Başbakan Erdoğan İzmir mitinginde “12 Haziran’da benim kulağım İzmir’de olacak” derken, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul’da Kazlıçeşme’de bir milyon kişiye soruyordu:

“12 Haziran’da AKP’yi sandığa gömmeye hazır mısınız?”

12 Haziran seçimlerine altı gün kaldı ve ben yine yollardayım.

Önceki gün Antalya’dan İstanbul’a döndüm.

Pazar günü E-5 ve TEM, AKP’nin Kazlıçeşme’de yapılacak mitingine halk otobüsleriyle müşteri taşıyordu. Otobüsler öyle tıka basa dolu değildi. Koltuklar boştu. Çoğunluk kadın ve çocuklardan oluşuyordu. Otobüsteki kimi çocukların bozkurt işareti yaptıklarına tanık olunca hiç şaşırmadım.

Çünkü o çocuklar nereye götürüldüklerinden bile habersizdi...

Halk otobüslerinin camlarına mavi, turuncu ve beyaz AKP bayrakları asılsa bile onlar varoşlardan soluk alıp bir İstanbul turu yapmaktan oldukça hoşnuttular.

***

Cumartesi gününe değin halkımızın 12 Haziran seçimlerine ilişkin görüşlerini yansıtmaya çalışacağım. Buraya birkaç saatlik izlenimlerini aktarayım önce. Bunlar diğerleri gibi iş, aş ve ekmek.

Üretici gerçekten kan ağlıyor, işsizlik özellikle otomotiv ve tekstil üretiminin merkezi Bursa’da en çok konuşulan konu.

Çok partili siyasal yaşamımızın önemli kentlerinden biri olan Bursa’da Levent Gencelli’nin deyişiyle “devşirme adaylarla” 2007’de aldığı yüzde 51’i yeniden yakalama peşinde AKP.

Faruk Çelik, Bursalı ama şimdi Şanlıurfa’dan aday.

Devlet Bakanı Çelik Bursa’dan niçin Şanlıurfa’ya kaydırıldı?

Bülent Arınç’ın Manisa’da etkin bir gücü vardı. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç Bursa’ya geldi.

Bursa’da Canan Candemir Çelik dışında Bursalı aday kalmadı AKP’de...

CHP ise eski DYP’li Turhan Tayan bunalımını atlatmış değil. CHP’de geçen dönem adaylarından kimse yok.

***

CHP’nin Bursa’da “sağa doğru açılım” yapmasının bir işe yarayıp yaramadığını 12 Haziran akşamı göreceğiz.

Bursa gibi sanayileşmiş bir kentte CHP’nin emekçileri göz ardı edip sağ seçmeni hedeflemesini ve özellikle kırsal kesime göz dikmesini ben bir türlü anlayamadım.

Bursa göç alan kentlerimizin başında geliyor. 70’li yıllardan beri Bursa’ya çok sık gidip gelirim. Bursa’nın sosyal ve kültürel yaşamı geniştir. Buna karşın yoğun göç Bursa’da çarpık kentleşmeyi doğurmuştur.

Mudanya ve Gemlik’te konuştuğum seçmen ise nedense konuşmaktan çekindi...

Birine sordum:

“Zeytincilik ne âlemde?”

Yanıt:

“Çöktük!”

Bursa’dan 18 milletvekili çıkacak ve büyük olasılıkla AKP burada birinci parti olacak. Tüm sorun AKP’nin 10 milletvekilini alıp almayacağı...

***

Yine kır kahveleri ve seçmenler...

Bir seçim heyecanı göze çarpmıyor. İnsanlar nedense konuşmaktan çekiniyorlar. Sanki onları “iyi saatte olsunlar” yakından izliyor, fişliyor, dinliyor, özel yaşamlarını didik didik ediyor.

MHP’nin artık bir yüzde 10 baraj sorunu olmadığına Orhangazi, Gemlik, Mudanya, Bursa ve kırsalında tanık oldum. MHP ve CHP kırsal kesime ağırlık veriyor. Ancak kırsal kesimin gönlünde -CHP’liler hiç kızmasın, gerçekleri yazmak zorundayım- MHP yatıyor.

AKP diğer kentlerde olduğu gibi Bursa’da da “niteliksiz işçileri” oy deposu olarak gördüğü için gıda torbası, taşkömürü dağıtmayı sürdürüyor, parasal katkı sağlıyor.

***

Böyle bir havada önceden tahmin yapmak zor, ama AKP’nin yüzde 45-46’ya ulaşması zor... MHP yüzde 14’leri bulmuş, CHP oyları hâlâ yüzde 29-30 arasında.

Benim gözlemlerim böyle...

Umarım ben yanılırım ve CHP yüzde 35’leri bulur...

Çünkü CHP’liler şöyle diyor:

“Yüzde 35’i aştık, iktidara yürüyoruz, sizin haberiniz yok!”

Evet.. 12 Haziran akşamı Erdoğan’ın kulağı İzmir’de olacak...

Peki Kılıçdaroğlu’nunki nerede olur dersiniz?

İstanbul’da!..