Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Orta Gelir Tuzağı: Hangi Türkiye?
Bu yazımda sizlere TÜRKONFED (Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu) için hazırlamış olduğumuz bir raporun bulgularını tanıtmak arzusundayım: “Orta Gelir Tuzağından Çıkış: Hangi Türkiye?” (Yazarlar: E. Yeldan, Kamil Taşçı, Ebru Voyvoda ve Emin Özsan) Rapor bu hafta içinde basında da tanıtım sürecinde.
\nOrta gelir tuzağı kavramı iktisat yazınına Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley Ekonomi Profesörü Barry Eichengreen’in bir çalışmasıyla girdi. Kavram, kişi başına düşen milli gelirin (2005 fiyatlarıyla) 16.000 dolar düzeyine ulaşmış ülkelerde ileri sanayileşme aşamalarına geçebilmek için gerekli üretkenlik ve kurumsal dönüşümleri gerçekleştirmekteki zorlukları betimlemek için kullanılıyor.
\nEkonomiler “orta gelir” düzeyine yaklaştıkça, artık tarımdan kente işgücü transferine ve sermaye yatırımlarının uyardığı yüksek kârlara dayanan görece “kolay” büyüme kaynakları uyarıcı gücünü yitiriyor; teknolojiler olgunlaşıyor, giderek eskiyor. Bu noktadan sonra büyümenin kaynakları artık üretkenlik kazanımlarından gelmek zorunda. Üretkenliğin artırılması ise beşeri sermayeye eğitim ve araştırma-geliştirme (Ar-Ge) yatırımlarıyla ve kurumsal reformlarla olası.
\nKavram son dönem iktisat yazınında bir dizi niceliksel araştırmaya da yol açtı. Bunlar arasında Felipe, Abdon ve Kumar’ın (2012) tarihli katkısıdır. Felipe ve arkadaşları ülkemizin içerisinde bulunduğu orta gelir grubunun sürelerini ve büyüme hızlarını saptamışlar. Bulgularını aşağıdaki tabloda özetliyorum:
\n\nDüşük orta gelirli düzeyde kalma süresi Çin H. Cumhuriyeti’nde 17 yıl iken, Bulgaristan ve Türkiye’de 50 senenin üstünde görülmektedir. Türkiye düşük-orta gelir düzeyine 1955’te ulaşmış ve ancak 50 yıl sonra 2005’te yüksek-orta gelir düzeyini yakalayabilmiştir. Türkiye’nin orta gelir bandı içindeki serüveni göreceli olarak en uzun süre almış olan üç ülkeden (Bulgaristan ve Kosta Rika ile birlikte) birisidir ve dolayısıyla orta gelir tuzağına sıkışmış tipik bir geç-sanayileşen ülke görünümü sergilemektedir.
\n***
\nBurada çok acil bir soru gündeme gelmektedir: Hangi Türkiye? TÜRKONFED raporunda Türkiye gelir gruplarına göre üç bölgede değerlendirilmektedir: İstanbul, Ankara ve İzmir’in başını çektiği yüksek gelirli Türkiye’nin bölgesel geliri 376 milyar dolara ulaşmakta ve Norveç, İsviçre gibi Avrupa ekonomilerinden daha büyük bir gelir ile orta gelir tuzağından çıkışlarının göreceli olarak kolay olacağı görülmektedir. Bu bölge, Türkiye’nin idari, siyasi, ticari ve finansal güç merkezlerini barındırmakta ve geride kalan Türkiye ile olan bağlantıları da zayıflamaktadır.
\nBunun dışında orta gelirde sıkışma tehlikesi yaşayan Türkiye ile, aslında orta gelir düzeyini yakalama şansı dahi bulunmayan yoksul bir diğer Türkiye gözlenmektedir. Yoksulluk tuzağında kalmış bulunan yoksul Türkiye’nin yaşamakta olduğu bu bölgede ortalama eğitim süresi 5 yıldan dahi az olup (ilkokul mezunu değil); sabit sermaye yatırımlarından yoksun; mevsimlik ve düşük vasıflı işgücüyle merkez kapitalizminin ilkel sömürüsüne ve sosyal dışlanmışlığa uğramış 27 ilimiz bulunmaktadır.
\nTarımsal katma değer payının nüfusa oranı en düşük olan yoksulluk tuzağı bölgesinde son sıralarda kırsal nüfus ağırlığının fazla olduğu doğu illerinin yer alması, bu bölgeler için kullanılan “ekonomisi tarıma dayanmaktadır” genel söylemi ile çelişmektedir. Oysa bu bölgeler piyasalaşma sorunu yaşayan, üretimin iktisadi bir faaliyet olarak değil, geçimlik olarak yapıldığı ve birtakım sosyal transfer mekanizmaları ile desteklenen bir yapı arz etmektedir.
\nKüresel dünyayla eklemlenmiş, yüksek gelirli Türkiye’nin sorunları ile yoksulluk tuzağındaki Türkiye’yi birlikte değerlendirebilecek iktisadi kalkınma politikaları ise neoliberal öğretinin piyasa sinyallerine terk edilemeyecek kadar karmaşık ve o derecede önemli bir konudur.
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu