Gülengül Altınsay

Guardiola geliyor

25 Şubat 2021 Perşembe

Guardiola meselesine gelmeden kendimize bir bakalım önce. Kayserispor’da Dan Petrescu’nun güya ailevi nedenlerle sözleşmesinin feshedilmesiyle birlikte Süper Lig’imizde işine son verilen teknik direktör sayısı 22’yi buldu şimdiden. Yani bizdeki klasik uygulama; işler iyi gitmiyorsa bunun tek suçlusu teknik direktördür argümanı aynen sürüyor. 

F.Bahçe’de de Erol Bulut konuşulmaya başlandı son günlerde. Aslında karar çoktan verildi medyada, infaz gerekçesi aranıyor maalesef. Öyle ya 21 futbolcu transfer edilmiş ama oynanan sıkıcı bir futbol. Ve tek sorumlu teknik direktörden başkası olamaz. 

SORUMLU TEK KİŞİ Mİ?

Sportif başarı yoksa tepeden tırnağa bir kulübün yapılanması ve işleyişi bir yana konuluyor ve tek bir kişinin üzerine yıkılıyor tüm olumsuzluklar.  22 futbolcu daha birbirini, sahayı, rakibi, hatta yemekleri tanımadan nasıl birlikte pozisyon üretecek? Birçok meslektaşım da asıl problemin başka yerlerde olduğunu sürekli ifade ediyor zaten. Hatta şu günlerde en popüler teknik direktör Guardiola olduğu için herhâlde “Guardiola bile bu ortama gelse hiçbir şeyi değiştiremez” deniyor. Abartı sanatına başvurarak. 

İyi de Guardiola Türkiye’ye gelmek ister mi? İsterse neden, ne zaman gelmek ister? 

Guardiola gibi teknik direktörler gelir ve bizde de başarılı olur tabii. Ama ne zaman? Biz de Guardiola olacak teknik direktörleri çıkartır, onların önünü açar ve dünyanın önemli liglerinde görev yapacak niteliğe ulaştırırsak yabancı hocalar da bizde iş yapar. Şu anda Türkiye’deki bu futbol ortamına neden gelmek istesin Guardiola? Aya gitse daha iyi.

YETENEKLİ İNSAN ÇOK 

Şaka bir yana bizim de ümit vadeden genç teknik direktörlerimiz var. Önce kendilerini göstermek için çabalıyorlar. Ve bir yerlere kadar da geliyorlar. Zaten ülkemizde her alanda yetenekli insanlarımız var. Bu konuda sıkıntı yok. Ama karar noktalarında sıkıntı var. O yüzden de bir yere kadar gelen teknik adamlar bir noktadan sonra dönen çarkın içinde kalabilmek için başlıyorlar tavizler vermeye ve tabi yerlerinde saymaya. Tıpkı hakemlerimiz gibi. Nice genç hakem önce nasıl da ümitlendirmişti bizi. Fakat bir müddet sonra kendilerini tanıyamaz olduk. Onlar da bozuk zemine ayak uyduruyorlar belli ki. 

ÖNCE ZEMİN

Evet zemin demişken inanılmaz kötü saha zeminleri bırakın iyi futbol oynamayı futbolcu sağlığı için de çok elverişsiz. Kulüpler sürekli futbolcu transferi peşinde koşacaklarına yerli-yabancı her neyse zemin konusunda uzman adamları bulup getirsinler önce. En önemli şey futbolun oynandığı yer çünkü. Ve şu anda ülkemizde bir-iki stat hariç tümü rezalet durumda. Ondan sonra yabancı hakem talep etsen ne olur? Bu futbol zemininde yabancı hakemler de bozulmadan kalabilecekler mi sanıyorsunuz? Yerli hakemleri hiç olmazsa hayat boyu bir şekilde göreceğiz. Belki birbirimize muhtaç kalabileceğiz. Hayat ne gösterir kim bilebilir? Yabancı hakem ise alır parasını uçağına biner ve çeker gider ülkesine.

Sözün özü şu: Bozuk zeminde düzgün ve sağlam bir yapı hiçbir şekilde oluşturamazsınız... 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Şimdi ders zamanı 5 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları