Parsellenmiş iktidar...

17 Mayıs 2021 Pazartesi

Artık olaylar gösteriyor ki iktidar parsellenmiştir.

Çeşitli güç odaklarına kendilerine ayrılan yerler bırakılmıştır. Ülke yönetilemez durumdadır.

TARİKATLAR-CEMAATLER ALANI

En önemli güç odakları olarak tarikatlar ve cemaatler işbaşındadır. 

Cüppeli amiral işinin başındadır. 104 emekli amiralin duyurusuna “darbe iması” diyerek açılan soruşturmalara karşın üniformasının üstüne cüppe geçirerek şeyhine giden amirale sessiz kalınmaktadır.

Okullara girip dini konuşmalar yapan yetkisiz kişiler sorulduğu zaman Milli Eğitim Bakanı, “Benim yetki alanım içinde değil” demektedir ki gerçek de budur.

Sağlık Bakanlığı da tarikat kaynaklı kadroların elindedir.

Tarikatlar, cemaatler kamu hizmetinde önemli alanları kontrol etmektedir. 

ORGANİZE SUÇ ÖRGÜTLERİ-MAFYA

Alaattin Çakıcı, MHP Başkanı Devlet Bahçeli tarafından “tanıdığım bir ülkücüdür” diyerek özel afla hapisten çıkarılmıştır. 

Sedat Peker uzun bir süre iktidar tarafından korunup kollanmış, bilemediğimiz hesaplarla gözden düşmüştür. Şimdi yaptığı açıklamalarla gene iktidar içinde güç kazanmaya çalışmaktadır. Mehmet Ağar da bu açıklamalar içinde adı geçen bir siyasetçidir.

Anlaşılan odur ki organize suç örgütleri, siyaset - ticaret ağında önemli bir yere sahiptir. 

TİCARET DE ŞİRKETLERLE İÇ İÇE

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın kendi firmasından bakanlığına deterjan sattığı anlaşılınca açıklanması zor bir durum ortaya çıkmıştır. Yaptığı nedeniyle değil de açığa çıktığı için görevinden alınmış, üstüne kendisine teşekkür edilmiştir.

İktidarın kendi yandaşlarının yaptığı ticarete bütün kapıları açtığı bilinmektedir. 

Verilen ihaleler, sağlanan garantiler, affedilen vergi borçları ile zengin edilen şirketlerin yanında dükkânını kapatan, borcu nedeniyle yaşamına kıyan esnaf, emekçi çalışanların durumu ülkenin nereye geldiğinin göstergeleridir.

ORMANLARIN, TOPRAKLARIN YAĞMALANMASI

Maden arama, ocak açma amacıyla ormanları yok eden, binlerce ağacı kesen, dereleri kurutan, toprakları yağmalayan şirketler iktidar tarafından desteklenmektedir.

Toprakların, ormanların sahibi olan halk, ellerinde sopalarla şirket araçlarının önüne dikilmekte, ancak iktidarın polisiyle, jandarmasıyla itilip kakılmaktadır.

İktidar yanlısı şirketlere parsellenen vatanın ormanları, ağaçları, dereleri, toprakları yağmalanmaktadır.

İkizdere’de elinde sopasıyla miğferli kalkanlı polislerin karşısına dikilen, elindeki sopasıyla yağmaya direnen kadın, yılın fotoğrafını vermektedir.

Bu ülkenin taşı toprağı, ağacı, ormanı, suyu, deresi iktidar yanlısı şirketlere parsellenmiştir.

KANAL İSTANBUL DA NESİ?

İstanbul’un su kaynaklarını yok edecek olan, ülkenin en önemli yerini açılacak bir kanal ile konutlara, ticaret alanlarına çevirecek olan proje, ülkenin kimlere parsellendiğini açıkça ortaya koymaktadır.

Daha ortada bir şey yokken, Katarlılara satılan arsalar, bu projeden haberi olan Saray çevrelerinin satın aldığı yerler nasıl bir oyunun oynandığını göstermektedir.

Olay, bir kişinin inadı değil, planlı bir satış projesinin uygulanmasıdır. 

Sadece bu örnek bile, ülkenin nasıl yağmalandığını, kimlerin bu satışın ortakları olduğunu göstermeye yeter.

İŞSİZLİK-PAHALILIK-UMUTSUZLUK 

Bu ülkenin üniversite bitirmiş gençleri iş bulamadığı için garsonluk yapıp da, çalıştıkları yer de kapanıp eve dönerken iktidarın yüksek ücretli, ikili üçlü maaşlı görevlileri durumu ortaya koyuyor.

Artık liyakatin sözü bile edilmezken Saray’a sadakatin ödüllendirildiği bir dönem yaşanmaktadır.

Ekonomi parsellenmiş, “Saray cemaati” ödüllendirilirken halkın büyük kesimi cezalandırılmaktadır.

Sarayın lüks yaşamı, alınan uçaklar, Mercedes filoları halkın gözü önünde yaşanırken “İtibardan tasarruf olmaz” diyerek bir de kılıf uydurulmaktadır.

Daha 128 milyar doların nerede olduğunu açıklayamayan bir iktidar, ekonomi yönetiminden sınıfta kalmıştır.

HALKTAN İSTENEN HELALLİK

Partili Cumhurbaşkanı son konuşmasında, sıkıntı çeken, işini yapamayan insanlardan “helallik” istedi.

Kararnamelerle işlerinden atılan insanlar, suçsuz yere hapiste yatanlar, hakaret edilenler, terörist diye, vatan haini diye suçlananlar, işsiz gezen her yaştan insanlar, pahalılıktan evine et, çocuğuna süt alamayanlar haklarını “helal” ederler mi bilemem.

Ben; bunca haksızlığın yaşandığı, yaşanmaya devam edildiği ülkemde bunlara sebep olanlara;

Hakkımı helal etmiyorum ve etmeyeceğim.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Istakozun intikamı! 22 Nisan 2024
Özeleştiri?... 8 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları