\n\n\n

Suriye’de savaş uçakları, helikopterler, silahlı muhaliflerin ele geçirdiği Şam, Halep ve Humus’taki mahalleleri bombalıyor...

Silahlı askerler kimseye göz açtırmıyor...

Olup bitenleri görmeyenler, köşelerinde yine bilmişlik yapıp, “Kürtlere özgürlük” safsatasını ortaya atıp “Büyük Kürdistan” hayallerini açık açık yazıp çiziyor.

PKK ve PYD’yi örtülü destekleyen kalemler, Türkiye’yi kan gölünün içine çekmek isteyenler, her zaman olduğu gibi “demokrasi, özgürlük, barış” maskesiyle yeni bir yol haritasını çizdiler bile:

“Birinci cumhuriyet yetmez, ikinci cumhuriyet, üçüncü, olmadı dördüncü cumhuriyet...”

Bu ülkede “Kürt milliyetçiliği yapanlar solcu, Türk milliyetçiliği yapanlar faşist”...

Böyle bir mantık olur mu?

***

Muhteremler tescilli terör örgütü PKK’yi desteklerken, ABD-İsrail yapımı Büyük Ortadoğu Projesi’nin yaşama geçmesi, sınırların yeniden çizilmesine “demokrasi ve özgürlük” adına alkış tutuyor.

Hem Kürtler hem Türkler şunu bilmeli:

“Suriye’de kurulacak yapı şeriata dayalı bir sistem olacak, bundan hem Kürtler, hem Aleviler hem Türkmenler hem de Hıristiyanlar büyük zarar görecektir.”

Türkiye’de gerçek aydınlar bu coğrafyada “etnik ayrımcılık” yapmadan, herkesin anayasal eşit yurttaşlık kapsamında özgürce yaşamasından yana.

Sermaye-emek çelişkisini görmeden, demokratik bir yapılanma olmaz...

Sendikal örgütlenme, düşünceyi ifade özgürlüğü, demokratik hak ve özgürlükler laiklik temelinde yükselir.

***

Feodalizmin, aşiretlerin boy verdiği bir bölgede Kürtler devlet kursa ne olur kurmasa ne olur...

Önce insan olmak gerekir...

Sömürüye ve emperyalizme karşı çıkmak, ezilen halkların yanında yer almak.

Bizim aklıevveller, ABD Irak’ı işgal edip yüz binlerce Müslümanı çoluk-çocuk demeden katlederken ne diyorlardı:

“Irak’a demokrasi gelecek...”

Demokrasi öyle gökten zembille gelmiyor...

Sanayi devrimini yapmamış bir ülke gösterin ki demokrasi ve özgürlükler orada yaşam biçimi olmuş...

Bugün gerçek yurtseverler Türk-Kürt ayrımcılığı yapmıyor, olaylara “şovenist” bir tavırla yaklaşmıyor...

Benim korkum Suriye’de “köktendinci bir hükümet” kurulacağı; Kürtlerin, Türkmenlerin, Alevilerin, Hıristiyanların kıyıma uğrayacağı yolunda.

“Büyük Kürdistan” düşü Türkiye’de yaşayan laik Kürtleri sevindirmesin.

***

Kuzey Irak’ta olağan bir seçim yapılsa köktendinciler iktidar olur, Barzani ABD’ye sığınır...

Kürt yurttaşlarımızın bu gerçeği bilmeleri ve gaza gelmemeleri gerekir.

Türkiye’de Kürtlerin yüzde 65’i Ankara’nın batısında yaşıyor...

İstanbul, İzmir, Antalya, Adana, Mersin...

Ege ve Akdeniz’de iş sahibi...

Etnik ve dinsel temele dayalı siyaset tehlikelidir bir ülkede...

ABD’nin kucağına oturarak demokrasi ve özgürlük aramayın...

Sonra sizi “ham” yaparlar “ham”, hiç farkına varmazsınız...

***

Şimdi de “demokrasi ve özgürlük” naraları atıp sözde Kürtlere sahip çıktıklarını sanan bilmişlere sözüm var:

İki şehit daha verdik, haberiniz var mı?

Yazılarınızda neden sermaye-emek çelişkisini, eşit yurttaşlığı, sendikal hak ve özgürlükleri savunmuyorsunuz?

Eli kanlı PKK’yi savunmak bu topluma ne yarar getirir, söyler misiniz?

Kamışlı’da Suriye devletinin salt adı kalmış...

Orada bir özerk Kürt devleti kurulacak...

Lamı cimi yok!

Siyasal iktidara da bir soru:

Barzani’yi devlet adamı gördükten sonra, Kuzey Suriye özerk Kürt devletine nasıl tavır alabileceksiniz?

Haydi anlatın bakalım!