Bombanın sisi neleri örtüyor?

21 Kasım 2022 Pazartesi

Taksim’de patlayan bombanın yaydığı sis verdiği zararın yanı sıra birçok şeyi de örtüyor.

Ölen, yaralanan masum vatandaşlar bütün ulusu acılar içine sokarken ilk anda fark edilmeyen yan etkiler de var.

Örneğin fiyat etiketlerindeki yangın örtülüyor.

Artık alınamayan gıda maddeleri önemini yitiriyor.

Can yakan işsizlik, parasızlık sis bulutu içinde görünmez oluyor.

İktidarın yandaşlarına dağıttığı servetler sisin arkasına saklanıyor.

Yolsuzluklar, yandaş ihaleleri, rüşvetler bir anda gözlerden uzaklaşıyor.

Hapiste yatan masumlar, Gezi’de suçlananlar, 28 Şubat kumpası ile yatan ulusalcı generaller görünmez oluyor.

Toprakları ellerinde alınan köylülerin isyanları, yağmalanan tarım alanlarının taşocağı adına, organize sanayi bölgesi adına, hidroelektrik santralı adına yağmalanması silinip gidiyor.

Sahipsiz kalmış gibi delik deşik olmuş sınırlardan geçen kaçak göçmenler, Afganistan savaşçıları, Pakistan cihatçıları ülkeye doluşurken sis bulutu hepsini örtüveriyor.

Haksız bir sınava karşı çıkan öğretmenler?

Geçinemeyen emekliler?

Elleri böğründe kiracılar?

Ucuz ekmek kuyruklarında bekleyenler?

Hepsi hepsi patlayan bir bombanın yaydığı sisin arkasında görünmez oluyorlar.

AMA BU SİS DAĞILIR!

Elbette bu sis dağılır. 

Bu toplumun acı gerçekleri gene dağılan sisin arkasından yeniden ortaya çıkar.

O zaman ne yapacaksınız?

Başka yerde patlayan başka bir bomba mı?

Beklenmedik suikastlar mı?

Sisin arkasına saklanmaya çalışan siyasal iktidarın 20 yıllık yanlışlarıdır.

Karapara aklamalar hangi sisin arkasına gizlenebilir?

Şu uyuşturucu rezaletleri hangi örtünün altına sığabilir?

Bunca haksızlık, adaleti yerle bir eden hukuk baskıları nasıl gözlerden uzak tutulabilir?

Elbette bu sis dağılır.

Elbette bu bombanın da hesabı sorulur.

Görünenin arkasındaki görünmeyen ellerin, hazırlanan tuzakların, göz yummaların, görmezden gelmelerin hesabı sorulur.

BU ÜLKENİN SAHİBİ VAR

Bu ülke rastlantılarla kurulmadı.

O kutsal savaş, o Kurtuluş Savaşı, yenilmeyen Başkumandan Mustafa Kemal’le, subaylarıyla, erleriyle bütün ordusuyla kanla, terle, mucize yarattılar. Bütün ülke çocuğuyla, yaşlısıyla, erkeğiyle, kadınıyla, hayvanıyla, toprağıyla bütünleşti, Kuvayı Milliye oldu. 

Vatanı kurtaran büyük zafer böyle kazanıldı.

Şimdi, Atatürk Cumhuriyeti ile hesaplaşıp yeniden saltanat hayalleriyle sultanı, halifeyi geri getirip ülkeyi ortaçağa sokmanın gayretleri elbette boşuna çabalardır.

Bu ülkenin sahibi var.

Bu ülkenin nasıl kurtulduğunu hiç unutmayan milyonlar var.

Atatürk Cumhuriyetinin nasıl kurulduğunu hiç unutmayan milyonlar var.

Bu ülkenin sahibi Kuvayı Milliye var.

Bu tuzakların hepsi aşılacaktır.

Bu vatan dün nasıl kurtuldu ise bugün de öyle kurtulacaktır.

KİMSE KAOSTAN MEDET UMMASIN

Seçim öncesi kaos yaratmak mı?

Yani, ortalığı karıştırıp kitleleri ürkütüp “Aman bir şey değişmesin, güvensiz kalmayalım” dedirtmek mi?

Bu yöntem “toplumu destabilize etmek” diye bilinir.

“Ölümü gösterip sıtmaya razı etmek” diye de açıklanır.

Seçim öncesinde bu “ortamı kaosa sürüklemek” olarak bilinen yöntem boşa çıkacaktır.

“Soğukkanlı kararlılık”, toplumsal sağduyu bu oyunları boşa çıkaracak güçtedir.

Sorunlar bir bombanın yarattığı sisin arkasına saklanamayacak kadar ortadadır.

Zafer her zaman haklı olanın, dürüst olanın, cesur olanın hakkı olmuştur.

Bu kez de öyle olacaktır.

Kimsenin kuşkusu olmasın...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Özeleştiri?... 8 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları