Hilmi Türkay

Aferin Küçük Adam

04 Aralık 2011 Pazar
\n\n\n

Kadınlarımıza şiddetin günden güne yoğunlaştığı ülkemizde UEFA, F.Bahçeli bayan taraftarlarıFIFA 2011 fair-play ödülüne aday gösterdi. Haydi buyrun; bir tarafta onurlandırma, diğer yanda şiddet. Avrupalının bakış açısına kocaman alkış ama bizdeki yaşananlara gelince; ne söyleyeceğimi bilemiyorum. Hele şu son zamanlarda olup bitenler yenilir, yutulur gibi değil. Şiddet mağduru kadın haberleri gazete manşetlerinden hiç eksik olmuyor. 6 ayda tam 132 kadın öldürülmüş. Bu duruma artık iktidarın münferit olaylar deyip geçebilmesi mümkün mü? Bir katliam yaşanıyor! Kadınlara karşı adı konulmamış bir savaş var. Cinayetlerin ardı arkası neden mi kesilmiyor? Yanıtı zor çünkü konuyu her yönden ele almak gerekiyor. Öncelikle şunu söylemeliyim; eril şiddet, asıl olarak kadınla erkek arasındaki asimetrik güç ilişkisinden doğuyor. Daha doğrusu, hem kadınları güçsüzleştiren bir erkek egemenliğinden kaynaklanıyor hem de bu egemenlik kendini yeniden üretebilsin diye sürdürülüyor. Eril şiddeti sadece güçlü olanın güçsüz olana yaptığı bir şeye indirgediğimi sanmayın, aksine, başka bir güce sahip olduğu düşünülen, korku, hatta dehşet duyulan bir güçle mücadele olarak da anlamlandırılabilir. Yani ataerkil düzenlerde kadın, hem nesneleştirilen bir varlık hem de dehşet saçan bir tehdit kaynağı özellikle cinsel tehdit olarak görülüyor. Ancak bunları söylemek, Türkiyede 2000lerde kadına şiddetin neden ve nasılını anlamak için yeterli değil. Günümüz Türkiyesinde bu erkek egemenliğinin nasıl somutlaştığına, güç ilişkilerinin nasıl değiştiğine, şiddetin neden arttığına dair daha somut bir analize ihtiyaç var. Bu çok karmaşık ve çok boyutlu bir analiz olmalı. Bunu yapamadıkça ne UEFAnın kadın taraftarlara verdiği ödülü ağız tadıyla kutlayabilir ne de onur duyabiliriz... Ve sıcak bir başka tartışma; F.Bahçe-TFF-Müfettiş Cornu savaşları.. Startı F.Bahçe verdi, sonrası çorba oldu. Herkes konuşmaya başladı. Kim haklı, kim haksız ya da kim suçlu, kim suçsuz, kim aklanmış çıkacak göreceğiz? Mehmet Ali Aydınları iyi tanırım. Keşke bu işlere girmeseydi, rahatını bozdu. F.Bahçeden dışlandı. Bana göre en son dışlanacak kişilerden birisiydi. Kendisi için F.Bahçe-Dresdner Voleybol Bayanlar Şampiyonlar Ligi maçında salondan yükselen istifa seslerine üzülmedim değil. Acıbadem olarak yaptığı hizmetler unutulmasın. Bugün Sarı Melekler bir yerlere gelmişse bu Aydınların sayesinde olmuştur. Şimdi Universale geçtiler ama..!

\n

Kadıköyde durum nasıl?

\n

Arkadaşlarım zaman zaman Kadıköyde durum nasıl diye sorar. Genelde hep iyi yanıtını veririm. Bana göre kötü bir durum yok. Sadece biraz kafalar karışık. Bir de bazıları F.Bahçenin futbolundan hoşnut değil. Hepsi o. Ancak hoşnut olmayanlara soruyorum; yaşanan olumsuzluklara rağmen takım haftalardır lider değil mi? Tamam, takımın golcüsü yok, bazı futbolcular var ki uzun süredir kendilerini toparlayamadı. Sakatlar çok, hâlâ da öyle. Hangi takım dört dörtlük oynuyor? Demek ki ; F.Bahçe içlerinde en iyi olanı. Dün gece F.Bahçe ilk yarıda olağanüstü bir futbol sergiledi. Takımın oyununu beğenmeyenlerin sanırım izlerken ağızları açık kalmıştır. Her yerde pres yapan, bunaltıcı baskı kuran, rakibe yarı sahayı geçme şansı vermeyen İstanbul ekibi Stochun ayağından şık da bir gol kazandı. 35’e kadar her şey güzeldi. Sonra klasik hatalar baş gösterdi. Özer bana göre yanlış tercihti. F.Bahçenin yediği golde hata bu genç futbolcudan kaynaklandı. Bienvenu da orta bölgede her aldığı topu öldürdü. Beklenen katkıyı hâlâ sağlayamıyor. Tribünler fark beklerken A.Gücünün beraberliği bulması doğrusu şaşırtıcıydı. Ama futbol böyle bir oyun işte. Ziya Hoca ikinci bölümde hamleler yaptı. Bu hamleler bir süre için işe yarasa da arkası gelmedi. Cristian attı F.Bahçeyi öne geçirdi sonra yine Stoch sahne aldı. Hayran kaldım bu Slovak oyuncuya, boyundan büyük işler başardı. Son sözü ise Dia söyledi. Her hafta takıma biri katkı yapıyor. Caner, Bekir, Bilica halkasına şimdi Stochu ekleyelim. Özetlemek gerekirse futboluyla ve golleriyle zengin bir geceydi.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Kartal'ın suçu neydi? 12 Aralık 2024
Fırsatı kaçırmadı 3 Aralık 2024
Hoş geldiniz 24 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları