Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Medyanın Halleri
Medyamızdaki kafa karışıklığı, savrulma artık gözlerden gizlenemez hale geldi. Gazeteciler başlarına gelenlerden kimi sorumlu tutacaklarını kime karşı mücadele etmek gerektiğini ya da farklı olduğunu düşündükleri baskı kaynaklarının birbiriyle ilişkisini bilemiyorlar artık.
\nNe yapsınlar? Patronlarıyla mı didişsinler, her gün yeni ve inkâr edilemez yöntemlerle (gizleyen de yok zaten) karşılarına çıkan siyasetçilerle mi uğraşsınlar?
\nBirkaç gün önce güvendiğim, özellikle basın özgürlüğü ve basının kendi içindeki çarpıklıklar konusunda yazdıklarını ilgiyle okuduğum bir değerli dostum da, “Başbakan’ı suçlamadan önce patronlara bakmak gerekir” mealinde bir söz etmişti. Öylesine söylenmiş, belki de yanlış algıladığım bir sözdür, ama bu anlayışın gittikçe yaygınlaştığı da ortada. Patronlarının gadrine uğrayan anlı şanlı yazarlar bile, verdikleri uzun söyleşilerde patronlara “sansür hakkı!” tanımadan konuşamaz oldular. Böyle olunca da siyasetin baskısının arka planda kalması, eleştiri oklarının patronlara yönelmesi şaşırtıcı sayılmamalı. Aydın Engin T24’te pek güzel anlatmış; Başbakan danışmanı Yalçın Akdoğan alias Yasin Doğan da “Hadi sıkıysa eleştirin patronunuzu” dememiş miydi?
\n***
\nŞaşırtıcı değildir ama tek başına doğru da değildir. Patronları siyasi baskıdan ayırmak ikisi arasındaki ilişkiyi koparmak yanlış ve yanıltıcı olur.
\nGazete patronlarıyla siyaset arasındaki ilişki çok boyutludur. Siyasilerle herhangi bir görüş ayrılığı yaşamayan patronlar sahibi oldukları gazetelerde gazetecilik ilkelerine uygun yayın yapmak isteyen genel yayın müdürleri, yazarlar ve gazetecilerle “sorun” yaşarlar. Yalnızca kendi ideolojik yönelimleri değil, siyasetin elinde bulunan baskı yöntemleri de onları “doğru yola” yani baskı ve sansüre, işlere doğrudan müdahale etmeye yöneltir. Eğer patronun siyasi çizgisi egemen siyasetin, iktidarların çizgisiyle tam uyuşmuyorsa, o zaman serbest piyasanın kâr güdüsü, siyasetin ağır baskısıyla birleşecektir.
\nÖrneklerini biliyoruz.
\n***
\nPeki ne yapmalı?
\nBu “ne yapmalı” sorusu tarihin her derde deva sorusudur ve tek bir yanıtı vardır: Mücadele etmeli. Arkasından ikinci soru gelir: Nasıl?
\nYazılı, sözlü, görsel ve şimdi sosyal medya üzerindeki baskının gerçek öznesi her zaman siyasi iktidardır. Siyasi iktidarlar her türlü yöntemle basının kendi yanlarında yer almasını sağlamak için ellerinden geleni yaparlar. Bu “ellerinden gelen”in içine medya patronlarını sıkıştırma, piyasa dışına sürme tehdidi dahil her yöntem girer. Bu arada Anayasa Mahkemesi’nin başbakanlara TV yayınlarını durdurma yetkisi veren yasayı anayasaya aykırı bulmadığını duymuş muydunuz?
\nGazete yönetimleri ve gazeteciler için sık sık ve son zamanlarda artan bir ivmeyle başvurulan yöntemse, açık hedef haline getirmek, fırsat çıktıkça mahkemelerden çok kolay çıkartılan tekziplerle, soruşturmalarla bunaltmak, nihayet “dip kapalı”nın yolunu göstermektir.
\n***
\nGazeteciliği özgürce yapılamaz hale getiren patronlarla mücadele, onların arkasındaki siyasi iradeyi görmeden bir işe yaramaz. Bu, mücadelenin vazgeçilmemesi, arka plana atılmaması gereken bilincidir. Şu bildiğimiz emperyal düzenin son 40 yılda değiştirilmiş adı olan “küreselleşmeyi” her derde deva görenler, gazetecilerin de sınır tanımayan dayanışmasını ciddiye almayı öğrenmelidirler. Sınır tanımayan dayanışmanın gazetecilerin kendi aralarındaki dayanışma güçlenmeden işe yaramayacağını bilmekte de yarar var.
\nSahip oldukları gazeteleri gazetecilik kurallarının dışında yönetmek isteyen patronlara ve artık arkada kalma gereğini bile duymayan, gazetelere manşet atacak kadar hâkim ve gaddar olan siyasete yanıt vermenin yolu, yani “nasıl” sorusunun yanıtı ise herhalde “örgütlenerek” olmalıdır.
\nBen başka yanıt bilmiyorum, bilen varsa söylesin.
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi