Tam da ilk 3 sıradaki takımlar üçer puan kaybetmiş. Yani Beşiktaş için arayı kapatma fırsatı doğmuş. Üstelik rakip Erzurumspor ligin dibinde. Ama görünen o ki bu ligde hiç bir maçın garantisi yok. Çünkü bu ligde ne yaptığını bilen, dengesini kurmuş takım neredeyse yok.

Bu arada maçın başında, yayıncı kuruluş yayın hakkı ücretlerini ödemediği gerekçesiyle futbolcular bir dakikalık durma eylemi yapıyor. Aynı yayıncı kuruluş bu görüntüyü, üzerine kadroları koyarak kapatıyor. Resmen sansürlüyor. Sanki bu bir çözümmüş gibi.

Ve maç başlıyor fakat beklenenin aksine Beşiktaş bir oyun tutturamıyor. Çünkü kuvvetli gibi gözüken orta alanda Mensah savunmada yok, Josef hücumda yok. İki yönlü tek oyuncu Atiba. Kanatlardan hızlı inişler de yok. Rıdvan tek başına çabalıyor o kadar. Fakat ilk 15 dakika geçince kalite farkıyla rakip ceza alanına yerleşiyor Siyah-Beyazlılar. Ve ardı ardına yakaladığı pozisyonlarla rakibi bunaltıyor. Ama bu da kısa sürüyor. Erzurum oyunu dengeliyor, en azından Beşiktaş’ın rahat rahat kalesine gelmesini engelliyor. Tabi bunda yine ev sahibinin bir türlü akıcı ve hızlı oynayamamasının etkisi var. Böyle kopuk oyunda Aboubakar gibi bir oyuncu da rakip stoperlerin arasında sıkışıyor. Beşiktaş’ın şansı ya bir karambol golü ya da duran toplar gibi gözüküyor. Zaten imdada 1 penaltı yetişiyor; Aboubakar kullanıyor: 1-0. Hemen ardından yine Aboubakar’la rakip alandan başlayan kontra atakta Mensah hızla iniyor daha rahat pozisyondaki N’Koudou’ya uzatıyor topu ve skor: 2-0. Erzurum’un direnci kırılıyor. Sonra Vida’nın inanılmaz estetik topuk makas golü ve skor: 3-0. Ve Rıdvan, Atiba, Aboubakar işbirliğiyle gelen golle skor: 4-0. Yani 12 dakika gibi bir sürede atılan 4 golle Beşiktaş çok önemli bir 3 puanı garantiliyor. Ayrıca ligin en fazla gol atan takımı unvanını alıyor.