Çok kârlı bir fiyasko

23 Mart 2023 Perşembe

ABD-İngiltere ittifakının yirmi yıl önce bu hafta başlayan Irak saldırısı Saddam rejimini yıktı ama amaçları, uzun dönemli etkileri açısından tam anlamıyla bir fiyasko oldu; çok kârlı bir fiyasko...

Neye niyet neye kısmet...

ABD, Saddam rejimini yıkarken askeri-teknolojik gücünü, dönüştürücü kapasitesini kanıtlayacak, Irak’tan sonra tüm Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinin rejimlerini yeniden şekillendirerek demokratikleştirecekti. Büyük Ortadoğu Projesi olarak da bilinen bu fanteziye göre, yeni bir Amerikan Yüzyılı başlıyordu. ABD artık, 80’den fazla ülkede 700’den fazla askeri üssüyle tam anlamıyla “realiteyi yaratan bir imparatorluktu!”

“Evdeki hesap çarşıya uymadı”(!) ABD, Irak’ta rejimi yıktı ama yeni bir düzen kuramadı. Şii ve Sünni kanatlarıyla, silahlı bir direniş gelişmeye başladı. İşgal gücü direnişi bastıramayınca, kanlı provokasyonlarla bir Şii-Sünni iç savaşını kışkırttı. Sonunda 1 milyondan fazla Iraklı öldü, İslamcı terörizm ve IŞİD canavarı doğdu. Yalnızca ABD askeri gücünün “her şeye kadir” imajı bozulmakla kalmadı, Batı’nın “ahlaki üstünlük” iddiaları, kitle imha silahlarına ilişkin yalanlarla, Abu Gharip üssündeki müstehcen işkencelerin basına sızan fotoğraflarıyla tamamen yıkıldı. Dahası, Birleşmiş Milletler kararı olmadan, bir yalana dayanarak başlatılan savaş, “kurala dayalı dünya düzeni” iddiasının da içini boşaltı.

Bu boşlukta, Çin bir büyük güç olarak yükseldi; Rusya Ortadoğu’ya indi, göçmen dalgası Avrupa’da kültür savaşlarını ve “süreç olarak faşizmi” hızlandırdı. Suudi rejimi, Çin ve Rusya ile ilişkilerini geliştirmeye başladı. Şimdi, Rusya’nın Ukrayna’ya girişinin, Çin’in Iran ile Suudi rejimi arasında bir yaklaşıma aracılık etmesinin, yeni bir küresel ve bölgesel jeopolitik şekillenmenin ilk işaretleri olduğu söylenebilir.

ABD askerleri Irak’tan “çekildiğinde”, Afganistan’da Taliban iktidara döndüğünde, ABD’nin gerileyen hegemonyasını, bir imparatorluk kalıbına (şiddet uygulama kapasitesine indirgeyerek) dökerek tek kutuplu yapıyı koruma projesi ters tepiyordu: Tam bir fiyasko.

Madalyonun öbür yüzü

Fiyasko ama çok kârlı bir fiyasko bu! Irak projesi sonunda 3 trilyon dolara mal oldu. Bu maliyet ABD’de finansal dengeleri bozarken askeri-sınai- enerji ve istihbarat kompleksini besledi. ABD savunma bütçesi, 1999’da 291 milyar dolardan, 2004’te 493, 2007’de de 589 milyar dolara, 2000’de 5.7 trilyon dolar olan kamu borcu, 2004’te 7.4 ve 2007’de 9 trilyon dolara yükseldi. Bu sırada ABD bütçe dengesi 2000’de 0.13 trilyon dolar fazladan, 2004’te 0.41 triyon dolar açığa dönüştü. Açık 2010’da 1.5 trilyon dolara ulaştı.

Son yıllarda yapılan kimi araştırmalar 3 trilyon dolardan aslan payının Lockheed Martin, Raytheon, Northop Grumman, General Dynamic, Boieng gruplarının aldığını gösteriyor. Bu “beslenmenin” etkilerini hisse senetlerinin performansından (dolar olarak) izlemek olanaklı. Lockheed: 2000/20.4; 2002/57.6; 2006/75; 2023/475. Raytheon: 1998/11.5; 2006/40.1; 2023/97.7. Grumman:2000/24; 2002/57; 2007/70; 2023/449. General Dynamics: 2000/25;2002/53; 2007/74; 2023/220; Boeing: 2000/ 37.8; 2007/104.9; 2023/205.

Bu savaş yalnızca çok kârlı bir fiyasko olmadı, savaş harcamaları, ABD kapitalizminin, finansal balonunu daha da şişirerek 2007/8 krizini hazırladı. ABD merkezli neoliberal küreselleşmenin tabuduna bir çivi daha çaktı.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları