsizler gelir yerleşir. Suç örgütü gelir yerleşir. Uyuşturucu kullananlar, satanlar gelip yerleşir.

Ev tekinsiz bir ev olur.

Kırılan ilk pencere bir suç mekânı yaratır.

1982 yılında iki sosyal bilimci James Wilson ve George Kelling tarafından yazılan makalede bu olgu açıklanmıştır.

Kırılan ilk pencere camı, köşeye bırakılan ilk çöp torbası her zaman yanlışı sürdürmüş, yapanlara cesaret vermiştir.

İlk kırık camı onaracaksınız.

İlk çöp torbasını kaldıracaksınız.

İlk yanlışın ortağı olmayacaksınız.

BAKINIZ BU ÜLKEDE

“Bir kere delinmekle bir şey olmaz” diye anayasa ihlali savunulmuştur.

“Bir kere olmuş diye suç sayılmaz” diyerek erkek çocuklara tecavüzler savunulmuştur.

“Bir kere olmuş, bir daha olmaz” diye açığa çıkmış rüşvet olayları kapatılmıştır.

Ama hepsi de yinelenen suçlar olmuş, toplumun alışacağına güvenilmiştir.

Bu toplum yalanlara da böyle alıştırılmıştır.

İlk yalan ortaya çıkarılıp yalancılar cezasız kalınca başka yalanlar arkadan gelmiştir.

Yolsuzluklar da böyle sürüp gitmiştir.

Yandaş kayırmalar böyle normalleştirilmiştir. 

Şimdi enflasyon yüksek, her şeyin fiyatı alınamayacak kadar artmış mı?

Partili Cumhurbaşkanı R. T. Erdoğan, Avrupa ülkelerinin çok kötü durumda olduğunu, açlık çektiklerini anlatıyor.

Neye mi güveniyor?

İşte ilk atmasyonların sorgulanmamasına güveniyor. 

17-25 olaylarını unuttunuz mu? Ayakkabı kutularında dolarlar bulunmuştu, para sayma makineleri vardı.

Ne oldu?

“Fetö”nün komplosu” dendi. Ortaya çıkaran Fetö idi ama yapanlar kimlerdi? Olay yaygarayla örtüldü. 

Bir şey bir kere yapılıp da cezasız kalırsa, artık o yolda her şey yapılır.

İLK KÖTÜLÜĞÜ BAĞIŞLAMAYIN

Her şeyin bir ilki var.

Hukukun ilk çiğnenişi.

Söylenen ilk yalan.

Görülen ilk yolsuzluk.

Yakalanan ilk hırsızlık.

İşlenen ilk cinayet.

Görmezden gelmeyin.

Duymazdan gelmeyin.

Sessiz kalmayın. “Bana bulaşmasın” diye kenara çekilmeyin.

O kötülük size de bulaşacaktır.

“Bu seferlik...” tuzağına düşmeyin.

“Bu seferlik...” artık “her seferlik...” olacaktır.

Yanlış bir bağışlama kendinize verdiğiniz ceza demektir.

Mustafa Kemal Atatürk bu gerçeği görmüş, “Ehveni şer, şerlerin en kötüsüdür” demiştir. Kötülüğün azına razı olmak, en büyük kötülüktür.

Atatürk’ün partisi bunu bilmek zorundadır.

Cumhuriyet Halk Partisi devrimci, yapıcı, yaratıcı geçmişine sahip çıkarak topluma öncülük yapabilir.

Kötülükleri bağışlamayın.

Kötülüklere alışmayın.

Kötülüklerin ortağı olmayın.

Bizim beklentimiz budur...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Istakozun intikamı! 22 Nisan 2024
Özeleştiri?... 8 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları