Hikmet Çetinkaya

24 Şehit... Harekât... Fener...

22 Ekim 2011 Cumartesi
\n\n\n

24 şehidimiz toprağa verilirken yine aynı görüntüler... Ağlayan analar, babalar, kardeşler, eşler, çocuklar, nişanlılar...

\n

Oğlunun ay-yıldızlı tabutuna sarılan babanın çığlığı:

\n

Vatan sağ olsun ama artık yeter... Akan kan dursun, çocuklarımız ölmesin...

\n

PKK kudurmuş durumda!

\n

Şöyle 12 Haziran seçimleri öncesine gidelim, yazılan ve çizilenlere bakalım...

\n

Osloda Norveçin çağrısı ve İngilterenin desteğiyle PKK temsilcileriyle hükümetin gizlice buluşması, yapılan pazarlıklar.

\n

Bunları görmezden gelemeyiz...

\n

AKPnin yüzde 50’yle iktidara gelişi, Başbakan Erdoğanın Oslo toplantılarını unutup PKKyi yaylım ateşine tutması...

\n

Kürtlerin yaşadığı bölgeye yatırım yapılacak, yeni bir anayasayla demokrasi ve özgürlükler daha genişleyecekti...

\n

Acaba Mecliste Kürtleri temsil ettiğini söyleyen BDP, diğer Kürt sosyalistleri dışlayan, gerçekleri dile getiren Kürt aydınlarını ölümle tehdit eden PKKye karşı tavır alabilir miydi?

\n

***

\n

Bir yandan İmralı, öte yandan Kandil...

\n

Karayılan sık sık ne diyordu:

\n

Biz savaş değil barış istiyoruz...

\n

Bunu söyleyen Karayılan, kanla beslendiğini bildiği halde yalan söylüyordu.

\n

Seçim öncesi silahların susması, toplumu uzlaşmaya yanaştırmıştı.

\n

Yürekleri yanan şehit ve gazi aileleri de yüreklerine taş basıp olup bitenleri sessizce izliyordu.

\n

Kürtleri temsil ettiğini söyleyen, İmralı-Kandil ekseninde siyaset yapan, bir türlü Türkiyenin partisi olamayan BDPnin kimi milletvekilleri, belediye başkanları demokratik özerklikdeyince, işin rengi belli oldu.

\n

Aslında bu bağımsız Kürdistandı ve İsrail-ABD yapımı Büyük Ortadoğu Projesinin ayağını oluşturuyordu.

\n

Irakın işgaliyle başlayan süreç bu projenin tutmayacağını göstermişti... Ancak Arap Baharıdevreye sokuldu... Önce Hüsnü Mübarek devrildi, kimileri yurtdışına kaçtı, önceki gün Kaddafi öldürülerek planın ikinci ayağı gerçekleşmiş oldu.

\n

***

\n

Kuzey Irak ABDnin denetimi altındaydı... Başbakan hem İsraile hem de Suriyeye rest çekince işler daha da karıştı, PKKye gün doğdu...

\n

İsrail açık açık Türkiyeye gözdağı vermemiş miydi?

\n

Vermişti:

\n

Biz de PKKye parasal ve lojistik destek veririz!

\n

İsrail-ABD yapımı Büyük Ortadoğu Projesinde Suriyede Beşşar Esad rejimini devirmek vardı... BMde Rusya ve Çin retoyu verince yaptırım uygulanamadı.

\n

AKP iktidarı burada da deyim yerindeyse çuvalladı...

\n

TSK düzenli orduyla, Vietnam taktiği uygulayan PKKyle baş edemez...

\n

Etmesi zor!

\n

Daha önce PKKnin can çekiştiğini yazdım... Can çekişiyor ama Türkiyenin içinde kamplarda 15 yaşındaki çocuklar eğitiliyor... Bazı yazarlar, aydınlar gerçekleri göz ardı edip iki taraf da silah bıraksındiyor.

\n

***

\n

Bir devletin ordusu, polisi silah bırakır mı?

\n

Askeri harekât Çukurca bölgesinde... Sınır ötesinde fazla bir harekât yok sanırım...

\n

Genelkurmay Başkanlığı da dün bu konuda açıklama yaptı.

\n

Geniş kapsamlı gözaltılarla, sınır ötesi harekâtla terörün kökünün kazınmayacağı bir gerçek... Çünkü sınır ötesi harekâtın siyasi boyutu yok...

\n

PKKnin önde gelenlerinin ve militanlarının Kuzey Irakta hangi kentlerde yaşadıklarını, oturdukları evlerin numaralarını Türk istihbaratı biliyor.

\n

Onları alıp gelmesi için askerimizin peşmergeyle ve ABDli askerlerle savaşması gerekiyor.

\n

Siyasi hedef budur!

\n

Hükümet bunu yapabilir mi?

\n

***

\n

Evet... Tüm bunlar olurken Almanya Deniz Feneri e.V. davasının Türkiye ayağında tutuklu olan sanıklar üç ay hapis yattıktan sonra dün salıverildi.

\n

Önce soruşturmayı yürüten üç savcı görevlerinden alınmıştı, anımsatayım...

\n

Başa dönüyorum:

\n

Artık yeter... Çözüm neyse masaya yatırılsın, üniter devlet yapısı içinde tartışılıp konuşulsun...

\n

Türkiye genç ölüler ülkesi olmasın...

\n

***

\n

Usta gazeteci, Cumhuriyetin eski yazarlarından adaşım Hikmet Bilayı genç yaşta yitirdik.

\n

Kalemini hiçbir zaman satmayan, yurtsever bir kardeşimi yitirmenin acısı içindeyim.

\n

Başımız sağ olsun!..

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018
Hoşça kal hüzün... 6 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları