Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Medyanın Geleceği Tartışmaları
Medyanın Geleceği Tartışmaları
Son yılların gözde tartışma konusu medyanın geleceğidir. Ne olacak, gazeteler ömrünü tüketti mi? Sanal âlem, internet olanakları yazılı medyayı, gazeteleri ortadan silecek mi? Bu tartışmaların yaratıcı bir yanı olduğu, gazeteleri, dergileri yazılı medyayı harekete geçmeye, kendilerini yenilemeye yönelttiği, yöneltmeye de devam edeceği ortada. Sanal medyada maliyetlerin çok düşüklüğü konusundaki ilk izlenimlerin aldatıcı ve tehlikeli olduğu kanısındayım. Şimdilik emek öğesinin pek dikkate alınmadığı durum gelecekte değişecektir, değişmek zorundadır. Sermayenin reklam verenlerin etkisi de izleyene, okura bedelsiz ulaşan sanal medyada kendini daha çok gösterecektir. Yaşadığımız ve üstesinden henüz gelemediğimiz sistem kendi çarklarını döndürmeyi sürdürecek. Çareyi örgütlenmede ve bu konuda fikir üretmekte aramak gerekiyor. Fikir üretmek deyince, konu ile ilgili aşırı yorumlardan birisi de yazılı medyanın gazetelerin ortadan kalkacağını ileri süren, sanal medyadaki görselliğin egemen olacağını, insanların gördükleriyle bilgileneceklerini, (yoksa bilgilenemeyeceklerini mi!) iddia eden tezler aklıma geliyor. Kuşkusuz görmenin düşünme üzerinde belirgin bir etkisi, öğreticiliği, daha önemlisi bilginin kalıcılığında büyük bir rolü vardır. Ama bunun yazının ve düşünmenin yerine geçebileceğini savunmak doğrusu aşırı bir savdır. Görsellik bilimin, fikrin vazgeçemediği önemli bir öğedir. Ama düşünce yalnızca görerek oluşmuyor, tartışmayla üstelik de kuşkudan güç alan bir tartışmayla gelişiyor. Postmodernizmin kaba fütirizmden beslenen bu savının geleceği yoktur. Gazeteler haber ve fikir üretmeyi, sayfalarında kelimeye, cümleye, yazıya yer vermeyi sürdürecekler. Yazılı, sözlü, görsel hepsi birden, hepsinin yarattığı sinerji geleceğin medyası olacaktır. Fikri, düşünceyi medyadan kovarsanız geriye pek bir şey kalmaz. Medyayı bulvara indirgemek yanlış yoldur, yanlış yöntemdir.
Haber kaynağının adı başlıkta ve haberde farklı
13 Kasım Çarşamba günkü Cumhuriyet gazetesinin 4. sayfasında yer alan “Kaplan: Erdoğan Bir Kaç Bakanı Sille Tokat Dövdü” başlıklı haberde, haberin kaynağı başlıkta Kaplan olarak gösterilirken haberin içeriğinde milletvekili Altan Tan’ın ifadesine başvurulduğu anlaşılıyor. Haberin kaynağı bu durumda acaba Kaplan mı yoksa Altan Tan mı? O zaman haberin başlığında yer alan “Kaplan” kim?
Tüm çalışanlara başarılar dilerim. İyi ki varsınız. Saygı ve sevgilerimle. Dr. Ayşe Atalay
Herisau nasıl Horasan oldu?
Sayın Cumhuriyet Editörleri, Cumhuriyet’te (ve diğer birçok gazete ve haber sitesinde) çıkan bir haberin yanlışını düzeltmek istiyorum. Internet arama motoru Google’ın İsviçreli psikiyatr Hermann Rorschach için hazırladığı Doodle’ı haber yapan medya kurumları ısrarla ve istikrarla aynı hatayı işleyip durmuşlar. (Besbelli haber copy-paste metoduyla çoğaltılınca hata da kopyalanmış.) http://emedya.cumhuriyet.com. tr/haber/7227/Hermann_Rorschach_ Google_a_doodle_oldu. html adresinden, 4. paragrafın son cümlesi: “Ciddi olarak iltihaplanan apandisti Hermann Rorschach’in ölümüne sebep oldu. 2 Nisan 1922’de, henüz 38 yaşındayken Horasan’da vefat etti”
Gazetenizde yukarıda alıntıladığım cümleyi okuyunca ciddi bir hata olabileceğini düşündüm ve Rorschach’ın biyografisini hem Britannica Ansiklopedisi’nin ilgili maddesinden hem de internette ünlü kişilerin biyografilerini yayınlayan ‘güvenilir’ denebilecek kaynaklardan kontrol ettim. Çünkü 1922 gibi bir dönemde, İsviçreli bir psikiyatrın, Horasan gibi, Türkiye-Erzurum veya İran-Orta Asya’da bulunan bir yerleşim yöresinde ölmesi bana doğru gözükmemişti. Nitekim Ana Britannica’nın (klasik kâğıt baskı) Hermann Rorschach maddesinde, “ölüm yeri ve tarihi olarak 2 Nisan 1922 Herisau-İsviçre” gösteriliyor. Ama sadece bu kaynakla yetinmeyip, başka internet kaynaklarından da bu bilgiyi kontrol ettim. Sonuç, Britannica’nın verdiği bilgiyle tutarlılık gösteriyordu. Örneğin, http://www.yourdictionary.com/ hermann-rorschach adresinde, “A short time later, Rorschach contracted appendicitis and died in Herisau, Switzerland, on April 2, 1922.” Şimdi, Türk basınının Herisau’yu nasıl Horasan yapıldığını izah etmek kalıyor ancak bu konuda ancak tahmin yürütebilirim. Bir de ‘vefat’ kelimesi gayrimüslimler için kullanılır mı sorusu akla geliyor. Basında her gün sayısız örneğine rastladığımız kopyalanarak çoğalan yanlışlara dikkatinizi çekmek istedim. Saygılarımla. Evren İşbilen
Kali değil Kalı
‘İnsan’ın ve insanı merkeze alan kurumsal yapıların sadece ayakta kalmasının dahi hayli güç olduğu günümüzde, söz edeceğim konuları ihmal edilecekler kapsamında değerlendirmeyeceğiniz umuduyla yazıyorum bu satırları.
Çok uzun bir süredir Cumhuriyet, alışkın olduğumuzun hayli dışında bir şekil ve içerik zafiyetiyle karşı karşıya görünüyor. Giderek artan yazım hataları, ifade düşüklükleri, çoğunlukla 5N1K içermeyen haberler nedeniyle, yazı konularına odaklanmada güçlük çektiriyor. Bir haberdeki isim hatası ise, tuz biber niteliğinde. Muhabirimiz herhalde İngilizce bir yayından almış olacak ki Utku Kalı’nın soy adına, haberde Kali(!) olarak yer vermiş. Böylesi önemli bir konuda, bilgili, ilgili ve özenli olmak bu kadar mı zor?! Cumhuriyet’in, Cumhuriyet’e daha yaraşır bir hale getirilmesini talep ediyorum Güray Bey. Kolaylıklar dileğiyle. Gülnur Şenocak
Bulmacalar eziyet olmasın
50 yıllık bir Cumhuriyet gazetesi okuruyum. Ayrıca pazar bulmacalarını çözmekten büyük zevk alırdım. Ancak son zamanlarda artık bir zevk olmaktan çıktı, adeta sinir bozucu bir hal aldı. Bulmaca çözmek insanın bilgi düzeyini ölçmek, aynı zamanda gerilmiş olan sinirleri biraz olsun yatıştırmak amaçlıdır. İnsanın sinirlerini tepesine çıkarıyorsa o zaman amacından çok uzaklaşmış olur. İşte pazar bulmacaları bu hale gelmiş bulunuyor. Mahalli yemekler, birçok şaire ait herhangi bir şiirinde bir kelime. Kim gelmiş geçmiş ne kadar şair varsa tüm şiirlerini ezbere bilebilir? Yukarıda da değindiğim gibi bulmacalarda ansiklopedik bilgi, birikimi ölçmeye yönelik sorulardan oluşmalı. Birtakım mesleklere yönelik (tıbbi, mimari, resim, müzik vb.) soruları bu mesleklere mensup olmayanlar nasıl çözebilir? Saygılarımla. Dr. Ahmet Kandemir
Okurlardan kısa kısa
Vizyona giren filmler
Okurların isteklerini iletebilmesi ve sizin de bunları yayınlayıp çözüm bulmanız fevkelade bir şey. Geçen sene gazetenizde Cuma günleri vizyona giren filmler ve seansları diye bir bölüm başlamıştı, Radikal o kadar sinema destekleyicisi, o bile bilgi vermiyor. Cumhuriyet bu uygulamayı başlattı diye sevinmiştik. Benim ve çok kişinin ricası bu uygulamayı tekrar başlatması. Herkes de internet olmayabilir, bu çok büyük kolaylık sağlıyordu. Bu isteğimizin üstünde durursanız çok seviniriz, iyi çalışmalar, saygılar, L. Pekcan
İki önemli hata
Cumhuriyet 11 Kasım 2013, sayfa 10, büyük resim altyazısı, 4. satır : “... Kasım’da Dolmabahçe Sarayı’ndan Yavuz Zırhlısı ile İzmit’e...” Bu tamamen yanlıştır, Ata’nın tabutu Dolmahçe Sarayı’ndan Sarayburnu’na askeri merasimle top arabasıyla getirilmiş, oradan Yavuz Zırhlısı’na götürülmek üzere Zafer Torpido’suna konmuştur. Zaten, aynı sayfadaki büyük resmin yanındaki resmin ve 11. sayfadaki en altta bulunan resmin alt yazıları da bunu doğrulamaktadır. İlter K. Akbuğ
İnternet sitesinde TV kanalları
Merhaba, www.cumhuriyet.com.tr TV Rehberi sayfanızda keşke Halk TV ve Kanal B’de olsa... İyi günler. Bora Sarı
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?