Kaşını kaldırmayacaksın, gözlerini açmayacaksın, 2/B, HES eylemlerine katılmayacaksın, parasız eğitim istemeyeceksin...
İstersen yanarsın hemşerim, benden söylemesi!
Erken yatıp geç uyanacaksın, kitap okumayacaksın, “iş, aş, ekmek, özgürlük” demeyeceksin!
Pankart açma, puşi takma!..
Telefonla konuşma!..
İktidarı eleştirme!..
Yazı yazma!..
İmamı kızdırma!..
Otur oturduğun yerde hiç kımıldama!..
Benim yanımda otur!..
Sözümü dinle!..
Barış dedin, geldi, akan kan dursun dedin, durdu!
Diyarbakır’da Nevruz kutlamalarında ay-yıldızlı bayrak yokmuş...
Karışma!
Faşizme bulaşma!
Faşizm benim tekelimde, kimseye vermem, kaşınma...
Sana ne “AKP’nin yargısından”?..
O benim yargım, bana diklenme...
Ulusal bayramlar eskisi gibi kutlanmayacak, Atatürk anıtlarına çelenk konulmayacak...
Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin yıldönümünde artık “Seymen Alayı” yürüyüşü yapılmayacak...
19 Mayıs, 29 Ekim, 23 Nisan, 30 Ağustos kutlanır gibi yapılacak...
Cumhuriyet Bayramı’nda ne yürüyüşü hemşerim!
Kapattık o defteri...
Bizim iki bayramımız var; Ramazan ve Kurban bayramı...
Eskidendi hemşerim hem ulusal hem de dini bayramları coşkuyla kutlamak...
Bitti!
İki dini bayram kutlanacak o kadar...

Milletimin bayrağı yoktu, Diyarbakır’da...
Olmadı yakışmadı, tamam!
Durun bakalım, bekleyin, ileride ne olacak!
Barış gelsin hele!
Şu CHP, Hakkâri mitinginde Türk bayrağı vermişti PKK’lilerin ellerine...
Eh vermeyince onlar da ellerine almadılar Diyarbakır’da...
Olsun varsın, gelecek sefere inşallah!
Bak “derin devlet” ortadan ha kalktı ha kalkacak...
Temizliği bir güzel yaptık, iktidar olmayı sevdik!
Her yere HES’ler kurduk, kuruyoruz...
Dağları, ovaları, akarsuları, koyları, bükleri bir güzel sattık!
Daha satacağımız çok şey var...
Yazma otur, sus!
Yandaş ol, yanımda dur!
Ne abi dinlerim ne de abla...
İşini bitiririm, sonra benim haberim yoktu, derim...
Sen anlarsın Hanya’yı Konya’yı!
Muhalif olmak yok!
Bırak evrensel İnsan Hakları Bildirgesi’ni, uzun tutukluluk sürelerini, faili meçhulleri, Hizbullah’ı...
İleri demokrasi getirdik!
Özgürlükleri genişlettik!
Bu arada zindanları doldurduk!
Puşi takanları da içeri aldık!
Teröre karşıyız, aziz milletimize bağlıyız...
Beraber yürüdük biz bu yollarda, beraber ıslandık yağan yağmurda...
Bu bizim şarkımız!
Bizim öykümüz!

Teröre destek verme!
Biz işimizi biliriz, kimseye kanma!
Dedim ya, dürerim defterini, sokarım seni içeri...
Yakarım canını!
Yapacağın iş askeri vesayete karşı çıkmaktı, tamam destek verdin, çözdük o işi.
Ön ve arka bahçeyi temizledik!
Her şeyi bir güzel yola soktuk!
Şimdi sevineceğiz birlikte...
Sağ olsun Apo, bizim gibi düşünüyor, “İslam milleti” kavramını bizimle paylaşıyor...
Artık kitlesel kaygılar falan yok, alan memnun satan memnun...
Süreç işliyor...
Halaylar çekeceğiz halkımızla birlikte, savaşa harcanan milyar dolarlarla nükleer enerji santralları kuracağız...
Şimdi gözlerini yum, uyu bakayım!
Vakit geç olmadan, erken uyanmaman için...
Benim bir işim var gidiyorum!
Sakın pankart açma, demokrasi, özgürlük, adalette eşitlik isteme!
Zindanlar tıka basa dolu...
Kültür saraylarını kapatıp adalet sarayları açacağım memleketin dört bir yanına...
Zindanlar!
Anladın mı iktidarım ben, iktidar!
Konuşma!
Otur!
İmam bildiğini okur!