Esnaf Hazır Kıta mı?

28 Kasım 2014 Cuma

Küçük dükkân sahiplerini, esnafı, göstericilerle, hak arayan işçiler, kadınlar, öğrenciler, çevreciler ve nihayet doğal olarak haksızlıklardan, hukuksuzluklardan sorumlu tutulan hükümeti, hükümetleri protesto edenlerle karşı karşıya getirmek, onları polis, hâkim ilan etmek tehlikeli hem de çok tehlikelidir. Ama önce esnaf kim ona bakalım. Esnaf bağımsız çalışan kişidir; başında bir patron yoktur. Bu bağımsız çalışmada kol gücü ile sermaye aynı kişide birleşir. Sermaye ağır basıyor, çalıştırılan kişilerin sayısı artıyorsa tacirlikten, emek ağır basıyorsa esnaflıktan söz etmek daha doğru olur. Öyleyse esnaf dediğimizde sabahın köründen gecenin bir vaktine kadar çabalayan, kendine yetmeye çalışan kişilerden söz ediyoruz.

***

Esnafın öncelikli müşterisi ise ağırlıklı olarak emeğiyle çalışan kadın erkek işçiler, köylüler, memurlar, öğrencilerdir. Burjuvazinin alışveriş yaptığı yerlerde klasik anlamıyla esnaf bulunmaz. Özellikle AVM’lerin, lüks restoranların, beş altı yıldızlı otellerin, eğlence yerlerinin kentlerin geniş ve değerli arsalarını, kupon arazilerini kapattığı günümüzde esnafın yaşam alanı daraldıkça daralmıştır. Öyleyse esnafı hak arayanların karşısına dikmenin nesnel bir temeli var mı? Esnafın göstericilerle kapışması onların “fıtratında” mı var, onlar doğuştan sistemin koruyucuları mı?

***

Böyle bir tevatür dolaşıyor piyasada. Kuşkusuz bu rivayetin hemen peşine takılmak doğru olmaz. Özellikle Cumhurbaşkanı’nın çok tehlikeli bulduğumuz sözlerinden sonra sosyal medyada neredeyse onu haklı çıkarırcasına, Marx’a ait olduğu öne sürülen bir paragraf dolaşmaya başladı. İddiaya göre Paris Komünü sırasında kaleme alınan bu yazıda Marx, esnafı karşıdevrime hizmet eden “ahmak lümpenler” olarak suçluyordu. Yanlış bir çeviriyle, aslında yer almayan cümlelerle piyasaya sürülen ve Paris Komünü ile ilgili olarak yazıldığı söylenen bu metin yanıltıcıdır. Söz konusu paragrafın aslı Marx’ın Fransa’da Sınıf Mücadeleleri adlı eserinde yer alır ve 1848 olaylarıyla ilgilidir.

***

Marx bu paragrafta 1848 kalkışmasında küçük dükkân sahiplerinin yanlış safta yer aldıklarını söyler; nesnel durumla ideolojik yanılsamayı karşılaştırır. İşçilere saldıran küçük dükkân sahiplerinin, işçiler yenildikten sonra dükkânlarına döndüklerinde karşılaştıkları manzarayı anlatır. Şöyledir: “Barikatlar devrilip işçiler ezilince, mağaza koruyucuları zafer sarhoşluğu içinde dükkânlarına doğru yeniden kendilerini attıkları zaman, dükkânlarının önünün, bir mülkiyet kurtarıcısı ve göz korkutucu mektupları kendilerine uzatan bir resmi kredi memuru tarafından kesildiğini gördüler: vadesi gelmiş poliçe, vadesi gelmiş borç, vadesi gelmiş bono! Ve bunların altında ezilen dükkân ve dükkâncı”

***

Kısacası esnafın göstericiyle, işçiyle, öğrenciyle, çevreciyle karşı karşıya getirilmesinin nesnel bir temeli yoktur. Var olduğunu iddia edenler, esnafın son zamanlarda kendisinin de sokakta olduğunu, hak mücadelesine giriştiğini unutuyorlar. Küçük esnafın yönü, yeri yurdu iddia edildiği gibi, “geliştiği”, artık gerçek “dönüştürücü” olduğu öne sürülen “yeni orta sınıfa” değil, emekçilere daha yakındır. Süper, hiper marketlerin ezdiği bakkalın, sabahtan akşama direksiyon sallayan şoförün çok mutlu olduğunu mu düşünüyor, çevreyi korumak için harekete geçenlerin uzaydan geldiklerini mi sanıyor esnafı sistem bekçisi yapmaya çalışanlar?

***

Esnaf ile göstericiyi, protestocuyu karşı karşıya getirme gereksinimi duyanlara Gezi Direnişi sırasında ortaya çıkan meşhur “palalı” ilham vermiş olmalı. Aynı direniş sırasında polise “yardım etmekte” tereddüt etmeyen, Ali İsmail Korkmaz’ın ölümünden sorumlu polislerle birlikte yargılanan “esnaf” da işe yarar bulunmuş olabilir. Bir kısım esnafın siyasi ve ideolojik propagandanın etkisiyle yanlış yerde saf tutması belki mümkündür ama toplumun hemen bütün sınıflarında görülebilecek yanlış saflaşmadan daha fazla değil. Bugün Türkiye’de esnafın gerici propagandaya karşı korunmasız olduğunu düşünenlere en iyi yanıtı borç yükü altında ezilen, gerçek müşterisiyle karşı karşıya getirilmeye çalışılan esnaf verecektir.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları