Gülengül Altınsay

Akıllı olma zamanı

31 Mart 2016 Perşembe

Beşiktaş’ın stadının bitmiş olması büyük bir olay. Kulüp geleceğe daha güvenli yürüyecek şimdi. Tabii bu güç saha içine yansıtılabilirse. Zaten ben de hep merak ediyordum stat bittikten sonra Beşiktaş yönetiminin tavrını... Belli ki yönetim acil para ihtiyacı yüzünden Vodafone Arena’da 3 maç oynanmasına karar verdi. Üstelik sezonun en kritik haftalarına girerken.
Ancak stadın zemini nasıl olacak, takım bu stada nasıl alışacak, açılış maçı aşkıyla tribünlere dolan seyirciler takımla ne denli bütünleşecek belli değil.
Oysa ki bunlar çok önemli konular. Yönetimin ve teknik kadronun bütün mesaisini buralarda olumsuzluk yaşanmaması üzerinde yoğunlaştırması gerek.

Gereksiz polemikler
Bu soru işaretleri dururken Başkan belki stat inşaatını bitirmenin verdiği rahatlamayla art arda, Beşiktaş camiasında polemik yaratacak açıklamalar yaptı.
Kısaca değinip üzerini kapatalım.
Başkan yaklaşık üç sezondur maçlara gelmeyen taraftarların şimdi yeni stat maçları için bilet istemelerini yadırgamış…
Oysa ki bu işler hep böyledir. Geçmişte benim her maça gidip iş şampiyonluk maçına gelince bilet bulamadığım çok olmuştur mesela.
Dolayısıyla takımla birlikte yaklaşık 3 sezondur sürünen taraftarlara özel ödül gerekir. Ama Olimpiyat’a gelmedi diye, Başakşehir’e gelmedi diye, Ankara’da Osmanlı Stadı’na gitmedi diye şimdi taraftarı hor görmek doğru mu?
Üstelik taraftarı stada çekmek görevi yöneticilere aitken?
Başkan’a göre statla birlikte Beşiktaş eziklikten kurtulacakmış… Beşiktaşlı, Beşiktaş’ın farklılıklarını bilir. Bazıları için eziklik olarak görülen alçak gönüllülükten ve bazıları için aptallık gözüken hakkıyla kazanmak hedefinden de vazgeçmez, gurur duyar. Hatta üstünlük, ayrıcalık hisseder.
Daha önce Yıldırım Demirören yaptığı flaş transferlerin ardından “Beşiktaş Fenerbahçe’nin yerini aldı” mealinde sözleri gururla sarf ettiğinde de Fikret Orman dahil, geniş taraftar kitlesinin tepkisini almıştı. Çünkü Beşiktaşlı kimsenin yerini almak istemez. Kendi yerinden gayet memnundur.
Şu Saray takımı meselesine gelince. Doğrudur; Beşiktaş saray bağlantılı çoğunluğu Kafkas kökenli insanlarca kurulmuş bir kulüp. Fakat bu “saraylılık” şimdi neden ortaya çıkarılıyor orasını bilemedim. Bildiğim, geçen zaman içinde Beşiktaş’ın, bir saray kulübü gibi elitlerin değerlerinin değil emeğe dair değerlerin egemen olduğu, emeğiyle var olan başı dik insanların desteklediği bir halk takımına dönüştüğü ve bugüne dek de bunu özenle koruduğu.

Tek hedef, tek dert
Eğer lig bitmiş olsaydı; şampiyonluk kazanılmış ya da kaybedilmiş olsaydı o zaman bu tarz polemikleri biraz olsun anlayabilirdim. Ancak ortada tek bir gerçek var: Beşiktaş kalan maçlarında en fazla Fenerbahçe kadar puan kaybederse ya da başka ifadeyle Fenerbahçe kadar puan kazanırsa şampiyon. Yönetim için de tek dert, takımı bu yoldan çıkartacak, konsantrasyonunu bozacak bütün etkenleri ortadan kaldırmak olmalı.
Şimdi önemli olan, gerçekten “önümüzdeki maçlar” değil mi sadece?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Şimdi ders zamanı 5 Aralık 2024
Takım ne yapsın? 3 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları