Gülengül Altınsay

Oyuncu mu oyun mu?

19 Ocak 2017 Perşembe

Bazı futbolcular vardır taraftar her şeyiyle onu bağrına basar. Temelinde futbolcu yeteneklerinden öte daha çok psikolojik nedenler vardır. Quaresma da öyle bir futbolcu Beşiktaşlı taraftarlar için. Bu açıdan baktığınızda böylesi sevilen oyunculara her takımda gereksinim var diyebiliriz. Quaresma’nın topu sürekli ezdiği, oyunu yavaşlattığı, oyunun akışını bozduğu ve tüm bunların tavan yaptığı maçlarda bile taraftarın nezdinde kredisi var. Quaresma da bunun fazlasıyla farkında.
Son Osmanlıspor maçında Şenol Güneş 70. dakikada en etkisiz maçlarından birini çıkaran Quaresma’yı dışarı aldığında aşırı tepki göstermesinde bunun da etkisi var. Fakat daha da önemlisi transfer senesi bu sene. Özellikle Avrupa maçlarında her duran topun başına geçmek istemesine bir de bu yönden bakmak gerek. Aşırı tepkisinin özrünü diledi kendisi sonra ama bilmiyorsa öğrensin; Şenol Güneş’in Karadenizli damarına basmasın. Dayatmalar ters tepebilir çünkü.
Ne var ki maçtan alınırken futbolcuların memnuniyetsiz hallerini futbolcunun oynama isteğine, hırsına bağlamayı daha gerçekçi buluyorum ben. Böylesi davranışlara çok fazla takılmamak gerektiğini düşünüyorum. Tabii her şeyin bir sınırı olduğunu unutmamak şartıyla.

Üçlü orta alan
Siyah - Beyazlılar için Osmanlıspor maçının en dikkate değer noktası 70. dakikada Tolgay’ın oyuna girmesiyle orta alanın Atiba ve Oğuzhan’la birlikte üçlenmesi ve ardından Beşiktaş’ın geçtiğimiz sezondan aşina olduğumuz akışkan oyununa dönmesiydi. Ardından gelen organize akınların sonucunda o dakikaya kadar bir tane pozisyonu olan Siyah - Beyazlılar son yarım saatte en az dört önemli pozisyona girdi.
Zaten Kartal Gökhan Gönül ve Adriano gibi atakçı beklere de sahip. Kerim Frei gibi hızlı bir açığı da var. Bu kurgu içinde Siyah - Beyazlılar rakibe karşı hamle üstünlüğünü eline geçirebilir. Tabii keşke Gökhan da Adriano da 5-6 yıl önce gençken gelmiş olsalardı. Ve sonuçta ilerde pres yapmasa da özellikle final vuruşlarda, duran toplarda teknik kapasitesi yüksek Talisca’lı, hızlı ve çalışkan Cenk’li forvet hattı da pekâlâ iş görür bu tabloda. Ama her şeyden önemlisi akışkan hızlı ataklar yapabilmekte, yani takım oyununa dönmekte.

İki yol var
Görünen o ki Beşiktaş’ın önünde iki yol var; oyuncuya göre mi oynayacak yoksa oyuna göre mi? Quaresma’ya rağmen de oyuna göre oynayabilir Siyah - Beyazlılar ama diğer on oyuncusunun makina gibi takım oyuncusu olması şartıyla.
Ya da daha mantıklısı Beşiktaş bildik akışkan takım oyununu oynar. Q7 de sonradan oyuna giren bir hamle oyuncusu olur. Karar Şenol Güneş’in gibi gözükse de burası Türkiye. Kulüp yöneticisi profilini bildiğimizden bundan da pek emin olamıyoruz. Malum bizim yöneticilerin anladığı en iyi şey transfer(!)
Öyle olunca da bazı futbolculara neden o kadar çok paralar verildiğini ve ardından bağlantılı olarak neden ısrarla sahaya sürüldüğünü anlayabiliyoruz…  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Şimdi ders zamanı 5 Aralık 2024
Takım ne yapsın? 3 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları