Hikmet Altınkaynak

Ecevit, Beşiktaş’ta doğdu...

26 Mayıs 2022 Perşembe

Bülent Ecevitin Kastamonulu olduğunu, dedelerinin Daday’da yaşadığını bilmeyen yok. Ama Beşiktaş’ta doğduğunu Altan Öymen anımsattı. 

Altan Öymen Kütüphanesi için bir araya geldiğimiz bir gün -başka dostlar da vardı-, Altan Abi, Beşiktaş’ın şairi, yazarı çok, meğer Ecevit de Beşiktaş’ta doğmuş! Bugüne kadar gözden kaçırmışız, bu Beşiktaş için çok önemli dedi.

Kaynak olarak da benim Türk Edebiyatında Yazarlar ve Şairler Sözlüğü (4. baskı, 1. özel basım, Hürriyet Yayınları, Şubat 2018) adlı kitabımı gösterdi. Çantasında getirdiği kitabı açtı, doğum yerini yılını okudu.

Çok sevindim!

Böyle bir referanstan sonra sevinçle ve de gülerek dedim ki: “O zaman doğrudur! Çünkü pek çok biyografiyi, kişilerin kendilerine, hayatta değillerse, en yakınlarına okuttum, onay almaya çalıştım. Yorumlar bana ait olsa da bilgi yanlışı olmasın istedim. 

Ecevit biyografisini de son olarak, Sayın Rahşan Ecevit okumuştu, gereken redaksiyonu yapmıştı.”

Bülent Ecevit’in Beşiktaşlılığını araştıralım, dedik.

Ben, Rahşan Ecevit’in kardeşi Asude Arala ulaştım. Ondan da “Doğru. Son olarak İş Kültür Yayınları’ndan çıkan bütün kitaplarında da zaten bu yazılıdır” yanıtını aldım. Şimdi doğduğu evi bulmak önemliydi. Onun için de resmi kayıtlar araştırılmaya, çok yaşlı Beşiktaşlılardan da bu durum soruşturulmaya başlandı.

İNSANCA, HAKÇA BİR DÜZEN

Bu konuya neden girdim derseniz, iki gün sonra 28 Mayıs ve Bülent Ecevit’in 97. doğum yıldönümü de ondan. 

Yurdunu düşünerek, insanını severek, onlara hizmet ederek “Ne ezilen ne ezen, insanca, hakça bir düzen” kurmak için yaşamını savaşımla geçiren Bülent Ecevit’i anmak için…

Ecevit, “önce insan” diyordu. Gazeteciye, şaire, yazara, bilim insanına saygısı büyüktü. 

Demokrasiyi, insan haklarını ve özgürlüğü herkes için istiyordu. Diyordu ki Bülent  Ecevit: “Özgür insan kendi özgürlüğüyle yetinmez.

Özgürlüğü yalnız kendine veya kendi gibi düşünenlere ve kendi durumunda olanlara isteyen insan bencildir veya zorbadır.

Bencil insansa, özgür olamaz çünkü bencil insan, kendi kendinin kölesidir.

Zorba insan özgür olamaz çünkü zorbalık özgürlüğe düşmandır.

Özgür insan tüm insanlık için özgürlük ister. Özgür insan herkese karşı özgürdür, fakat herkesle birlikte özgür olmayı özler. Özgür insan topluma karşı özgürdür ama toplumun da özgürlüğünü gözetir. Çünkü özgür olmayan toplumda kendi özgürlüğünün de zorlanacağını bilir.

Özgür insan kendi kendine yabancılaşmadan toplumla bütünleşebilen ve toplumla yabancılaşmadan kendi kişiliğini koruyabilen insandır.

Özgür insan kendini aşabilen insandır.”

Özgürlüğe susadığımız bugünlerde, önce insan diyen siyasetçi, devlet adamı Bülent Ecevit’i ve bu niteliklerini destekleyen şair Bülent Ecevit’i yürekten anıyorum.

BEŞİKTAŞLI ŞAİRLER

Beşiktaş, İstanbul’un kalbi gibidir.

Osmanlı döneminde son sultanlar Beşiktaş’ta otururdu. Cumhuriyeti kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ulusal kurtuluş ateşini yakmak, Samsun’a ulaşmak için bindiği Bandırma vapuru da Karadeniz’in mavi sularına Beşiktaş İskelesi’nden açıldı. 

Öte yandan Beşiktaş, biraz da Beşiktaşta doğan, Beşiktaş’ta yaşayan, iz bırakan, heykelleri olan şairlerle anılıyor. Bu heykellerden kimileri Şairler Sofrası Parkında yer alıyor.

Bu parkta şair Nigâr Hanımdan başlayarak, Neyzen Tevfik, Cahit Sıtkı Tarancı, Özdemir Asaf, Behçet Necatigil, Sabahattin Kudret Aksal, Necati Cumalı , Oktay Rifat, Melih Cevdet Anday ve Ataol Behramoğlu’nun ve ayrıca Beşiktaş Kulübü eski onursal başkanlarından Süleyman Seba’nın Beşiktaş Belediyesi tarafından yaptırılan heykeli bulunuyor. 

Parklar ve yeşil alan yönünden en zengin ilçelerden olan Beşiktaş’ın başka parklarında da başka şairlerimizin heykelleri var.

Bülent Ecevit, şiir yazmayı “bir iletişim aracı, bir düşünce açıklama yolu değil, bir düşünme yöntemi” ve “özel eylem” olarak benimsedi. Türk şiirinde 1940’lı yılların hiçbir akıma, gruba bağlı olmadan şiirini bağımsız olarak geliştiren bir şair oldu. 

Şiiri “düşünme yöntemi” ve “özel eylem” olarak benimseyen Ecevit, toplumsal görevini bir siyasetçi olarak yerine getirse de şairin yalnızca kendi değil, milletin sesi olduğunu şiirleriyle ortaya koydu. “Bir Ozan Devlet Adamını Sorguluyor” şiiri bir örnektir. Ayrıca onun sosyo-politik mesaj vermek için yazdığı şiirlerden biri de Bir Özgürlük Masalı”dır.

Ecevit, 12 Eylül’e siyasetçi ve şair olarak karşı çıktı. İki bin beş yüz yıl öncesi Atina demokrasisi için Perikles’in düşüncelerini aktardı, ardından “Bir Özgürlük Masalı” (*) şiirini yazdı.

Günümüze ışık tutan, düşünceye, özgürlük ve bağımsızlığa büyük önem veren Beşiktaşlı şair Bülent Ecevit’i 97. doğum gününde bu şiiriyle sevgi, saygı, özlemle anıyorum. 

masal bu ya

evvel zaman içinde

kalbur saman içinde

deve tellal iken

mapushanenin birinde

beşi de özgürlüğe sevdalı

beş gardiyan varmış

*

bir gün sohbet ederken aralarında

demişler ki ele avuca sığmaz oldu bu özgürlük

ikide bir kuş misali

kaçıp gidiyor elimizden

bu işe bir son vermeli

almış biri demiş ki

kolayı var dostlar

bir sağlam kafes yaparız

üstüne asma kilit takarız

kuş olsa bir daha kaçamaz

*

almış ikinci kafadar

oldu mu ya demiş ya biri çıkar da

kafesin kapağını açar da

kaçarsa yine kuşcağız

biz onsuz ne yaparız

*

üçüncü demiş kolayı var

bir kanadını kopardık mı kuşun

tek kanatla dünyada uçamaz

açılsa da kafesin kapısı

ömrü billah kaçamaz

*

almış dördüncü kafadar

uçamaz ama arkadaş

ayakları da yok mu bu kuşun

ya tıpış tıpış yürür de giderse

bir daha nerede bulursun kuşcağızı

*

beşinci demiş onun da çaresi var

alırsın eline keseri

kesersin kuşun bir ayağını

gidemez artık çözseler de bağını

*

sonunda beş kafadar

özgürlüğü kafese koymuş

kapısına kilit vurmuşlar

bir kanadını kırıp

bir ayağını kesmişler

*

bir mapushanede beş kafadar

beşinin de kafası havadar

ne var ki düşünce kuşlar gibi hürdür

sakatlanmış olsa da

uzun süre kafeste tutulamaz

—-----------------------------------1985


(*)Bülent Ecevit, Bir Şeyler Olacak Yarın, 1. basım Doğan Kitap, Şubat 2005, s. 102-103



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Okullar tatildeyken... 26 Ocak 2023

Günün Köşe Yazıları