Son yılların seyir zevki en güzel maçlarından biriydi. İki takım da futbolu güzelleştirmek için her şeyi yaptı. Gerek oynanan futbolla, gerekse atılan gollerle Avrupa kalitesinde bir maç izledik...
Beşiktaş maça çok iyi başladı. Ayağa paslarla topa daha çok sahip oldu. Oyunu Trabzonspor yarı alanına yıktı. Süper bir organizasyonla erken golü de buldu. Farkı ikiye çıkaracak pozisyonlar da yakaladı. Ancak değerlendiremedi. Futbolun her zaman hata kabul etmeyen bir yönü vardır. Elinize geçen fırsatları değerlendiremediğinizde maç dönüyor. Nitekim Okay’ın muhteşem golüyle bir anda karşılaşmaya denge geldi. Trabzonspor ilk yarının son bölümünde maça ağırlığını koydu. İkinci yarıya da iyi başladı. Her geçen dakika tempoyu yükseltti. Rodallega ve Castillo’nun pozisyonlarıyla maçı çevirme şansı da yakaladı. Ancak Fabri’yi geçemedi. Bu defa da iyi oynamadığı bölümde Aboubakar’la golü bulan Beşiktaş’tı. Bu pozisyonda Durica’nın vurdurması hataydı. Ne var ki bu gol de Karadeniz ekibinin hızını kesmeye yetmedi... Ersun Yanal’ın takımları fizik güç ve kondisyon olarak fark edilir bir üstünlük kuruyor. Castillo ve Rodallega’nın 2 dakika içindeki 2 golü bu tezi doğruluyor. Ama Talisca için ceza alanı çevresinde kullanılan serbest vuruşlar adeta penaltı. Bunun bilincinde olduğu için Ali Palabıyık’ı kandırdı. Serbest vuruşu aldı ve beraberliği sağladı. Ardından uzatma anlarında Atiba’nın kafa golüyle Beşiktaş maçı 4-3 kazanıp şampiyonluk yolunda önemli bir adım attı.