Gülengül Altınsay

Ciddi bir iş

06 Haziran 2019 Perşembe

Futbolun sorunlarının birikip birikip dağ gibi yığıldığı ortada. Durumdan herkesin -hatta düzenden en fazla yararlananların bile- sürekli şikâyet halinde olduğu da ortada. İşte tam da böyle bir ortamda federasyon seçimleri yapıldı geçtiğimiz günlerde. Federasyon başkanı ve yönetim kurulu üyeleri değişti. Bu kez de Nihat Özdemir işin başına getirildi. Yönetim de pazarlıklarla oluşturuldu.

Profesyonellere amatörler
Oysa ki futbolu gelişmiş ülkelerde, futbolun getirilerini kavramış ülkelerde, futbolu yönetmenin ne kadar zor olduğunu bilen ülkelerde federasyon başkanı profesyonel olur. Futbolu yönetenler profesyonel olur. Hem de ülkenin en iyi profesyonellerinden seçilir bu kişiler. Biz de ise çok garip bir durum var. Her şey profesyonel; futbolcular, sponsorlar filan ama futbolu yönetenler amatör.
Futbola en son profesyonel yaklaşımı biz Şenes Erzik yönetiminde görebilmiştik. Zaten o dönemde futbolun nereden nereye geldiği de herkesin malumu.
Sandığımızın tam aksine futbolu yönetmenin dünyanın en zor işlerinden biri olduğunu bir anlayabilsek keşke. Öyle şirket yönetmeye filan benzemiyor futbolu yönetmek. Sonsuz sayıda değişkeni var çünkü. Ve bu değişkenler yönetimlerin aldığı kararlara ve belirlediği stratejiye bağlı.

Akıl fikir
Üstelik hem futbolseverleri hem de kulüpleri memnun etmek çok zor. Bilgi, deneyim ve akıl istiyor. Fanatik taraftardan öteye gidemeyen ya da medyada görünmekten başka kaygısı olmayan ya da futbolcu menajeri gibi transfer yapmaktan büyük zevk alan başkanlarla kulüplerin ne hale geldiği ortada. Nasıl olsa çarçur edilen paralar kendi ceplerinden çıkmıyor. Bu yüzden kulüplerde elde kalmış, bir işe yaramayan futbolculardan geçilmiyor. Federasyon yönetimleri de bundan hiç farklı değil. Atanmış iş adamı başkanlardan ve kulüp avukatı üyelerden oluşan federasyonların da, ki aralarında hiçbir kadın yok, futbolu nasıl yönettiği ve nerelere kadar düşürdüğü ortada. Durumu hakikaten iyi “idare” ediyorlar. Güç dengelerini kollayıp eyyamdan başka bir şey yapmıyorlar.

Adres belli
Oysa ki balık baştan kokuyorsa baştan da düzelmeli. Herkesin şikâyet ettiği, “artık yeter” dediği ve şiddetle bir değişim beklediği böyle bir ortamda belki bu kez akıllar başa gelmiştir diye ummuştuk. Belki artık sadakate değil liyakata önem verilir diye düşünmüştük. Ne gezer. Seçilen isimlere bakın bir. Bunların içinde kendini futbolun sorunlarına adayacak, proje ve strateji geliştirecek, kısaca futbolu düzeltip çağdaş düzeye yükseltecek bir tek kişi var mı? Düzensizliği düzen olarak sürdürmekten, haksızlığı “hakça” dağıtmaktan, sorunları kader olarak göstermekten başka bir şey yapabilecekler mi? Kadroya bakıyorum bakıyorum karamsarlığa kapılıyorum. Umarım yanılırım. Bunu gerçekten çok isterim bir futbolsever olarak. Ama yanılmazsam futbolla ilgili bütün şikâyetlerin adresi şimdiden belli.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Şimdi ders zamanı 5 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları