Ünlü Avusturyalı piyanist Rudolf Buchbinder, geçen hafta Borusan Sanat’ın İstanbullulara bir armağanıydı. Lütfi Kırdar’da, iki gece art arda, hem şef, hem de solist olarak Beethoven’in beş piyano konçertosunu birden seslendirdi. Aslında tıpkı Beethoven’in çağındaki gibi, henüz orkestra şefleri topluluktan bağımsız bireyler olarak ortaya çıkmadan önce, solist veya birinci kemancı orkestrayı yönettiği dönemden kalma bir konserdi: Buchbinder hem solist, hem şefti.
Elinin altındaki BİFO ise başkemancıları Pelin Halkacı’nın disiplini ve müzikalitesiyle üstün bir yorum çıkarttı. Buchbinder, Beethoven’ın müzik diline öylesine vakıf ki, ne onun gök gürültülerini, ne de çocuksu içe dönüşlerini aktarırken abartıya kaçıyor. Ortaya böylece müthiş bir tuşe kontrolü, derin bir anlatım ve yumuşacık bir sonorite çıkıyor. Geçen yıl da Beethoven’in tüm piyano sonatlarını 6 konserde seslendirmişti. 69 yaşındaki piyanist, sanat yaşamının doruğunda. Ondan ikinci gecede dinlediğim 1.ve 5. konçertolar, belleğimde özel birer tören olarak kalacak. Bir söyleşisinde anlatıyordu: Elli yıllık meslek yaşamında 50 kez Beethoven’in 32 sonatını çaldığı art arda resital dizileri yapmış. Her sonatta hâlâ keşfedecek noktalar buluyor ve her seferinde gözyaşlarına boğulacak kadar duygusallaşıyormuş. Bu kaba saba dünyamızda hâlâ yüce duygular taşıyanlara selam olsun.

Biret Carnegie Hall’de
Değerli piyanistimiz İdil Biret, 21 Nisan’da New York’daki Carnegie Hall’ün büyük salonu olan Stern Auditorium’unda, Toshiyuki Shimada yönetiminde Hindemith’in1945’te bestelediği piyano konçertosunu çalacak. Sanatçımıza, 50. kuruluş yıldönümünü kutlayan Yale Senfoni Orkestrası eşlik edecek. Dünyanın dört bir yanında ve nice sahnesinde konser vermiş olan İdil Biret, Carnegie Hall’de ilk kez çalacak. 2012/13 sezonunda Yale Üniversitesi’nde yine Toshiyuki Shimada yönetiminde Hindemith’in beş piyano konçertosunun tamamını kaydetmiş ve 2 CD halindeki bu kayıtlar, 2013’de Naxos tarafından dünya piyasasına sunulmuştu.
Sürekli araştıran, dağarcığına hep yeni yapıtlar katan İdil için artık piyano tarihinin derinlerinden seslendirmediği hangi besteci kaldı bilemiyorum. Şurası gerçek ki, derinlerdekiler kadar çağımızdakilere, yaşayanlara da, yerli yabancı demeden ilgi gösteriyor, nice piyano eserinin ilk kez günyüzüne çıkmasını sağlıyor. Barok çağdan başlayıp bütün bir müzik tarihinin satırbaşı bestecilerini kaydeden sanatçımız, çağdaş bestecilerden Boulez, Ligeti, Messiaen, Shnittke gibi isimlerle, Türk bestecilerinden de öncülerin yanı sıra, Ertuğrul Oğuz Fırat ve Ateş Pars gibi çok az çalınan bestecileri değerlendirdi.Yalnız müzik konusunda değil, tarih, felsefe, diğer sanat dallarında da İdil ile saatlerce konuşabilirsiniz. İç dünyasını son derece zenginleştirmiş bir sanatçı bulursunuz karşınızda.