\n\n\n

Meclis’in toplanmasına iki saat kala yazı masamın başına geçtim...

BDP destekli bağımsız milletvekillerinin Meclis’e katılmayıp Diyarbakır’da toplanacakları artık kesin. Büyük olasılıkla CHP’liler Meclis’e gidecek ama yemin etmeyecekler.

İlk sinyal Deniz Baykal’dan geldi:

“Yemin etmeyi içime sindiremiyorum... Çünkü sekiz milletvekili tutuklu.”

CHP’li Balbay, Haberal, Balyoz’dan tutuklu Engin Alan ve KCK davasından tutuklu BDP destekli bağımsız milletvekillerinin salıverilmeleri olanaksız görülüyor.

Kafama takılan şu soruyu son günlerde sık sık sormaya başladım:

“Türkiye gerçekten ulus egemenliğine dayalı çağdaş bir demokrasiye geçip, temel hak ve özgürlüklerin yaşam biçimi olduğu bir ülke mi olacak, yoksa dinselliği öne çıkaran, sivil vesayete dayalı bir milliyetçiliğe mi dönüşecek?”

***

Yaklaşık bir haftadır AKP yandaşları dillerine “yedi düvelde yeni Osmanlıcı egemenliği içeren” söylemi dolayıp, Suriye’de mezhep çatışmasını görmeyip, savaş hali bile ilan etmeye kalktı.

Galiba AKP kurmaylarının kimileri de böyle bir hava içinde yüzde 50 oranında oy alınca...

Oysa o oylar, din eksenli milliyetçilik ya da yeni Osmanlıcı düşünce için artmadı benim izlenimlerime göre.

Oy artışı büyüyen ekonomi nedeniyle merkez sağdan geldi. Tarihin çöplüğünde olan ANAP, DYP, DSP ve MHP’li seçmen AKP’ye kaydı.

CHP ve MHP kurmayları bu gerçeği görmedi... Anadolu’daki esnafın tüccar, hatta KOBİ sahibi olduğunu, bir başka deyişle sınıf atladığını anlamadı.

Beş aşağı beş yukarı bugün Meclis’te neler olacağı, beşi BDP destekli sekiz tutuklu milletvekilinin salıverilmelerinin “bir başka bahara kaldığı” apaçık ortada.

***

AKP’nin başta İzmir olmak üzere Ege ve Akdeniz kentlerinde oy sıçraması yapması neden kaynaklanmıştı?

CHP kendi içindeki hesaplaşmalarla zaman geçirdiği için sanırım bu konuyu masaya yatırmadı.

Siyasetin siyasetçilerle yapıldığını öğrenemeyen, eş-dost ilişkisiyle milletvekili listesi hazırlayan CHP üst yönetimi, örgütlerini dışladı.

Şöyle İstanbul, Ankara, İzmir gibi kentlerden milletvekili seçilen kişilerin bazılarına bakın, büyük çoğunluğunun CHP’nin kapısının önünden bile geçmediklerini görürsünüz.

***

Örgütleri dışlayan bir düşünce yapısı Kemal Kılıçdaroğlu’nu yalnız bıraktı...

Kılıçdaroğlu’nun çevresinde elbet çalışan birkaç kurmay vardı ama diğerleri kendi çıkarları doğrultusunda boy gösterdi.

Alev Coşkun’un bir süre önce Cumhuriyet’te yayımlanan yazısını, partiyi yönetenler okumalı.

AKP neden kazandı, CHP niçin kazanamadı?

Coşkun, deneyimli bir siyasetçi olarak 2011 seçimlerinin sonuçlarını çok iyi analiz etmiş... Siyasete paraşütle inenlere, ağızlarına “sosyal demokrasi”yi almayıp, CHP’den milletvekili seçilenlere öneririm bir kez daha yazıyı okumalarını.

***

Mustafa Balbay, milletvekili ama tutuklu... İki yıldır Silivri zindanında yatan Balbay, salıverilseydi yurtdışına kaçar mıydı?

Balbay, ilk gözaltına 2008 yılında alındı, sorgusundan sonra tutuksuz yargılanmak üzere mahkemece salıverildi.

Kaçmadı, Ankara’ya döndü, Cumhuriyet’te çalışmasını sürdürdü.

Sekiz ay sonra İstanbul’a getirildi, sorgusundan sonra tutuklandı.

Kaçsaydı o zaman kaçardı.

***

Yazımı yazdığım saatlerde CHP lideri Kılıçdaroğlu, TBMM Grubu’nda konuşuyor. CHP milletvekilleri yemin etmeyecekler.

BDP destekli milletvekilleri ise Diyarbakır’da...

BDP destekli bağımsız milletvekilleri Selma Irmak, Faysal Sarıyıldız, Gülseren Yıldırım, İbrahim Aydın, Kemal Aktaş zindanda...

Hatip Dicle de zindanda ama onun durumu akıl almaz biçimde karışık; içinden çıkılmaz bir durum aldı; 80 bin oyu YSK tarafından yok sayıldı...

Türkiye sancılı bir başlangıç yapıyor yeni yasama yılına.

İnanın canım yazı yazmak istemiyor bu olup bitenler karşısında...

\n\n