Güray Öz
Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Kurgunun Tuzakları

15 Ekim 2014 Çarşamba

Tarihçi Hobsbawm’ın tarihle ve onun kötüye kullanımı ile ilgili ufuk açıcı sözleriyle başlamama izin verin. Şöyle der: “Nasıl haşhaş, eroin müptelalığının hammaddesiyse tarih de milliyetçi, etnik ya da fundamentalist ideolojilerin hammaddesidir. Geçmiş bu ideolojilerin asli öğelerinden birisi, belki de asli öğesidir. Eğer amaca uygun bir geçmiş yoksa, böyle bir geçmiş her zaman için yeniden icat edilebilir. (...) Geçmiş, meşrulaştırır. Geçmiş, övünülecek fazla bir şeyi olmayan şimdiki zamana daha şerefli bir arka plan sunar(...). Bizim, genel olarak tarihsel olgulara karşı bir sorumluluğumuz bulunduğu gibi, özelde tarihin siyasal-ideolojik açıdan istismar edilmesini eleştirmek gibi bir görevimiz de var.” (Tarih Üzerine; Agora Kitaplığı; s. 6-7) Bu değerlendirmenin günümüzdeki kimi şaklabanlıklara ışık tutabileceği kanısındayım.

***

Tarih kötüye kullanılabilir ama günümüzle ilgili analizlerde yeterli ve doğru bilgiye sahip olduğumuz kanısıyla kalem oynatmanın zorluğu da ortadadır. İster istemez ideolojik bakışların, yaklaşımların süzgecinden geçen “olgular”, doğru yanlış bilgi, belge desteğinde masaların üzerine yağıyor. Bunların içinden seçerek yapılan analizlere kuşku ile yaklaşmakta büyük yarar var. Öte yandan günümüzü değerlendirmekten, ona göre davranmaktan, saf seçmekten ve harekete geçmekten de uzak duramayız. Çünkü biz nihayet tarihçiler değil, yaşadığımız günlerin siyasal aktörleriyiz. Olgulara bakmak ve olabildiğince nesnel bir gözle onları ilişkilendirmek durumundayız. Sorun, olgu ile kurguyu birbirinden ayırmada başarı kazanabilmektir.

***

Yaşadığımız günlerin somut gelişmelerinden teorik kaygılarla uzak durmanın âlemi yok. Sapla saman her ne kadar karışmış, kimi gerçekler kurgularla biraz kararmış, gerçek flulaşmış olsa da görünenlerden yola çıkmak mümkündür: Kendini hukuk ve yasalardan bağımsız hisseden ve ona göre davranan bir iktidarla karşı karşıyayız. Yasama, Yürütme ve Yargı’nın tek elde toplandığı, iktidarın “artık her şeyi yapabilirim; yaptıklarımı meşrulaştırmak için sahip olduğum araçlar yetersizse onları çoğaltmak da benim elimdedir” mantığıyla pervasızlaştığı, bunu yüksek sesle söylediğini biliyoruz. İktidar kendisinden farklı düşünenleri yasadışı ilan etmeye hazırlanıyor. Bu dikkate almamız gereken birinci nesnel durumdur.

***

İkincisi, iktidar birbiri ile bağlantılı iki konuda satranç ustası olduğuna, başarı kazanacağına öylesine iman etmiştir ki, zücaciye dükkânına girmiş fil kadar bile dikkatli olma gereği duymuyor. Dış politikada büyük güçlerle aşık atabileceğinden, onları kendi kurgularına inandıramasa bile durumu içeride uygun fiyata satabileceğinden emindir. Kürt sorununda da büyük bir kumarbazın refleksleriyle hareket ediyor. Cemaatle birlikte kotardığı Ergenekon ve özellikle Balyoz operasyonlarıyla ve son iki seçimle büyük ve sarsılmaz bir güç kazandığı kanısındadır. Cemaatin devreden çıkarıldığı koşullarda Kürt siyasetçilere “Artık baş başayız, oyunu bozacak plan dışı işler, örneğin bilgi dışı KCK tutuklamaları yapacak oyunbozanlar kalmadı; sizin de alanınız iyice daralmıştır, bölgede daha denetlenebilir, devletçe denenmiş güçler de var, bilesiniz” diyebilmektedir.

***

Öyle midir, tam bilemiyoruz. Bildiğimiz şudur: Sırtında büyük bir hukuk tanımazlık ve yolsuzluklar kamburu ile iktidarı sürdürmek, Ortadoğu labirentinde yol bulmak zordur. Çareyi baskı ve zorbalığı artırmakta aramalarının nedeni de budur.
Keyfe göre kurgulanmış tarih değil, nesnel tarih bu yolun yol olmadığını ama çok can yaktığını söylüyor. İktidarla pazarlıkta olan Kürt siyasetçilerin yalnızca kendileri için bir “demokratikleşme” olabileceğine inanmamalarını tavsiye ediyoruz. Yok bu arada yeni polisiye önlemlerin önemsiz olduğuna, Terörle Mücadele Yasası’nın yakında kalkacağına ya da Doğu Perinçek gibi HSYK seçimlerinde “sol”un zafer kazandığına, Yargı’nın iktidardan bağımsızlaştığına inanıyorlarsa ona bir şey diyemeyiz.
Ne diyelim!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları