Gülengül Altınsay

İşin gerçeği

01 Haziran 2015 Pazartesi

Hayırlı olsun; transfer sezonu açıldı. Artık sabah akşam “hoca kim olacak”, “hangi yıldız gelecek” diye tartışma zamanı. Oysa önemli olan bu transferlerin hangi koşullarda yapıldığı... Önce bir Beşiktaş’a bakalım.

Feda heba oldu
Beşiktaş’ta Fikret Orman kulübü büyük borçla ve bu borcu azaltacağı vaadiyle aldı. Yeniden yapılanmadan başka çare yoktu. Kerhen “Feda sezonu” başlatıldı. Ne var ki inanmadan girdiği bu yoldan çok çabuk çark etti Orman yönetimi. Çünkü sistem az ama isabetli para harcayan bir Beşiktaş istemiyordu. Ve Demirören dönemini aratacak hızda borçlanma arttı, “Borcu borçla ödeme” kolaycılığına gidildi.
Bakın Fikret Orman yönetimi 2012’de devraldığı borcu 2014 yılı sonu itibarıyla iki katına, 950 milyon TL’ye çıkardı.
2013 ve 2014’te sermaye artışından ve hisse satışlarından toplam 145.7 milyon TL nakit girişi var ayrıca. Şimdi yönetim sürekli borçlanmayı yeni stat harcamalarıyla açıklıyor. Ama hak edişler ve loca satışları da gözetildiğinde inşaatın genel borç artışına etkisinin sadece 47.6 milyon TL olduğu görülüyor. İşin özü, iki yıllık faaliyet döneminin toplam zararı 300 milyon TL’nin üzerinde. Yönetim, giderleri azaltıp gelirleri arttıracağına sadece borçlanma yoluna gitmiş. Sürdürülemez bir mali durum yaratarak kulübün geleceğini karartmış.
UEFA ile yapılan sıkı para anlaşması da zaten bu yüzden.

Bitmeyen inşaat
Şu anda Beşiktaş’ın en büyük sorunu stat. Orman yönetimi “Stadı ben yapacağım” sevdasıyla hesapsız kitapsız İnönü Stadı’nı yıktı. Yönetim’in “B planı”, “C planı” olmayınca Kartal iki sezon yollarda sefil oldu. Daha da olacak. Bilic’in yollanmasıyla da her şeye sil baştan yapılacak. Hem de UEFA’yla denk bütçe anlaşması imzalanmışken. Bu anlaşma 4 sezon Kartal’ın kanadını kolunu bağlamış gözüküyor. Beşiktaş yerine getirmesi kuşkulu sözler vermiş durumda.
Peki o zaman niye “Hiçbir sözümü yerine getiremedim. Ne Demirören’den hesap sordum ne de borçlanma hızını azaltabildim. Sportif başarı da yok. Öyleyse bana eyvallah” demiyor Orman yönetimi?

Baskın kongre
Tamam son mali kongrede açıkça yapılan eleştiriler karşısında sinirlenip “Yönetim kurulunu toplayıp erken seçim kararı alacağım” dedi Orman. Kader birliği yaptığı yönetim kurulu üyelerine danışmadan alınan bu karar ne zaman uygulanacak belli değil gerçi. Yönetim daha fazla başarısız olup tepki çekmeden “Seçimi yeni üyelerden kaçırıyor mu?” sorusu da akla gelmiyor değil doğrusu. Tüzüğe aykırı bekletilen üyeler konusunda Orman’ın “Sicil’de evraklar karışmıştır” açıklaması ise anlaşılır gibi değil. Aslına bakarsanız kulüplerimizin taraftara kapalı genel kurullarında “kongre oyunlarına” itibar etmeyenlerin seçim kazanması çok zor. Daha da önemlisi yönetimler kulüpleri öyle bir batağa sürüklüyorlar ki çalışarak camiayı düzlüğe çıkarabilecek hiç kimse yönetime talip olamıyor.
Aziz Yıldırım’ın Fenerbahçe’de yaptığı bu, Yıldırım Demirören’in Beşiktaş’ta yaptığı bu. Bakın Aziz Yıldırım “100 milyonluk teminat getirin. Kulübü bırakayım” diyor. İşi yokuşa sürüyor. Fikret Orman da eğer Yıldırım Demirören TFF’nin başına geçirilmese seçim kazanması mümkün müydü sizce? Bu arada “Ne yaptımsa kulübüm için yaptım, ne sıkıntılar çektimse kulübüm için çektim” falan demiyorlar mı, bayılıyorum (!) buna...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Şimdi ders zamanı 5 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları