-“En az üç çocuk”.\n

Sayın Başbakan şahit olduğu nikâh törenlerinde bu temenniyi bir aile büyüğü olarak söylerken herkes gülümsüyordu.\n

Elbette bir temenniydi bu.\n

‘Bizi çok bekletmeyin’ diyen aile büyükleri torun beklerlerdi.\n

Ama kısa bir zaman içinde bu öneri sevimli bir temenni olmaktan çıkıp yeni bir aile planlaması yöntemi oluverdi.\n

‘Daha çok çocuk-daha güçlü ülke’.\n

Avrupa küçülüyordu.\n

Avrupa yaşlanıyordu.\n

Avrupa güçsüzleşiyordu.\n

Türkiye bu yaşlanan eski kıtada yeni bir gençlik gücüydü.\n

Öyle tanımlanacaktı.\n

Doğan çocukların getirdiği aile yükü, büyüyen çocukların eğitim zorlukları, yetişen gençlerin işsizlik sorunları mı?\n

Çözülürdü bütün bunlar.\n

Her çocuk kendi kısmetiyle doğardı.\n

Önemli olan inanmaktı.\n

‘En az üç çocuk’la başladı ama orada kalmadı.\n

***\n

Kadınlar örtünecekti.\n

Dinin buyruğu böyleydi.\n

Kadınlar örtünüyordu.\n

Genç kızlar örtünüyordu.\n

Örtünmek kaç yaşında başlıyordu?\n

Üniversite? Lise? İlköğretim?\n

Yuvadan çıkışta başlasa daha iyiydi.\n

6 yaşında çocuklar alışmalıydı.\n

Kamuda çalışanlar da örtünebilir miydi?\n

Elbette öyle olacaktı.\n

Az sonra.\n

Her şey sırasını beklemişti.\n

Şimdi hızlı adımlarla gerçekleşiyordu.\n

Kadınlar çalışabilir miydi?\n

Evli olanların eşleri, olmayanların babaları izin verirse?\n

Çocuk yapmaktan vakitleri kalırsa.\n

Ortalama beş çocuk yapsalar, 20-40 yaş arası beş yıl süt izni olurdu.\n

Geriye kalan zamanda da isterse çalışırdı.\n

Eğer isterse?\n

Eğer eşi izin verirse?\n

Eğer böyle aksak düzeni kabul edecek iş bulursa?\n

İyisi evde oturup çocuk büyütmesiydi.\n

***\n

Kadınlar sezaryenle doğum yapmamalı.\n

Doğrusu elbette doğal doğum yapmaktır.\n

Sezaryen teşvik edilmemelidir.\n

Ama bu konu zorlama konusu yapılmamalıdır.\n

Kaş çatmayla, parmak sallamayla olmaz.\n

Yasaklama ile hiç olmaz. \n

Kürtaj konusu yanlış yerden tartışmaya açılmıştır.\n

Tıbbi kürtaj bir zorunluluktur.\n

Tartışmaya açılan sosyal nedenli kürtajdır.\n

Bu konu da bu biçimde tartışılmamalıdır.\n

Elbette kürtaj bir aile planlaması yöntemi değildir.\n

Ama kürtajın sosyal nedenleri de vardır.\n

Kürtajı yasaklayabilirsiniz.\n

Ama tıp dışı yöntemlerle çocuk düşürmeyi önleyemezsiniz.\n

Bu ülke tıp dışı yöntemlerle çocuk düşürmeden çok acılar çekmiştir.\n

Ülkeyi bu acılara yeniden döndürürsünüz.\n

Sosyal nedenlerle yapılan kürtajı tartışabilirsiniz.\n

Kriterleri gözden geçirebilirsiniz.\n

Ama kadının bedensel ve ruhsal sağlığını tehlikeye atamazsınız.\n

Ortaçağda bunlar yapılırdı.\n

Günümüzde bunları yaparsanız, ‘kadın ortaçağı’ yeniden başlar.\n

***\n

Ortaçağ, kadın bedeni üzerinde egemenlik kurma çağıdır.\n

Kadının giyimi, süsleri, gezmesi, yürüyüşü, oturuşu sınırlanır.\n

Çalışması zaten sınırlanmıştır.\n

Gebeliği, doğumu, çocuğunun bakımı belirlenmiştir.\n

Genç kızın bekareti kontrol altındadır.\n

Ortaçağ kadına bir günah nesnesi olarak bakar.\n

Kadın, erkeklerin günaha girme nedenidir.\n

Kadın günahkârdır, erkek kurbandır.\n

Kadın her şeyiyle, her zaman, her yerde kontrol altında tutulmalıdır.\n

Yoksa, kadının bedenindeki şeytan harekete geçer ve erkeği günaha sokar.\n

Şeytana uymak.\n

Günaha girmek.\n

Bu deyimler ‘kadın ortaçağı’nın kalıntılarıdır.\n

***\n

Erkek mi?\n

O, suçsuzdur.\n

Kadını görünce, lahavle çeker, yürür.\n

Günaha girmemek için çok çalışır.\n

İyi de, çocuk yaşta kızların sırayla ırzına geçen çok sayıda erkeğe ne demeli?\n

Şeytana uymuş, sırayla günaha girmiş olmalılar.\n

Kadın bedenini kontrol altına almazsanız, şeytan devreye girer.\n

Erkek de günaha girmekten korunur.\n

***\n

Sırayla gidiyoruz ya,\n

artık sıra bekâret kemerindedir.\n

Az sonra...