Bu haftanın değerlendirmesi de okurumuz Sibel Tunuslar’dan:
“Kendini nerede görmek istersen insanların gözünde oraya oturursun, ancak eğer o yeri hak etmeyerek ve bir göz yanılması, illüzyonla bunu sağlamışsan yine o insanlar tarafından alaşağı edilmeye mahkûmsundur. Bugün Başbakan’a olan da budur. Kendini öylesine yükseklerde görmek istedi ki bugün geldiği noktaya bilgi birikimi ve yüksek donanımla gelmediğinden bu balonun bir gün patlaması kaçınılmazdı. Üstelik kendi kendine de patlamadı, bir grup genç tarafından patlatıldı. Çünkü o gençler yavaş yavaş depoladıkları bilgi birikimlerini, fikri emeklerini, değişik öğrenme açlıklarını farklı türde bir eyleme dönüştürmeyi becerebiliyorlardı. Onların zekâsı, bilgisayar zekâsı gibi dönüştürücüydü. Aldıklarını, espriye, ince zekâya, eylemlerin klasikleşmiş görüntülerden sıyrılıp bir başka boyuta geçmesini sağlama yeteneğine dönüştürebiliyorlardı... 80 kuşağı daha klavyedeki tuşlara alışıncaya kadar onlar bizlerin bu dönüşümün kaç megabaytta olabileceğine şahit olmamızı sağladı. Onlara özgürlük aşıladık ve bu aşının tuttuğunu görmek sevinç verici. Umarım azmi ve yılmamayı, görev bilincini de aşılayabilmişizdir, çünkü bizler artık onları hükümetlerin oluşumunda görmek istiyoruz. Umudumuz oldular, şimdi de alternatifsizliğimize alternatif olmalarını bekliyoruz. Onlardan çok şey mi istiyoruz? Hayır. Boşanırken tüm mülklerimi oğullarımın üzerine yapmak istedim. Bir dostum bana ‘Aman haa sakın!’ dedi. Ona şöyle bir baktım ve ‘Aslında daha bebekken tüm yatırımımı onlara teslim ettim ben’ dedim. Atatürk’ün Nutuk’unu, Dostoyevski’nin Suç ve Ceza’sını, Kafka’nın Değişim’indeki Gregor Samsa’yı, Bernard Shaw’un Kara Kız’ını, Tolstoy’un İnsan Ne ile Yaşar’ının en nadide cümlelerini teslim ettim sahip çıksın diye, şimdi iki tapuya mı sahip çıkamayacak. Bu ülkeye mi sahip çıkamayacak.”

Mal varlığı yasasını gündeminize alın

Gelmiş geçmiş tüm iktidarlar ve tüm yöneticilere güvensizliğimizin asıl nedeni, mevki ve makamlarını çıkar yeri olarak kullanmalarıdır.
Sosyal sınıfımız, kültürel kimliğimiz ve cumhuriyetimizi koruyan temsilcimiz olarak yayın yapan gazetenizin, ülkemizde uygulanan 3628 sayılı mal varlığı yasasının 9. maddesinin değiştirilerek yöneticilerin mal varlıklarının halka açık, bilgi edinilebilir hale getirilmesi için yayın yapmasını talep etmekteyim. ABD’de 6 yıl geri dönük görülebilecek şekilde açık olan, internet sitelerinde bile yayımlanan tüm seçimle gelenlerin mal beyanı, ülkemizde ilgili yasanın 9. maddesi ile tamamen kapatılmıştır. ABD yurttaşına açık olan yöneticilerine ait bu bilgiyi, Türkiye’de halkına kapalı tutan zihniyet var olduğu müddetçe herhangi bir demokratik haktan bahsetmenin acı bir komediden öte bir şey olamayacağını takdir edersiniz. Kapalı “mal beyanı”... Cumhuriyetin etkin gücüne ihtiyacımız var. Saygılar. Nusret Atayman

Okurlardan kısa kısa

O bilgiler gerçekten gerekli mi?

Ben gazetenize abone olmak istiyorum. Ancak, abonelik başvuru formunda (http://abone.cumhuriyet.com.tr/uyeol2.php) TC kimlik veya vergi numarası girişini zorunlu kılıyorsunuz. Bunun nedenini öğrenebilir miyim? Abone olmak için Türk vatandaşı olmak mı gerekiyor?Formun diğer kısımları kabul edilebilir, ancak TC kimlik veya vergi numarasını belirtmek istemiyorum. Bu durumda abone olabilir miyim? Saygılar. Kadri Özyurt

Gecikiyorsunuz

Güray Bey; son dakika haberlerini bizlere iletmekte yetersiz kalıyorsunuz. Haberi alamamak bir dert, Cumhuriyet’in verememesi diğer dert. Hangisi daha kötü? Eskişehir’deki Gezi olaylarını bir gün gecikmeli yazdınız. Ankara’da tutuklamalar oldu, bakıyorum sabah haber yok. Yıllardır okurum ben Cumhuriyet’i. Biriktiririm, döner tekrar okurum. Peki bu durumda ben sadece Cumhuriyet okuru olsam doğru habere yanlış zamanda mı ulaşacağım? Saygılarımla. Emre Gökçe

Bursa Cumhuriyet’in ilgisini bekliyor

İlk, orta, lise ve yükseköğrenimimi Bursa’da tamamladım. 22 yıllık bankacılığım ve 12 yıldır özel şirketteki çalışma yaşamım hep Bursa’da geçti ve Allah ömür verdikçe Bursa’da geçecek gibi gözüküyor. Cumhuriyet gazetesinden Bursa’ya daha çok ilgi göstermesini bekliyoruz. -Bursa, gazetemizde çok çok az yer alıyor. -Bursa Ticaret ve Sanayi Odası ve Bursa Ticaret Borsası başkanlık seçimleri mayıs ayında yapıldı, gazetemizde tek bir satır göremedim. -Bursa otomotiv ve otomotiv yan sanayii, gıda, turizm, tekstilde ülkemizde önde giden bir kent. -Türkiye Otomotiv Test Merkezi Bursa’da kurulacak, gazetemizde tek satır göremedim. -2020’li yıllarda Bursa’nın 2. büyük kent olacağı, şimdilerde 2 milyon 600 bin olan nüfusunun 5 milyona ulaşacağı tahmin ediliyor. -Şirketimiz adına katıldığım BUSİAD toplantısında, TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz’ın ertesi iş günü ulusal medyada yer alan konuşmasını maalesef gazetemizde bulamadım. -Bursa, turizm açısından da kültürel turizm, kış turizmi, tarihi mekânlar açısından her türlü habere konu olan bir kent. Arkeolojik zenginlik arz eden İznik ile ilgili haberler maalesef yer almıyor gazetemizde. -Bursa’nın yüz akı Nilüfer Belediyesi’nin kültürel, sosyal etkinlikleri gazetemizin sanat, güncel sayfalarında maalesef yer almıyor. -Bursa Nilüfer Belediyesi Başkanı Mustafa Bozbey veya kültür işleri müdürü Şafak Pala ile bir görüşme yapılsa da, onların tahsis edeceği bir yerde Bursa’nın aydınlık yüzü Nilüfer’de Cumhuriyet Kitapları satış mağazası açılsa çok iyi olur. -Spor etkinlikleri ve Bursaspor ile ilgili de yine maalesef gazetemizde yer alan haberler çok çok az. -Bursa’da sanayi kollarındaki işçi sayısı da oldukça yüksek. Bu sanayi kolları ve sendikalar ile ilgili de haberlerin yer alması çok iyi olur. -Yazarlarınızın Bursa’daki etkinliklere katılması gerektiğine inanıyorum. -Anadolu’daki ilk tiyatro, Ahmet Vefik Paşa Bursa Devlet Tiyatrosu programı sanat sayfanızda sezonda maalesef yer almıyor. -Bursa’da senfoni var! Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası (Geçen yıl Donizetti En İyi Bölge Senfoni Orkestrası ödülünü kazandı.) programı da sanat sayfanızda maalesef yer almıyor. Her gün 2 tane Cumhuriyet gazetesi almaya devam. Saygılarımla. Yıldıray Çamlık