Bir tarafta son 2 hafta daha mücadeleci, daha istekli, daha uyumlu gözüken ve üst üste 2 galibiyet alan Beşiktaş, diğer tarafta zor kaybeden ama kazanmakta da zorlanan Gaziantep. Buna bir de Beşiktaş’ın bulduğu pozisyonları değerlendirmede yeterli düzeye gelememesini ekleyin. Yani kazanmanın zor olduğu bir maç bu. 

Nitekim oyun daha çok orta alanda kilitleniyor. Pozisyon bulmakta zorlanıyor taraflar. Gerçi Beşiktaş topa sahip olmada ezici bir üstünlüğe sahip ama hiç yaratıcı değil. Antep savunmasını aşması için her şeyden önce oyunu hızlandırması, hamle üstünlüğünü eline geçirmesi gerek. Oğuzhan birkaç kez final pası deniyor ama devamı cılız kalıyor. Beşiktaş Welinton’un sakatlanmasıyla erken değişikliğe gidiyor. Oyuna giren Montero takımın en yabancısı gibi. İlk- yarıda Beşiktaş’ın gole yaklaştığı tek pozisyon 40’ta Larin’in direkten dönen topu sadece. Ama 45’te Mirallas’la gol sevinci yaşayan kontra ataklara bel bağlayan Antep oluyor. Fakat Beşiktaş savunmasında Montero’nun pozisyon hatası da büyük. 

Sergen Hoca oyunun seyrini değiştirmek için Oğuzhan ve Dorukhan’ı çıkarıp Souza ve Mensah’ı sürüyor sahaya. Ne var ki her şey 55’te kaleci Ersin’in kırmızı kart görmesiyle altüst oluyor. Beşiktaş Larin’le 61’de beraberliği sağlasa da sevinci kısa sürüyor. Yine zincirleme savunma hatası ve Antep, Muhammet’le 63’te 2. golünü de atıyor. Sonrası Kartal’ın verimsiz gol arayışlarıyla ve Antepli oyuncuların skoru korumak için türlü çeşitli oyunlarıyla geçiyor. Uzatmalarda gelen ev sahibinin 3. golü sadece skoru değiştiriyor.

Beşiktaş böylece eli boş dönüyor Antep’ten. Ve bir kez daha anlaşılıyor ki bir takımda kaleci tecrübesi çok önemli. Tabii bir de 2 hafta üst üste kırmızı kart görmek ve uzun süre 10 kişiyle oynamak zorunda kalmak da çözülmesi gereken bir problem...