Ankara
Sevda Cenap And Vakfı’nın
Altın Madalya töreni ülkemizde geleneğini koruyan kendine özgü
bir etkinliktir. Bu yıl tarihe damgasını vurmuş ikiz
piyanistlerimiz Güher
ve Süher
Pekinel’e
iki altın madalya verildi. Pekinel’ler ikiz oluşlarındaki
kolaylık ve zorluklar, eğitimleri, deneyimleri ve Dünya
Sahnelerinde Genç Müzisyenler projesini hayata geçirmeleri üzerine
bir konuşma yaptı. Şimdi kendi deneyimleriyle bu üstün yetenekli
gençleri dünya sahnelerine hazırlamak için onların dünya
çapında eğitimcilerle çalışmalarına, dünyanın tepesindeki
yarışmalara katılmalarına yol açıyorlar. Önlerinde dünya
sahneleri açılan bu gençler iyi birer müzisyen ve disiplin sahibi
olmak için bütün çabalarını harcıyorlar. Yoksa tutunamazlar.
Ne bu projede, ne de dünya sahnelerinde.
Pekinel’lerin CD ve DVD’leri müzik dünyasının en ünlü şirketleri tarafından basılıp piyasaya sürülüyor. Artık zaman içinde konser vermek konusunda daha seçmeci oldukları kesin. Bestecinin kişiliğini korumak, yorumda hep üstün niteliği yakalamak başlıca kuralları. Bu disiplini ve kuralları kendi konser ve kayıtlarında olduğu gibi, dünya sahnelerine sundukları genç müzisyenlerden de bekliyorlar.
Bugüne kadar SCA Vakfı’nın törenlerinde madalya sunulan her yorumcu kısa bir konser verirdi. Bu kez yorumcular madalyaları alan Pekinel’ler değildi: onların övünç kaynağı olan dünya sahnelerine ulaşmış ve nice uluslararası ödülün sahibi olmuş gençlerdi.
Piyanist Can Çakmur, Schubert’ten Liszt uyarlaması “Kuğunun Şarkısı” başlıklı yapıttan dört bölüm çaldı. Piyanonun derinliğine inmesi, yumuşacık tuşesi, bilgeliği ve zarif kişiliği Can’ın başlıca özellikleri. Ardından, geçen hafta İstanbul’daki ARTER salonunda da aynı topluluktan dinlediğimiz Schubert’in Forellesi seslendirildi. Veriko Çumburidze (keman), Barok Bostancı (viyola), Umut Sağlam (çello), Tolga Atalay Ün (piyano) ve konuk kontrbasçı Seçil İrem Keskin’in yorumuyla. Birlikte solup almayı, birlikte aynı enerjiyi paylaşmayı çok iyi bilen, yıllanmış bir oda müziği topluluğu vardı karşımızda.
SCA Müzik Vakfı’nın daha nice yıllar seçkin sanatçılarımızı onurlandırmasını dileriz.
İşSanat’ta Muhiddin ile coşkulu bir konser
Muhiddin Dürrüoğlu nicedir Belçika’da yaşayan iyi bir piyanist, iyi bir besteci ve iyi bir eğitimci. Onu küçük yaştan beri tanırım. Bu kez Valonya Kraliyet Oda Orkestrası’yla İşSanat’ın konuğu oldu. Şef ve piyanist Frank Braley ile İstanbul’a çok değişik bir program getirmişlerdi. Beethoven’in “Serioso” başlıklı kuvarteti oda orkestrası için düzenlenmişti. Çalgı topluluklarının düzgün entonasyonu ve ateşli yorumu Beethoven müziğinin karakterini özenle yansıttı. Diğer yapıtlar çağdaştı. Trompetçi Romain Leleu’nun katılımı konsere ayrı bir renk kattı. Piyanoda 4-el ve yaylılar için Malcolm Arnold’un konçertosunu ve Jean-Pascal Beintus’un piyano ve trompet konçertosunu tanıttılar. Şostakoviç’in ünlü piyano ve trompet konçertosu konseri taçlandırdı. Genellikle konser programlarını hazırlarken ya aynı dönemin yapıtları ya da birbirine uyum sağlayan yapıtlar bir araya getirilir. Bu kez konserin ortak paydası her bir yapıt için dinleyicinin bir sürpriz beklemesi oldu.
