Hikmet Çetinkaya

Sürgün...

04 Mart 2018 Pazar

Refahlı belediye başkanları bir yandan sanatın içine tükürürlerken öte yandan da işçi kıyımı yapıyorlar. Dini bütün Refahlılar galiba batık bankalara kaptırdıkları “repo” paralarının acısını işçilerden ve memurlardan çıkarıyorlar.
Gebze’de 700 işçi ve memur sokakta. Ümraniye’de yüz işçi belediyenin önünde haykırıyor:
“Adil düzen bu mu?”
Ne olacaktı? Ne bekliyordunuz?
İşte Refah Partisi’nin gerçek yüzü...
Refah Partili belediye başkanları işçi çıkarırken “demokratikleşme paketini” bir türlü açamayan DYP-SHP hükümeti ne yapıyor dersiniz?
Tansu Çiller kendinden emin:
“Çağdaş bir Türkiye yaratacağız...”
İyi de bu çağdaş Türkiye nasıl yaratılacak?
Yanıt hemen geliyor:
“Biz laik Türkiye Cumhuriyeti’nin çocuklarıyız. Biz bu yolda yürümeye devam edeceğiz...”
Sonra?
Anayasanın 24. maddesi gündeme geliyor. Ardından DEP kapatılıyor.
Ya demokratikleşme ne olacak?
Öğretmen ve memurlara grevli toplusözleşmeli sendikal hak ve özgürlüklerini vermeyecek miyiz? Siyasi partiler anayasanın güvencesi altında çalışabilecekler mi?

***

Refah Partisi’nin işçileri ve memurları sokağa attığı gün üç öğretmen geldi gazeteye. Ümraniye Endüstri Meslek Lisesi’nden başka okullara sürgün edilmişti üçü de.
Acaba suçları neydi?
Önce Cumhuriyet’te daha önce yer alan haberi okuyalım:
“Ümraniye Endüstri Meslek Lisesi’nde görevli Eğit-Sen üyesi öğretmenler ve bir teknisyen hakkında ‘okulda işyeri temsilciliği seçimi yapmaları’ gerekçesiyle soruşturma açıldı. Teknisyen Kurt, Ümraniye Milli Eğitim Müdürlüğü’nce ‘Kamu Çalışanları Platformu bildirisini öğretmenlere dağıttığı’ gerekçesiyle görevden uzaklaştırıldı...”
Durmuş Kurt, İsmail Sezer, Ümmet Aktan, Mesut Mahmutoğulları, Hüseyin Özgür ve Hikmet Saral adlı öğretmenlerin suçu Eğit-Sen üyesi olmaktı. Sendikal örgütlenmeyi Ümraniye Endüstri Meslek Lisesi’nde “işyeri temsilcisi” olarak yürütmek de suç öğesini oluşturuyordu.
Refahlı belediyeler işçi ve memurları sokağa atarken Milli Eğitim yetkilileri de “şeriatçı öğretmenlerle” işbirliği yapıp sendikalı öğretmenlere gözdağı veriyordu:
“Sakın bir daha sendika üyesi filan olayım demeyin, sürerim sizi...”

***

Küçükçekmece Mehmet Akif Ersoy Lisesi fen bilgisi öğretmeni Nuri Gökçek’in başına gelenlere ne denir?
Suçu şu:
“Öğretmenler kurulu toplantısında samimi ve gayri samimi Atatürk’le ilgili görüş ve düşüncelerinizi sık sık dile getirdiğiniz... Atatürk’ü paravan olarak kullanarak 2104 ve 2212 sayılı Tebliğler Dergisi’nde Atatürk’le ilgisi bulunmayan konuları sürekli gündeme getirerek...”
Fen bilgisi öğretmeni Nuri Gökçek işte bu “suçtan” ötürü bir başka okula sürgün edildi...
Bu tür olaylar Türkiye’nin dört bir yanında yaşanıyor. Şeriatçı okul müdürleri 19 Mayıs gösterilerine tavır alıyor, Atatürk’ü kutlama haftasına ilgi göstermiyor. Okullarda “şeriatçı güçler” giderek palazlanıyor.
Kimi öğretmenlerle konuşuyoruz. Onların sorunlarını bu köşeden elverdiğince aktarmaya çalışıyoruz.
Bir öğretmen Sivas’tan arıyor...
“Sivas Kongre Lisesi’nde Atatürkçü ve yurtsever öğretmenleri kim koruyacak, kim kollayacak?’
DYP’nin hükümet ortağına bakıyoruz. Bakanlar koltuklarından hoşnut. Adalet Bakanlığı’na sınavla alınan hâkim ve savcıların lise çıkışları acaba hangi okul?
Türkiye Diyanet Vakfı, İzmir Bornova’da özel lise açıyor...
Şaşırmamak elde değil!
Türkiye Diyanet Vakfı’nın özel okulla ne işi olabilir? Bilmiyorum...
Kime soracağız, kimden öğreneceğiz?
Sahi, bir de FEM Dershanesi var. Yani Fırat Eğitim Merkezi. Kimileri, FEM’in kısa adını şöyle okuyor: “Fethullah Eğitim Merkezi...”
Elimizdeki belgeleri bir karıştıralım. O konuya da daha sonra gireriz...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Aşklar ve sevinçler... 9 Eylül 2018
Hoşça kal hüzün... 6 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları