Hikmet Altınkaynak

Çocuk bayramı, şiir bayramı...

21 Nisan 2022 Perşembe

Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımızın 102. yıldönümünü iki gün sonra kutlayacağız. Dünyada ilk ve benzersiz olan bu bayram, diğer ulusal bayramlarımızda olduğu gibi, en duygulu biçimde yıllardır şiirlerle kutlanmakta ve bir şiir bayramına dönüşmektedir. 

Mustafa Kemal Atatürk ve çocuklar için, en çok şiir yazan şairlerimizden Fazıl Hüsnü Dağlarca, “Şairlerin Bilmesi Gerekir” başlıklı şiirinde, şiirin sözcüklerle yazıldığını, her sözcüğün de yaşı olduğunu anlatır:

“Şairlerin 

Bilmesi gerekir: 

Şiirlerin de 

Büyüme yaşı vardır 

Kolay mı 

Küçük yaşlarda 

Kalmak isteyen 

Şiirleri yazmak 

Sözcükler göz gibidir.”

Dağlarca’ya göre, çocukların dil dağarcığı da büyüme yaşlarına uyar. Şair için küçük yaşlarda kalarak şiir yazmak zordur. Şiirde sözcük seçimi yaşa uygun olur. Şairin kullandığı sözcükler gözüyle özdeşleşir. 

ŞİİR, SÖZCÜKLERLE YAZILIR

Dağlarca’ya göre şiirde sözcük seçimi önemlidir. 

Melih Cevdet Anday’ın tüm şiirlerini içeren kitabı “Sözcükler”i unutmayalım.

Anday’ın kitabına “Sözcükler” adını vermesi, bir imge sanatı olan şiirin ana malzemesi “sözcük”ü önemsemesi anlamına gelmez mi? 

Böylesi bir söylemi bir başka şair de 19. yüzyılda dile getirmedi mi?

Ressam Edgar Degas, arkadaşı şairler prensi Stéphane Mallarme’ye “Güzel duygularım var, şiir yazmak istiyorum, ama başaramıyorum” deyince, o da arkadaşına “Şiir duyguyla değil, sözcüklerle yazılır” yanıtını verdi. 

Dağlarca, şairlerin, büyüme yaşına uygun olmayan, küçük yaşta kalan şiir yazmalarının kolay olmadığını söylerken aslında her şiiri oluşturan sözcüklerle konuyu anlatır, bunu da tıpkı soyadını seçtiği yöntemde olduğu gibi, sözcüklerde somuttan soyuta doğru bir yol izler. 

Sevil Kuzu, “Kendini Okuyan Şair: Fazıl Hüsnü Dağlarca” başlıklı yazısında Dağlarca’nın soyadını nasıl seçtiğiyle ilgili kendi sözlerini aktarır:  “O gün soyadı alma süresinin sonuymuş. Dört saat soyadımı aradım. Yüzlerce aday arasından Dağlarca’yı seçtim. ‘-lar’ ekiyle ‘-ca’ ekiyle somuttan soyuta doğru büyümesi, ileride yazacaklarımın hepsini kapsayacağı düşüncesini verdi bana. Çalışmalarıma kılavuzluk etmiştir bu sözcük.”

DAĞLARCA’YA YOL GÖSTEREN 

Ama Dağlarca’nın kılavuzluğunu yalnızca sözcükler yapmaz. Ona asıl yol gösteren Mustafa Kemal’dir. Onu da hiç unutmaz, derin bir sevgiyle şöyle anlatır:

“Mustafa Kemal’i gördüm düşümde

Daha diyordu

Uğruna şehit  olasım geldi hemen.

Sabaha diyordu.

***

Al bir kalpak giymişti, al.

Al bir ata binmişti, al.

Zafer ırak mı dedim,

Aha diyordu.”

Dağlarca’nın dile getirdiği zafer, Mustafa Kemal’in kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’dir ki, iki gün sonra iki bayram olarak, kalbimizdeki ve dünyamızdaki çocuklarla, çocukluk günlerimizin coşkusuyla, bağımsız, özgür, onurlu bir devlet olmanın gururuyla, şiirlerle kutlayacağız. 

Bunu yaptığımız sürece, her çocuk bayramı bizim için de şiir bayramına dönüşmez mi? 

Bunu yaptığımız sürece, ulusal egemenliğimizi değil yıkmaya kalkmak, hiç kimse aklından bile geçirebilir mi?

Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Okullar tatildeyken... 26 Ocak 2023

Günün Köşe Yazıları