‘İlhan Selçuk ile yaşamak’, aydınlanmanın ışığında yaşamaktır.\n

Aydınlanma.\n

Bin yıllar boyunca sürüp giden insan aklının doruğa ulaşan serüveni.\n

Bin yılların batısından, doğusundan, kuzeyinden, güneyinden yeşeren düşünce filizleri.\n

Doğaüstü güçlerle insan aklının çatışmasının binlerce yılı.\n

Dünya iktidarının egemenleri.\n

İnanç iktidarının temsilcileri.\n

Çatışmalar, savaşlar, yengiler, yenilgiler.\n

Yıkılan ülkeler, öldürülen sayısız insan, çöken imparatorluklar.\n

Aydınlanma, bütün bunlardan sonra insan aklının dünya yaşamına egemen kılınması.\n

Onun tartışması da bitmedi.\n

Onun kavgası da sürüyor.\n

Bütün dünyada.\n

İlhan Selçuk yaşamı boyunca ‘aydınlanma’yı anlattı.\n

Bıkmadı, usanmadı, yorulmadı, bırakmadı.\n

Aydınlanma.. Rönesans..\n

Mustafa Kemal..\n

Türkiye Cumhuriyeti..\n

Cumhuriyet gazetesi..\n

Yaşadıkça İlhan Selçuk da yaşayacaktır.\n

Onlar yaşamazsa İlhan Selçuk da ölmüş olur.\n

***\n

Türkiye bu tarihsel çatışmanın yeniden içindedir.\n

Dünyaya, dünyadaki yaşama hangisi egemen olacaktır?\n

Din temelli dünya görüşü mü, akıl temelli dünya görüşü mü?\n

Çatışma budur.\n

Akıl temelli yaşam düzenlemesi, insanın özgür inancı mı?\n

Din temelli yaşam düzenlemesi, izinli alanlarda akıl mı?\n

İş gelip buraya dayanmaktadır.\n

Aydınlanma ‘insan aklı’ demektedir.\n

Dinler ise ‘din kuralları’ demektedir.\n

Oysa günümüzde ikisi de devre dışı kalmıştır.\n

Dünyayı ne akıl yönetmektedir ne de din.\n

Dünyayı yöneten para’dır.\n

Para, aklı da kullanmaktadır, dini de.\n

Dünyanın gerçek egemenleri ‘çokuluslu şirketler’dir.\n

Artık ne sermayenin ülkesi vardır, ne paranın vatanı...\n

Kullandığımız her ürün vatansız bir şirketin siparişiyle dünyanın bir köşesinde yapılmakta, dünyanın her yerinde satılmaktadır.\n

Küresel sömürü sürüp gitmektedir.\n

Dünyanın her yerindeki insan sömürülmektedir.\n

Sadece aldıkları pay birbirinden farklıdır.\n

Bilinçlenme günümüzde bunu görmektir.\n

Günümüzün aydınlanması budur.\n

***\n

Bizim kültürümüz ‘anma kültürü’dür.\n

Bir gün anarız, gelecek yıl o günü bekleriz.\n

Önemli olan ise kalıcı kılmaktır.\n

Kalıcı kılmak, kurumlaşma ile olur.\n

Akademiler, enstitüler işlevsel amaca yönelik kurulur.\n

Orada kişileri anmak değil, kişilerin neleri temsil ettiğini yaşatmak amaçlanır.\n

Bizim de kurumlarımız olacaktır.\n

Düşünce üreten, tartışan, yeni ufuklar açan, yaratıcı çözümler arayan kurumlarımız olacaktır.\n

Tarihimizi böyle yaşatacağız.\n

Çözümsüzlüğü böyle aşacağız.\n

Geleceğimizi böyle aydınlatacağız.\n

Hep birlikte.\n

Ortak aklın gücüyle.\n

Sokrates’ten günümüze kadar.\n

İlhan Selçuk ile yaşayacağız…\n

\n\n