Avrupa Şampiyonası bitti derken Olimpiyatlar başladı. Bir hafta sonra da Süper Lig başlıyor. Yani sporculara da sporseverlere de nefes alacak zaman bile yok. Hem de tüm bunlar aşırı sıcak altında geçiyor ve geçecek. İşte F.Bahçe-Lugano maçı. Doğru dürüst hazırlanmaya bile vakit bulamadan aşırı sıcakta oynanan maçtan ne hayır gelir? Ama sponsorlar, reklamcılar bu işlerden nemalananlar en başta da FIFA’sı UEFA’sı dur durak bilmiyor. Maç üstüne maç, yarışma üstüne yarışma. Herkesin tek derdi bu işlerden gelecek para, kârlarına kâr katmak. Sporcuların makine olduğunu sanıyorlar. Bizim voleybolcu kızlarımız mesela. Kendileriyle gurur duyuyoruz ama hep en yüksek performans bekliyoruz kendilerinden. Onların nasıl bir baskı içinde olduklarını unutuyoruz. Bu arada Olimpiyatlarda yarışan tüm sporcularımızla da gurur duyuyoruz. Özellikle de popüler olmayan sporlara hayatlarını adamış olanlara. Orada yarışabilmek bile büyük başarı. Madalya alsınlar ya da alamasınlar. 

Geçen gün Assos’tan Çanakkale’ye gittik. Köyden iki Beşiktaşlı çocuk forma istemiş bizden. Kartal Yuvası’nda eski Beşiktaşlılar Derneği Başkanı Orhan Dom karşıladı bizi. Neyse aldık formaları sırtlarına isimleri yazdırdık sıra ödemeye geldi. Fiyatlara inanamadım. Çocuk forması resmi site fiyatı ve yazısıyla birlikte üç bin lirayı buldu. Tamam biz ödeyebildik ama insanların bu ekonomik sıkıntılar içinde bir çocuk formasına bu kadar yüksek fiyat ödeyebilmesi imkânsız. Hele de halk takımı iddiasındaki Beşiktaş için bu fahiş fiyatlar hiç hoş değil. Üstelik böylece insanlar korsana yönelmez mi? Formalar, kombineler çok pahalı. Taraftardan alınan paralar gereksiz transferlere, şişirilmiş profesyonel maaşlarına filan gitmese neyse. Yani kulübün de bir menfaati yok bu pahalılıktan. Oysa tribünlerin doldurulması, çok sayıda forma satışıyla sürümden kazanılması, her yerde Beşiktaş formalarının görülmesi daha iyi değil mi?

Globalleşmeyle birlikte ister istemez sporun içine onu tüketim merkezi eklendi. Formalar, ayakkabılar, saç kesimleri hemen her şey dikkat çekmek için kullanılır hale geldi. İşte para akışının devam etmesi için bu gösterinin yıl boyunca aralıksız sürmesi programlanıyor şimdi. Yoksa bu sahnede sporcular figüran, sürekli para veren sporseverler de oyunun seyircileri mi sadece? Altın yumurtlayan tavuğu kesmeye çalışanlara “Dur” deme zamanı gelmedi mi?