Futbolda ayrımcılığa, ırkçılığa, cinsiyetçiliğe cidden karşı mıyız? Bakın Dünya Kulüpler Şampiyonası ödül töreninde vahim bir olay yaşandı. FIFA başkanı Infantino maçın kadın hakemlerine Katar emiriyle hiç bir el teması yapmamaları talimatını verdi. Erkekler Emir’le yumruk tokuşturdular  ama kadınlar Emir’i pas geçtiler. 

Pardon da kadınlar artık futbolun her kademesinde var. Kadın hakemler eskiye göre çok daha fazla ve sadece kadın futbolunu yönetmiyorlar. Daha geçen hafta İngiltere League Two’da bir kadın hakem erkeklerin maçını yönetti. Zaten yıllardır Premier Lig’de bir kadın yardımcı hakem var. Tamam Katar emiri kendince böylesini uygun görüyor da FIFA başkanına ne oluyor? Bunun açıklaması ayrımcılığa, ırkçılığa pirim vermek, “Para gelsin de nasıl gelirse gelsin” demek değil de ne?

PROTESTOCULAR

Ama her zaman böyle olmuyor… Biliyorsunuz 2022 Dünya Kupası’nın ev sahibi Katar olacak. FIFA’nın bu tercihinde paranın rolü kesin. En çok para kazanacakları Dünya Kupası bu olabilir…  Ancak Katar’ın turnuvaya hazırlanırken olanlar kabul edilebilir gibi değil. Stat inşaatları sırasında düşük ücretlerle çalıştırılan göçmen işçilerin çalışma koşulları yürekler acısıydı. Çok sayıda işçi de iş kazalarında hayatını kaybetti. Ülkede kadınların durumu ise başlı başına bir insanlık sorunu.

Ama anlaşılan FIFA için olağan dışı bir durum yok. Baksanıza hiç sesi çıkmıyor. 

Peki durumu protesto eden ve insan hakları ihlallerine tepki gösteren hiç kimse yok mu bu dünyada diyorduk ki Norveç-Türkiye maçının öncesinde Norveçli oyuncuların tişörtlerinin üzerindeki “İnsan Hakları; saha içinde ve dışında… Almanya, Norveç?” mesajını gördük.  “Almanya ve bizden sonra sırada kim var” diye soruyorlardı en son olarak. Protestocu ülkelere Hollanda da katılmış şimdi. İngiltere’de ise Kaptan Kane takımla birlikte durumu değerlendireceğini belirtmiş.

Bizim maç anlatan arkadaşlarımız ya İngilizce bilmiyorlardı ya da nedendir bilinmez görmezden gelmeyi tercih ettiler bu hareketi Norveç maçı öncesinde.

Bizim tüm yorumcular da takımın oyunu ve kuruluşu hakkında saatlerce konuştular ama bir Allah’ın kulu şu protesto konusunda lehte ya da aleyhte bir lâf etmedi.

YAMAN ÇELİŞKİ

Şu açık ki futbolun ahlakı da büyük tehlike altında. Futbola bu kadar büyük para girince, futbol bu kadar büyük güç aracı haline dönüşünce para ve güç sevenler de artık futbolun yakasından düşmüyor. Ve futbol giderek bir sonuç oyununa dönüşme tehlikesi altında. 

Pandemi yüzünden statlara seyirci gelmeyince maçlar artık “sosyal medya”da nefret kusma aracına dönüştü son zamanlarda. Herhalde medya şirketleri de bu körüklenen nefretten iyi para kazanıyor olmalılar.

Ama bu tam da bindiğin dalı kesmek gibi bir şey. Çünkü birlikte hakça yarışılmazsa, bu güzel oyun birlikte izlenmezse, gerilim değil keyif konusu olmazsa ortada futbol da kalmaz.

FIFA’nın ayrımcılığa lafta karşı çıkıp aslında alttan alta ses çıkarmaması ise büyük sorun. Öyle formaların koluna, “Irkçılığa, ayrımcılığa hayır” yazmakla olmuyor bu işler. Bakalım protestocular ne sonuç alacak? Yoksa “Hem protesto ederim hem oynarım” mı diyecekler?