Hikmet Çetinkaya

Kurusıkı Muhalefet...

05 Nisan 2014 Cumartesi

Yerel seçimler yapıldı ama tartışma sürüyor...
Daha çok tartışılacak, konuşulacak; oy oranları üzerinden Cumhurbaşkanlığı seçimleri gündeme gelecek...
Başbakan erken seçim sinyali verdi!
Yerel seçimlerin galibi belli!
Yüzde 45 mi yüzde 43 mü? Hiç önemi yok!
Bu seçimlerin galibi Erdoğan, AKP değil!
Yerel seçim değil sanki başkanlık seçimi yaptık!
12 yıldır iktidarda olan AKP’nin lideri, tapelere, kutulara, kutucuklara karşın yerel seçimlerde büyük üstünlük sağladı...
CHP ne Güneydoğu’da vardı, ne Doğu’da...
Karadeniz’de üç il, birkaç ilçe, o kadar!
Artvin’i kaybettiler.
Hopa da gitti.
Bir ortak aday bile çıkaramadılar...
Bilmem Metin Lokumcu öğretmen Hopa’da mezarında rahat uyuyor mudur?

***

Yerel seçimleri bırakıp hayata bakalım, Türkiye’de solun niçin halktan kopuk olduğuna.
Suçlu aramayalım!
Halkı önemseyelim!
Ve kendi kendimize şu soruyu soralım sık sık:
“Türkiye sözlü kültürden yazılı kültüre neden geçemedi?” Aydınlanmanın ışığı kayboldu...
Askeri darbeler, dinci-faşist iktidarlar en azından 40 yılımızı çaldı bizim.
Derin devlet, NATO Gladyosu...
Komünistler Moskova’ya...
ABD, CIA...
Kanlı 1 Mayıs’lar...
12 Eylül tuzu biberi olmuştu...
O kayıp yılların ardında yiğit aydınlar, emekçiler bıraktık.
Kanla beslendi bizi yönetenler...
Milyonlarca kitap yakıldı, zindanlarda gençlerimiz öldürüldü.
Güneydoğu bir yangın yeriydi.
PKK, Hizbullah, JİTEM...
Öldürülen yazarlarımız, aydınlarımız, dağlarda gençlerimiz, Mehmet’lerimiz.
Din, dil, ırk, inanç, mezhep ayrımcılığı...
Yakılan ormanlar, boşaltılan köyler, büyük göç...
Hayatın sayfalarında akan kanlı ölüm ırmakları...
Sömürü, ağa düzeni, içi boş demokrasi, OHAL...
Din ve tarikat sarmalı! Yıllar yılları kovaladı...
Berfo Ana’lar, Nimet Ana’lar 30 yıldır kayıp çocuklarını aradı, Cumartesi Anneleri Galatasaray’da nöbet tuttu.
Takvim yaprakları düşerken, biz o ölümleri, hüznü, acıyı boş verdik!
Halkın ne istediğini pek anlamadık!
Cehennemde, o kazanın ateşinde yanan yoksul insanımızın üzerinde kendilerine cennet kuranları “ileri demokrasi budur” diye alkışladık.

***

Elbet ben, siz değil! Keyfi yerinde sahte demokratlar!
Hayatın sayfalarına bakmak, yakın tarihi unutmamak gerek.
Sosyal demokratların, solcuların, sosyalistlerin, komünistlerin, yurtseverlerin oturup konuşmaları...
Hiç olmazsa şunu soralım:
“Sol Hopa’yı AKP’ye kaptırırken, neden Tunceli Ovacık’ı TKP kazandı?”
Bir ders çıkarılır mı çıkarılmaz mı bilemem!
En azından konuşulmalı!
Cehennemde yaşayan insanımız, cenneti kendilerine yaratanlara neden oyunu veriyor?
Arkamıza dönüp bakmalıyız...
Kölelik düzeni hâlâ niye sürüyor işyerlerinde?
AVM
inşaatlarında harç karan, sıva yapan, beton torbası taşıyanlar derme çatma çadırlarda yanarak nasıl can veriyor?.
Gökdelen, koylar, bükler, altınlar, para kutuları, ihale yolsuzlukları...
Afyon’da cephanelik patlamasında bedenleri paramparça olan gençler. Kaza, cinnet, bunalım intiharları...
Taşeronluk, işsizlik...
Çokuluslu altın avcıları, yağmalanan dağlarımız ve ovalarımız.
Hepsini koyun üst üste, vurgunu, soygunu falan...
Ne görüyorsunuz ortaya çıkan resimde?
Sadece bir hayat mı, hırsızlık mı?
Ne Tanrı aşkına, yanıt verin!

***

Toplum 70’li yıllar kadar neden örgütlü değil!
Sendikalar, demokratik kitle örgütleri nerede?
Bugün sandıktan çıkanlar övünüyor haklı olarak, muhalefet kızıyor...
Peki muhalefet ne yaptı?
Ne gibi projeler koydu halkın karşısına?
Sol niye darmadağın!
Kurusıkı muhalefet olmuyor işte, olmuyor...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018
Hoşça kal hüzün... 6 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları