Avrupa basketbolunu yöneten iki büyük kurum, FIBA ile Euroleague sonunda buluşmaya ve çözüm için diyalog kurmaya karar verdiler. FIBA’nın genel sekreteri Zagklis ile efsane oyuncu, bugünün Euroleague Başkanı Bodiroga geçtiğimiz günlerde İsviçre’de buluştu. Aldığımız duyumlara göre, taraflar bir orta yol arayışında.

Covid salgını, Ukrayna savaşı derken, Avrupa ekonomisi uzun süredir zor günler yaşıyor. Durgunluk her alanı olduğu gibi basketbolu da etkiliyor. Bu sene ayak seslerini duymaya başladığımız bütçe küçültmeler, gelecek sezon daha da etkili olacaktır. Buna bir de Rus takımlarının dışarıda bırakılması eklenince pazarın daralması kaçınılmaz. Böyle kritik bir dönemeçte, FIBA ile Euroleague yönetimleri arasındaki anlamsız inatlaşmanın ortadan kalkması, basketbola ilgiyi artıracak adımların acilen atılması gerekir.

HATALARINI ANLADILAR

Euroleague, 34 haftalık normal sezon, üzerine Play-Off ve Final Four takvimine geçerken, Avrupa’da basketbolun lokomotifinin milli maçlar olduğu gerçeğini gözardı etmişti. FIBA bu hatalı çıkışa, “Ben ne istersem yaparım, benden izinsiz organizasyon olmaz” mantığıyla karşılık verince her iki taraf da kaybetti. Daha doğrusu, hep beraber kaybettik. Bugün geldiğimiz noktada, iki tarafın da hatalarını anladığını görüyoruz. Basketbolun büyümesi için beraberce çalışmaları gerektiği ortada. Geleceği şekillendirecek süreçte, Avrupa basketbolunun bütün paydaşlarından alınacak görüş ve önerilere ihtiyaç var. Mesela, bu sene Euroleague doğru bir hamleyle takımların antrenman sayılarına ve sürelerine kısıtlama getirdi. Sporcu sağlığı açısından önemli bir adım. Ama yetmez! Elit sporcuların ilgiyi artırabilmesi, basketbolu geniş kitlelere yayabilmesi için milli takımlarda oynamalarını kolaylaştırmak lazım. Ortaya çıkan sigorta sorunlarının çözümü için, spor hukukçularının oyuncu birliklerini temsil eden, onların sözcüsü durumundaki aktif sporcularla birlikte uzun ve detaylı çalışmalar yapması şart. Bir taraftan kulüpleri mağdur edilmemeli (milli maç periyodundaki sakatlıklar gibi), diğer yandan sporcuların haklarının korunması gerekiyor.

KİMSEYE FAYDASI YOK

Uluslararası basketbol takvimini ele alırken, aklın yolu birdir misali bazı kesimlerin de önerdiği gibi şubat ayında tek ama geniş bir pencere (hem milli maçları hem de ülkelerin kupa finallerini içeren) fikri akla yakın görünüyor. Bununla birlikte üst düzey hakemlerin her iki organizasyonda görev almasını sağlamak da öncelikli olmalı. Hakemleri iki organizasyondan birini seçmelerini istemek gibi saçma bir kayıkçı kavgası durmalı. Kaliteli hakemleri ikiye bölmenin kimseye bir faydası yok.

Ben ümitliyim. Masaya oturulduğuna göre çözüm üretilmesi de yakındır.