Gülengül Altınsay

Dakikada Bir Faul

24 Kasım 2014 Pazartesi

Şampiyon olacaksa Beşiktaş’ın büyük maçları kazanması gerekmiyor mu? Bunun için oyuna egemen olacak Oğuzhan ve Sosa gibi futbolcuların birlikte oynaması gerekmiyor mu?
Kasımpaşa karşısında temkinliydi Bilic. Bu iki isimden sadece Sosa sahadaydı. Oğuzhan, Olcay’la birlikte kulübede başladı oyuna. Defanstaki kadro sıkıntısını ise Bilic yine kendince temkinli (!) bir şekilde çözmüştü. Elde Atınç gibi genç ve o yerin oyuncusu varken o yerin adamı olmayan Necip’i tercih etmek ne kadar yerindeydi? Gerçi Necip çok iyi bir maç çıkardı, bir golü önledi ve bir golün asistini yaptı ama yine de bu bir soru işaretiydi.
Karşılaşmaya her iki taraf da atak başlayınca iyi bir futbol izleyeceğiz yanılgısına düştük hemen. Çünkü en fazla on beş dakika sürdü bu. Ardından tempo düşüverdi. Bunda hakem Yankaya’nın sürekli düdük çalmasının etkisi büyüktü. Düdüklerden oyun adeta oynanamaz hale geldi. Faul alan oyuncuların bile kararlara şaşırdıklarını görebiliyorduk.
Bu temposuzluk içinde Beşiktaş’ın gol bulabilmesi doğrusu iyi bir şanstı. O gol de korner sonucu oluşan penaltıdan geldi zaten. Daha sonra Beşiktaş büyük takım gibi skoru unutacak ve atak yapmakta ısrar mı edecekti yoksa bundan önceki pek çok maçta yaptığı gibi skoru korumak için temkinli (!) mi olacaktı?
İşler tam Beşiktaş adına tehlikeye girerken ikinci gol imdanına yetişti Kartal’ın. Yine bir duran toptan gelmişti bu gol de. Ardından Beşiktaş rölantiye aldı oyunu. Bunu becerdi çünkü Kasımpaşa oyunu döndürecek gücü gösteremedi. Sonuçta Beşiktaş biraz da Kasımpaşa’nın genç oyuncularının deneyimsizliğinden yararlanarak mücadele gücüyle üç puan aldı.
Ama asıl sınav iki hafta sonra toparlanan Trabzon’la oynanacak maç olacak Kartal için. Her şey bir yana topun oyunda kalma süresi dikkate alındığında neredeyse her dakikaya bir faul düştü. Peki böyle bir hakemlik anlayışıyla futbol nasıl oynanacak?



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Şimdi ders zamanı 5 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları