Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Merkez Bankası Ne Yapmak İstiyor?
Bu soru son iki haftadır iktisat gündemimizi meşgul ediyor. TC Merkez Bankası (TCMB) son iki hafta içerisinde yaklaşık 4.5 milyar dolarlık bir müdahaleyle döviz kurlarındaki hareketlenmenin önüne geçmeye çalıştı. Bunun ötesinde, TCMB 2011 boyunca son derece aktif bir para politikası uygulayarak müdahale araçlarını genişletmiş idi. Banka, 2008 öncesine görece, para piyasalarına artık sadece politika faiz oranı ile değil, zorunlu karşılık oranları ile faiz koridoru (Merkez Bankası’ndan gecelik borçlanma ve borç verme faiz oranları arasındaki fark) diye adlandırılan yeni politika araçlarını devreye sokmuştu.
\nMerkez Bankası’nın, özellikle zorunlu karşılık oranlarını yıl boyunca önce yüksek oranlarda ve kademelileştirerek arttırması; ağustos ayında ise tekrar düşürmesi, “piyasalarda” belirsizliklerin körüklendiği suçlamalarını getirmiş ve para otoritesinin ne yaptığını bilmediği savlarının doğmasına neden olmuş idi.
\n***
\nMerkez Bankası’nın 2011 boyunca politikalarını anlamak ve değerlendirebilmek için, kuşkusuz ilk yapılması gereken şey, bankanın öncelikli hedeflerinin neler olduğunun saptanmasıdır. Bu doğrultuda öncelikle TCMB’nin “2012 Yılında Para ve Kur Politikası” metnine göz atalım. Metnin en son paragrafı öğreticidir: “Son küresel ekonomik krizden çıkarılan en önemli ders finansal sistemin yüksek kaldıraçla çalışmasının orta ve uzun vadede ekonomik tahribata yol açacağı gerçeğidir.” (sf 28)
\nDolayısıyla banka, piyasalardaki yıpratıcı spekülasyonun ve aşırı oynaklığın önüne geçilmesinin gereğine işaret etmekte ve kabaca “taşıma suyla değirmeni döndürmek” şeklinde ifade edebileceğimiz kısa dönemli ve ekonomik temellerden yoksun spekülatif davranışlara karşı duracağını açıklamaktadır.
\nGene söz konusu rapor metninin 18. sayfasında “Likidite fazlası aşırı düzeylere ulaştığında, bankacılık sistemi kredi koşullarını gevşeterek kredilerin çok hızlı artmasına neden olabilmekte, likidite açığı aşırı yüksek düzeylere ulaştığında ise bu defa söz konusu açığın fonlanmasının kısa vadede yoğunlaşması nedeniyle bankacılık sistemi aşırı temkinli davranmakta (...) dolayısıyla para politikasının etkinliği azalmaktadır” yorumlarıyla bankacılık sisteminin sürü içgüdüsü davranışı içerisinde bulunduğunu ve finans piyasalarındaki belirsizlik algılamasının bizzat bu tür davranışlar sonucu oluştuğu değerlendirmesini yapmaktadır.
\n***
\nMerkez Bankası, “Küresel finans krizi sonrasında birçok ülkede para politikası, fiyat istikrarına ilave olarak finansal istikrarı da dikkate almaya başlamıştır” uyarısında bulunarak, “piyasalara” artık 2008 öncesine dönmenin olanaklı olmadığı mesajını vermeye çalışmaktadır. Bu gerçeğin bir an önce kabul edilmesi, “piyasaların” para otoritesinin bundan sonraki mesajlarının da daha kolaylıkla anlaşabilmesini sağlayacaktır.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 6 asker şehit olmuştu
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi