Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Şu Cemaat Okulları
Son günlerin haralı güreli tartışmaları içinde açık sorulara net yanıtlar almak zorlaştı. Bu açık sorulardan birisi yurtdışındaki Cemaat okulları yerine AKP okullarının kurulması ya da o okulların yerine “Türk devletinin” okullarının ikame edilmesi ile ilgilidir. Cemaat neden yurtdışında bu okulları kurdu, neden şimdi devlet bu okulların yerini alan okullar kurmak istiyor? Demek ki önce Cemaat’in okullar projesini açıklığa kavuşturmak, anlamaya çalışmak gerekiyor.
***
Cemaat okulları konusunda övgülerle dolu yayın yapan çok bürokrat ve ama daha önemlisi çok medya mensubunu biliyoruz. Övgüler genellikle bu okulların din propagandası yapmayan, gerçek bir eğitim veren okullar olduğu, çok rağbet gördüğü yönündedir. Medya mensupları bu okullar konusunda hayranlıklarını dile getirecek kelime bulmakta zorlanmışlardır. Ama bir soruyu sormayı da hep ihmal etmişlerdir. Neden Asya’da, Afrika’da bu okulları açıyor Cemaat? Cemaat’in bir yandan kendine güç veren sermaye kesimlerinin bu bölgelerde iş görmesini kolaylaştırmak amacını güttüğünü biliyoruz. Ama tek başına bu, “neden?” sorusuna yeterli bir kanıt oluşturmuyor.
***
Cemaat’in bu bölgelerde okullar açmasının nedenini ABD ile ilişkilerde de aramak gerekiyor. Cemaat ve liderinin Ortadoğu konusundaki temel görüşleri ve bölgedeki İslami cemaatlerle pek de iyi olmayan ilişkileri konuyu açıklığa kavuşturmak açısından yararlı olabilir. Cemaat Sünni İslamın farklı bir yorumuna ve onun siyasal izdüşümüne göre hareket ediyor. Bu ideolojik yaklaşımın doğal sonucu siyasal müttefikler ve o müttefiklerle yakın ilişkide cisimleşiyor. En sağlam müttefik ya da daha doğrusunu söyleyelim en sağlam “melce” ABD’dir.
***
Gülen Cemaati’nin tartışmasız ideolojik önderi Fethullah Gülen 1997 yılında ABD ile ilgili görüşlerini büyük bir açıklıkla değerli gazeteci Nevval Sevindi’ye anlatmıştı. Kapsamlı ve gerçekten ilginç bir ABD değerlendirmesi yapan Gülen şöyle demişti: “Amerika şu andaki konum ve gücüyle bütün dünyaya kumanda edebilir. Bütün dünyada yapılacak işler buradan idare edilebilir. Amerika hâlâ bu dünya gemisinin dümeninde oturan bir milletin adıdır. Amerika daha uzun zaman dünyanın kaderinde çok önemli rol oynayacaktır. Bu realite kabul edilmeli. Amerika göz ardı edilerek şurada burada bir iş yapılmaya kalkılmamalı. Amerikalılar istemezlerse kimseye dünyanın değişik yerlerinden hiçbir iş yaptırmazlar.”
***
Aynı söyleşide Gülen, okulların ABD ile ilişkisini de ama bu kez “dünya ile entegrasyon” örtüsü altında şöyle dile getirmişti. “Şimdi bazı gönüllü kuruluşlar dünya ile entegrasyon adına gidip dünyanın değişik yerlerinde okullar açıyorlarsa, bu itibarla, mesela Amerika ile çatıştığınız sürece bu projelerin gerçekleştirilmesi mümkün olmaz. Amerika ile iyi geçinmezseniz işinizi bozarlar. Amerika’nın bize yarım arpa kadar sadece bizim menfaatimize desteği yoktur. Buna rağmen şurada bulunmamıza izin veriyorsa, bu bizim için bir avantajsa, bu avantajı sağlıyor demektir.” (Nevval Sevindi röportajı, Yeni Yüzyıl, 23 Temmuz 1997)
***
Ne diyor Gülen? “Amerika’nın yarım arpa kadar sadece bizim menfaatimize desteği yoktur.” Ama bu işlerin böyle olduğunu ve aldığınızdan fazlasını vermeniz gerektiğini biz emperyalizmin doğasına ilişkin teorik ve pratik bilgimizden biliriz. Ne veriyor Cemaat? O bölgelerde kültürel ve ideolojik yapıya aykırı düşmeyen üsler veriyor. Başka? Ortadoğu’da var olamayan Cemaat, ABD’nin bölge ile ilgili örneğin İran karşıtı ve ama İsrail konusunda hayırhah politikalarına uluslararası destek sunuyor. Bunun İslamın Sünni-Selefi yorumundan tümüyle farklı ve bizim aydınların ağzının suyunu akıtan modern bir üslupla yapıldığını kaydetmekte de yarar var.
***
Şimdi AKP ipleri kopardığı eski ortağının elinden bu okulları da almak istiyor? ABD’nin koruyucu kollayıcı şemsiyesi altında açılmış okulları Cemaat’in elinden alabilirsiniz; ama bir Cemaat’in sahiplendiği okulların yerini devletin okulları alırsa işin renginin değişeceğini de bilmelisiniz. O işin Gülen’in dediği gibi koşulu var. Ama galiba o koşul çok kısa bir süre için sizin bölge lideri olmak ve dilediği gibi at koşturmak gibi biraz komediye benzese de emperyal heveslerinize denk düşmüyor.
Önce yapacağınız işler, değiştirmeniz gereken politikalar var.
Suriye’de, Irak’ta, Mısır’da... Daha sayalım mı?
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Ayşenur Arslan’ın Colani ile ilişkisi
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Hatay’da yaşayan Alevi yurttaşlar kaygılı
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- Edirne'de korkunç kaza