Beşiktaş karşılaşması Ankaragücü tribünlerinin dolmasına vesile olmuş. İlla ki başarı durumunda stada gelen taraftarlar 14. sıradaki takımlarından belli ki umutlular bu maçta. Rakip büyük ama sorunları da büyük. Nitekim Abdullah Avcı kısıtlı kadrosundan çıkarmış on birini. Necip zorunluluktan stoper olmuş mesela. Bu adam yokluğunda Ljajic gibi bir oyuncu formsuzluğu nedeniyle kendine ancak kulübede yer bulabilmiş. Oğuzhan da olmayınca yaratıcılık yeni transferlerden orta alandaki Elneny’ye ve ileri üçlünün ortasındaki Diaby’ye kalmış. Bitiricilik de Burak’a tabii.
Siyah-Beyazlılar yine de iyi başlıyorlar oyuna; topa sahipler, dikine oynuyorlar, hızlı oynamaya gayret ediyorlar ama yeterince akışkanlık ve sürprizli oyun yok. Öyle olunca yeterince pozisyon da yok. Rakip ceza alanına girmesine giriyorlar ama inanılmaz beceriksiz hareketler sonuç getirmiyor bir türlü. Güven kaleciye pas atar gibi vuruyor topa, Burak zamanlama hatası yapıyor, Diaby topu havaya dikiyor. Bu arada çok faullü geçiyor maç; sadece ilk 45 dakikada Ankaragücü’nün 12, Beşiktaş’ın 4 faulü var. Genç hakem iyi niyetli fakat faullere izin veriyor. Beşiktaş bu kadar etkisiz olunca ev sahibinin umutlanması normal. Hızlı kontraataklar Karius’u zorda bırakacak gibi.
Nihayet Ljajic giriyor oyuna, Lens çıkıyor. Diaby de kanada geçiyor. Sonra da Burak çıkıyor yerini Umut’a bırakıyor. Son 20 dakika Beşiktaş rakip ceza alanına yerleşiyor. Bu arada Ankaragücü 10 kişi kalıyor. Oyuncu değişikliğinde vakit harcama ve hakeme itiraz Sedat’a kırmızı karta mâl oluyor. Kapanan rakibi karşısında Beşiktaş ardı ardına net pozisyonlar yakalıyor bu dakikalarda. Ne ki kimse topu filelerle buluşturma becerisi gösteremiyor.