Binyıl Hedeflerine Ne Oldu?

25 Ocak 2015 Pazar

Birleşmiş Milletler’in 2000 yılında yaptığı toplantı “Binyıl Doruğu” diye adlandırıldı. Türk ve dünya medyası toplantıyla ilgili haberleri günlerce birinci sayfadan verdi. Toplantı heyecan yaratmıştı.
Daha yaşanılır bir dünya” için harekete geçen ülke liderleri bu kez somut hedefler belirlemişlerdi. “Yoksulların ve açlık çeken insanların oranı yarı yarıya azaltılacak” diyorlardı. Belirlenen hedeflere ne zaman ulaşılacağı da açıklandı. Süre 15 yıldı.
Süre doldu!
Yeni yıla girerken, dünya medyası konuya pek değinmedi. 15 yıl öncesinin heyecanı yok.
Birleşmiş Milletler’in “Binyıl Hedefleri” ile ilgili internette araştırma yaparken “Dünya hiç bu kadar yükselmemişti” haberi dikkatimi çekiyor. Yüksek Binalar Komitesi’nin raporuna göre dünya, geçen yıl 97 yeni gökdelen “kazanmış”. Bunların 11’i “süper yüksek”miş (200 metrenin üzerinde). Gökdelenler dünyayı yükseltmiş.
“Gökdelenler dünyayı yükseltebiliyorsa, dünyayı ne alçaltabilir” sorusu geçiyor aklımdan.
Birleşmiş Milletler’in son raporlarına göre dünyada 1.2 milyar insan günlük 1.25 doların altında bir parayla geçinmek zorunda. Günlük geliri 2.5 doların altında olanların sayısı dünya nüfusunun neredeyse yarısı. 842 milyon insan ise açlık çekiyor.
Zenginlik artıyor, yoksulluk ortadan kaldırılamıyor. Gelir dağılımındaki eşitsizlik derinleşiyor. Oysa BM Genel Sekreteri Ban Kimun ne diyordu:
“Binyıl hedefleriyle, tarihin en başarılı yoksullukla mücadele girişimi gerçekleştirilmiştir”.
15 yıllık çaba, yoksulluğu ve açlığı sadece azalttı. Ortadan kaldıramadı.
Birleşmiş Milletler bu yıl bir rapor yayımlayacak. Binyıl hedeflerine ne ölçüde ulaşıldığını birlikte göreceğiz.
Ancak son BM raporları durumu zaten ortaya koyuyor.
Çocukların durumuna ilişkin istatistikler insanı utandırıyor. Gelişmekte olan ülkelerde doğan çocukların kaderi sanki doğmadan belirlenmiş:
“Gelişmekte olan ülkelerde 100 çocuktan 7’si altı yaşını göremeyecek. 68’i okulöncesi eğitim alamayacak. 17’si ilkokula gidemeyecek. 25’i yoksulluk içinde yaşayacak.”
Gençler işsiz. Gençler arasındaki işsizlik oranı dünya çapında yüzde 12.7. Bu oran, yetişkinler arasındaki işsizliğe göre 3 kat fazla.
Dünyada yaşlıların yüzde 80’inin emekli maaşı yok. Çocuklarına bağımlı olarak yaşayabiliyorlar.
Çevre açısından durum parlak değil. Ekolojik kriz son 15 yılda derinleşti. Ormanlar yok ediliyor. Denizler kirletiliyor. Denizlerdeki balık varlığı tüketiliyor. Biyolojik çeşitlilik hızla azalıyor. İklim değişmeye devam ediyor.
“Binyıl hedefleri” için süre doldu. Yeni hedefler neler? Açlık ve yoksulluk ne zaman tümden ortadan kalkacak? Daha köklü değişiklikler yapılmadan, insanların “tüketim aşkı” sona ermeden var olan sorunlara çözüm getirilebilir mi? İnsanın sömürülmesi son bulmadan, çevrenin sömürülmesi sona erebilir mi?
Sahraaltı Afrika’da durum çok daha kötü. Çocukların masum fotoğraflarına bakıyorum. O Afrika atasözü geliyor aklıma: “Yüzümüzün ve gözlerimizin rengi ne olursa olsun, gözyaşlarımızın rengi aynıdır”.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Önce Cumhuriyet! 9 Eylül 2018
İklim için ses ver! 2 Eylül 2018
Özel yaşamın sonu mu? 26 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları