Ergin Yıldızoğlu
Ergin Yıldızoğlu ergin.yildizoglu@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Bölgemizde Tarih Giderek Hızlanıyor

27 Mart 2013 Çarşamba

Geride bıraktığımız hafta içinde önemli tarihsel gelişmeler yaşanmış gibi görünüyor. Bu hafta içinde büyük Nevruz mitingi, Öcalanın mektubu ile Kürt siyasi hareketi, haklar ve özgürlükler mücadelesinde yeni bir döneme geçmişe benziyor. AKP Türkiyesi Netanyahu İsraili karşısında büyük bir diplomatik zafer kazanmışa benziyor. ABD Devlet Başkanı Obama, Erdoğan ile Netanyahu arasındaki konuşmayı ve özür dilemeişini kolaylaştırarak, ABD dış politikası açısından Ortadoğuda çok uzun zamandır ilk kez bir diplomatik başarı kazanmışa benziyor.

\n

Benzemekavramı, görüntükavramından farklı olarak, aynıolup olmama konusunda bir kuşkuya işaret eder. Yukarda değindiklerim sanırım çok önemli gelişmeler. Ama bu gelişmelere kanaatle değil de düşünceyle yaklaşınca benzeyişle görüntü arasında kimi farklar dikkat çekmeye başlıyor.

\n

***

\n

Öcalanın konuşmasında silahlı mücadeleyi sonlandırma, siyaseti öne çıkarma çağrısı, hem Kürt siyasi hareketi hem de Türkiye siyasi yaşamı açısından, en azından sorunların, taleplerin açıkça pazarlığının yapılmaya başlanması; can, mal kaybına, büyük acılara yol açan savaşın bitmesi anlamına geldiği sürece çok değerli. Bu pazarlığın nasıl yapılacağına Kürt hareketi kendisi karar verecek. Kürt hareketi bir ulusal hareket olduğundan bu pazarlıklar, alışverişler de onun doğasına uygun olarak ilerleyecek. Bu da anlaşılır bir durum.

\n

Ancak, Kürt hareketi yalnızca bir ulusal hareket olarak görülmek istemiyor. 250 yıllık sosyalist hareketin, 2500 yıllık komünist hipoteziyaşama geçirme mücadelesi geleneğinin buradaki, andaki temsilcisi olarak da görülmek istiyor. Bunu istemek de onun, hegemonya oluşturma taktikleri açısından hakkıdır, Gülen hareketine selam göndermek de...

\n

Ancak bu isteğin, geleneğin pratik ve teorik mirası açısından kaygı uyandıran, kimi teorik kazanımları tehdit eden yanları var; dolayısıyla geleneğe ilişkin kimi teorik hesaplaşmaları da zorunlu kılıyor.

\n

Şimdilik tek bir örnekle, bu hesaplaşmanın, demokratik modernite kavramıyla yapılamayacağını söyleyelim. Kapitalizmin kültürünün ürettiği muğlak bir kavram olan modernite hele Marksizm, komünizm, anarşizm yerinedemokrasikavramıyla birlikte kullanıldığında kapitalizmin ufku içinde kalmaya mahkûm bir duruma işaret eder.

\n

Demokrasi haklar ve özgürlükler anlamında kullanılıyorsa, kapitalist devletin sınırları içinde bir iyileşmeye işaret eder. Yok bir devlet biçimi olarak kullanılıyorsa, önce bir sınıf iktidarına, sonra da bunun aşılmasına, demokrasi gerçekleşirkendevletin de sönmesine işaret eder. Bu konular üzerinde düşünürken, ulusal sorunun ne kadar kültür, dil ve bireysel özgürlükler parantezine alınırsa alınsın, özünde toprak, su, doğal kaynak mülkiyeti ve bunun alacağı biçimlere, üreteceği sınıf iktidarlarına ilişkin olduğunu da anımsamakta yarar var.

\n

***

\n

Özür dileme olayı, Aslında İsrail, ölümlere üzüldüğünü ifade etti, ama yalnızca kendi yaptığı operasyon hataları için özür diledi açıklamasıyla zayıflasa bile bir değişikliğe işaret ediyor. Ben bir başka değişikliğe de değinmek istiyorum. Türkiye ile İsrail arasındaki ekonomik, askeri, diplomatik ilişkilerin normalleştirilmesi”, Türkiyenin bölgede hegemonya kurma, lider olma iddialarını bırakarak, şu sıralarda önünde sallandırılan enerji güvenliğihavucunun peşinden giderek kendisinden beklenen dengeleyici olma görevine geri dönmesi anlamına da geliyor diye düşünüyorum. Bu geri dönüşün getireceği tatsız siyasi ve askeri gelişmelere sanırım yakında şahit olacağız.

\n

Obamanın diplomatik zaferinin de ilginçyanları var. Bu diplomatik zafer, Türkiye-İsrail ilişkilerini restore eder, Mısır’daki Müslüman Kardeşler’i dengelemeyi hedefler; İran, Suriye, Hizbullah karşısında bir blok inşa etmeye çalışır gibi görünüyor ama Türkiye ile Arap dünyası arasındaki ilişkileri olumsuz etkilemesi kaçınılmaz bir dinamiği de tetikliyor. Bu sırada, inşa edilmeye çalışılan blokun en önemli parçalarından Ürdünde kralın en önemli toplumsal desteği aşiretler konseyinin, aniden kralıSiyonist ajanı olarak nitelemesi, kralın ve blokun geleceği üzerine gölge düşürüyor. Lübnanda başbakan istifa ederken, ülkenin kuzeyinde Sünni-Şii çatışması giderek sertleşiyor...

\n

Burası Ortadoğu, görüntülere ilişkin ilk izlenimler çoğu kez yanıltır. Kaş yaparken göz çıkarmakçok kolaydır...

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Böyle devam etmez! 5 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları