Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Bir Ağaç Ölür Bir Halk Uyanır!..
Bugün pazar...
Yazımı esintili bir İstanbul akşamına doğru yazıyorum...
Gökyüzü masmavi ve beyaz bulutlar kümesi...
Zeynep Oral’ın cuma günü yazdığı yazısını okuyorum bir kez daha.
Etkileyici bir yazıydı...
“Taksim Moskova’daydı...”
Zeynep o güzel yazısının girişinde şöyle diyordu:
“Bir ağaç ölür bir halk uyanır!”
Moskova-İstanbul hattında Zeynep’in yüreği hem paramparça hem de pır pır titriyormuş.
Uçaktan iner inmez doğruca Taksim Gezi Parkı’na koşmuş.
Hepimizin yüreği paramparçaydı...
Maviler giyinmiş bir sabahın içinde uyandığımda benim de yüreğim paramparçaydı.
Kendi kendime sordum:
“Nâzım Hikmet bugün yaşasaydı Taksim Gezi Parkı’na ilişkin neler yazardı?”
50 yıl önce memleket özlemiyle ölen o koca çınar aslında 70 yıl önce yazmıştı belki “Bir ağaç ölür bir halk uyanır” dizelerini.
Nâzım’ın şiirlerinden esinlenerek yazmak istiyordum pazar yazımı.
Becerebilir miydim, bilmiyorum:
“Dört nala gelip uzak Asya’dan bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket bizim!”
Evet bu memleket bizim, hepimizin!
Irmaklar bizim, göller, denizler!
Aşk bizim, sevgi bizim, özlem bizim!
Çünkü biz Anadolu’yuz...
Binlerce yıllık tarihin, kültürün boy verdiği bir coğrafyada yaşıyoruz.
26 Ağustos gecesinde saatler iki otuzdan beş otuza uzanırken İzmir rıhtımından Akdeniz’e bakan nefer...
Ve Nâzım Hikmet:
“Saat 2.30.
Kocatepe yanık ve ihtiyar bir bayırdır, ne ağaç ne kuş sesi, ne toprak kokusu vardır.
Gündüz güneşin, gece yıldızların altında kayalardır.
Ve şimdi gece olduğu için ve dünya karanlıkta daha bizim, daha yakın, daha küçük kaldığı için ve bu vakitlerde topraktan ve yürekten evimize, aşkımıza ve kendimize sesler geldiği için...”
Kayalıklarda şayak kalpaklı nöbetçi...
Bıyığını okşarken gülümseyip dünyanın en yıldızlı karanlığını seyretmektedir.
26 Ağustos ve Büyük Taarruz...
İçimizde akan o küçücük nehir giderek çoğalmaktadır...
Bağımsızlık ateşi çoktan yakılmıştır...
Mustafa Kemal’in ve öteki komutanların gözleri çakmak çakmaktır...
Bu bir sevda masalıdır!
Tıpkı gülümseyen bir sap mor menekşe gibi...
Çünkü biz Yunus Emre, biz Pir Sultan Abdal, Karacaoğlan, Dadaloğlu...
Nâzım Hikmet, Hasan Hüseyin, Ahmed Arif, Dağlarca.
Bir ağaç ölür bir halk uyanır!
Hayat yedi renge bürünür!
Çocuklarımız, gençlerimiz geleceğimizin, karanlık gecelerimizin yıldızları olur.
Bir gün gelecek anlayacak bizi yönetenler çocuklarımızı!
Çocuk gelinlerin çığlığını!
Savaşı değil barışı!
O kan çiçeklerinin yürekleri neden yaktığını alev alev!
Nâzım “vatan haini ve düşmandı” Türkiye’de yaşadığı yıllar...
Baskıcı ve faşist devlet eğer çok sevdiği memleketinde kalsaydı zindanlarda çürütecek ya da öldürecekti...
Sağ olsaydı Nâzım Hikmet, Zülfü Livaneli’nin söylediği gibi coşkuyla izleyecek “Bir ağaç ölür bir halk uyanır” diyecekti.
Belki seslenecekti, Taranta-Babu’ya mektuplarını okuyacaktı.
“Görmek, işitmek, duymak ve konuşmak alabildiğine, başı dolu başı boş koşmak...
Yaşamak ne güzel şey anasını sattığımın yaşamak ne güzel şey!”
Yaşamak güzel şey elbet!
Onurluca yaşamak, köle düzenine, faşizme boyun eğmemek, barışçıl bir dünyada dünya halklarının kardeşliğini savunarak, ezenin değil ezilenin yanında olmak!
Demokrasiyi ve özgürlükleri çoğaltmak!
Yaşamak güzel şey anasını sattığımın!
\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
En Çok Okunan Haberler
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Apple'dan 'şifre' talebine yanıt!
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- Suriye’de şeriatın sesleri!
- ‘Hepinize test yapalım, bakalım kim ne kadar geçiyor!’
- Erdoğan'ı protesto eden gençlere işkence iddiasına yanıt