Devam eden şike soruşturmasında F.Bahçe Başkanı ve üç yöneticisi iki haftayı aşkın süredir cezaevinde. Daha suçları belli değil. Cezaları da henüz kesinleşmedi. Ama ne yapacaksınız ki, ülkemizin bugünkü durumu bu. Cumhuriyet yazarı Mustafa Balbay, Dr. Mehmet Haberal ve Tuncay Özkan’ın da suçları henüz belli değil. Zaman zaman “Gecikmiş adalet, adalet değildir” ifadesini duyarız. Bunu söyleyenler kim? Gariptir ki Ankara’da yasayı yapanlar.

Bu süreçte F.Bahçe taraftarı tam anlamı ile stres içinde. Ellerinden gelen her türlü gösteriyi ve direnişi yapıyorlar. Amaç; tutuksuz sorgulamanın gerçekleştirilmesine katkıda bulunmak. Ama bu tepkiler hiçbir fayda vermiyor. Hattâ düzenledikleri eylemlerle yeniden suç işleme durumunda kalıyorlar. Bana göre bu işten en çok kazanç sağlayanlar, provokatörler. Bazı F.Bahçeliler de bu ayak oyunlarına alet oluyorlar. Sarı - Lacivertlilerin Shakhtar Donetsk ile yaptığı maç öncesi taraftarın protesto yapabileceğini, hatta kanun dışı işler olabileceğini hemen herkes tahmin ediyordu. Buna rağmen olayların önüne geçmek için yetkililer hiçbir önlem almamışlardı. Maç başlar başlamaz taraftarlar, basın tribününe şimdiye kadar görülmemiş bir şekilde saldırıda bulundu. Pet şişeler, yabancı maddelerin yanı sıra büyük taşlar bile atıldı. Bu atılanlar, stada nasıl sokulmuştu?

Ne gariptir ki; yıllar yılı ter akıttığım Saracoğlu’nda taraftarın yaptığı bu saldırıdan bir basın mensubu olarak ben de nasibimi aldım. Kafamda bir su şişesi, suratımda çekirdek paketi patladı. Maçı seyredemeden dışarıya çıkmaya mecbur kaldık. Tanrı bir daha böyle mücadele göstermesin. İlginç bir taraf da maçın başlangıcında ortalıkta bir tek güvenlik görevlisi yoktu. Neden sonra stadın güvenlik görevlisi diye on-on beş kişi geldi? Ama bellerinde hiçbir şeyleri yoktu. Sanki acele olarak stadın önünden toplanmış kişiler gibiydiler.

Sonra ertesi gün öğreniyoruz ki; stadın güvenlik birimi varken devletin görevlilerine gerek yokmuş. Buna ancak ‘pes’ denir. Oysa hepimizin bildiği gibi sıradan maçlarda devletin güvenlik güçleri vardır. Basın tribünündeki insanlar yaralanabilirdi, hatta ölebilirlerdi. Bu durumdan sorumlu kim olacaktı? Basın tribününe saldıranlar haklılar mı, haksızlar mı? Bunun tartışmasını yapmak bana düşmez. Ama hukuk, hukuksa eğer, ne kadar tepkili olursanız olun, yasanın maddelerine uymak zorundasınız. Yasa maddelerini bağırıp çağırarak değiştiremezsiniz . Bu nedenle her yeni taşkınlık, F.Bahçe’ye zarar verecektir. Gelişmeleri aklı selim sahibi olarak takip etmek gerekir.