Futboldan çok daha önemli şeyler var hayatta. Yaşama hakkı gibi mesela. İstanbul’daki Bursa maçının ardından patlamayla kaybettiğimiz canları anarken Bursalısı Beşiktaşlısıyla hepimiz bunu bir kez daha anlıyoruz. Yaşama hakkı her yerde ve her koşulda savunulmalı.
Gergin maç bu sayede belli ölçüde yatışıyor gibi. Beşiktaş, Başakşehir mağlubiyeti ve Fenerbahçe beraberliğiyle tüm kredisini kaybetmiş, mutlak kazanmak zorunda. Bursaspor küme düşme hattından epey uzaklaşmış ama onlar da farklı yenilgilerden sonra kendini ispat derdinde.
Bursa’da sakat Batalla, Beşiktaş’ta cezalı Talisca yok. Bu yüzden Şenol Hoca, Oğuzhan’ı forvet arkasına kaydırmış, Atiba’nın yanına da Tolgay’ı koymuş. Aslında Şamil’in markajında oyuna başlayan Oğuzhan, Atiba-Tolgay ikilisine daha yakın. Beşiktaş oyunu rakip alana yığıyor yığmasına ama bir türlü ceza alanına hızlı giremediği için istediğini yapamıyor. Bunda Bursalı oyuncuların yakın ve çok sert oyununun etkisi var. Bu arada 24’te Bilal’in Tolgay’a çift tabanla dalışı sarıyla geçiştirilecek gibi değil.
Bursalı taraftarların sahaya attıkları maddeler nedeniyle oyun iki kez kesiliyor. Ardından 39’da Aboubakar öyle bir pozisyonu kaçırıyor ki bu bir Beşiktaş santrforuna hiç yakışmıyor. Verilen o kadar paralara da “yazık” dedirtiyor.
Kartal özellikle sağ kanada yayılarak geldiğinde etkisini artırıyor ama devre bitiyor.
Siyah-Beyazlıların etkisi giderek artıyor ama gol gelmeyince Bursa moralleniyor. Karşılıklı ataklar izlemeye başlıyoruz. Son yarım saat için Güneş’ten Atiba’nın yerine Cenk hamlesi geliyor. Beşiktaş 4-4-2’ ye dönüyor. Ve ilk dikine hızlı atakla Cenk’in ayağından 65’te golü buluyor. Çift forvetle oynamak işe yarıyor. Kartal 2. golü bulamayınca tek farklı skor son dakikaların heyecanını artırıyor. Hakem de 5 dakika uzatma vererek heyecanı sürdürüyor. Kartal, son saniyedeki 2. golle 3 puanı garantilerken bu üstün oynadığı maçtan alınan galibiyetle tekrar liderliği aldı. Hem de üzerindeki gerilimi attı.